
“GÜZELLİK YAPAN” İNSANLARA VAAT EDİLEN
"BARIŞ YURDU" ALTINÇAĞ'DA TAM ANLAMIYLA YAŞANACAKTIR
Allah
barış yurduna çağırır ve kimi dilerse dosdoğru yola yöneltip-iletir.
Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların
yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar
cennetin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır. (Yunus
Suresi, 25-26)
Böyle bir yaşamı sağlayan en önemli etken, kuşkusuz,
Kuran ahlakının eksiksiz olarak uygulanması olacaktır.
Bilindiği gibi bir toplumda huzur ve sükunet,
o toplumdaki insanların devlete ve onun tüm birimlerine gösterdikleri
itaat, saygı ve güvenle sağlanabilir. Kuran'da ise "itaat"
makbul bir ahlak özelliği olarak teşvik edilmektedir. Allah
Müslümanlara pek çok ayetiyle itaati emretmektedir. Dolayısıyla
Kuran'a uyan insanların yaşadığı bir toplum hayatı aynı zamanda
da, devlete itaatin ve saygının en yüksek derecede yaşandığı
bir ortamdır. Ayrıca Allah Kuran'da insanları "bozgunculuktan"
da men etmiştir.
Hadislerde, o dönemde hiç kan dökülmeyeceği,
hiçbir karmaşa ve huzursuzluk çıkmayacağı pek çok kez vurgulanmaktadır:
Naim b. Hammad, Ebu Said el- Hudri'den tahric
etti; Peygamberimiz buyurdu ki:
“Zamanında uykuda olan
uyandırılmaz ve bir damla kan bile akıtılmaz.” (Kitab-ül
Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 11)
“Zamanında ne
bir kimse uykusundan uyandırılacak, ne de bir kimsenin burnu
kanayacaktır.” (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil
Mehdiyy-il Muntazar, 44)
|