“…
Yeryüzü zulüm ve işkence ile dolduğu gibi
onu doğruluk ve adaletle doldurur.”
(Süneni-i Ebu Davut, 5/93)

“Yeryüzü,
zulüm ve işkence yerine adaletle dolacaktır.”
(Kıyamet Alametleri, s. 163)

“… Dünya
adalet ve hakların yerini bulması ile dolar...”
(Mektubat-ı Rabbani 1/251)

“Malı, eşit
bir şekilde insanlara dağıtacaktır. Onun
adaleti her yeri kaplayacak. Zulüm ve fıskla
dolu olan dünya, o geldikten sonra adaletle
dolup taşacaktır... Hz. Mehdi'nin zamanında,
adalet o kadar bol olacak ki, zorla alınan
her mal sahibine geri verildiği gibi, bir
insanın başkasına ait olup da, dişinde kalmış
bir şey bile sahibine iade edilecektir...
Yeryüzü emniyetle dolacak ve hatta birkaç
kadın, yanlarında hiç erkek olmaksızın,
rahatlıkla, hacca gidecektir.”
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il
Muntazar, s. 23)

Zulüm ve
fıskla dolu olan dünya, o geldikten sonra
adaletle dolup taşacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il
Muntazar, s. 20)

Onun adaleti
her yeri kaplayacak..
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il
Muntazar, s. 20)

Hz. Mehdi,
o kadar merhametli olacaktır ki, zamanında
ne bir kimse uykusundan uyandırılacak, ne
de bir kimsenin burnu kanayacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il
Muntazar, s. 44)

O (Mehdi)
arza sahib olur ve kendisinden önce baskı
ve zulümle dolu olan arzı adaletle doldurur.
Sizden ona kim yetişirse, kar üzerinde sürünerek
dahi olsa gelsin, ona katılsın. Zira o Mehdi'dir.
(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il
Ahir Zaman, s. 14)

... Onun
döneminde iyi insanların iyiliği artar,
kötülere karşı bile iyilik yapılır.
(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il
Ahir Zaman, s. 17)

Bütün ülkeler
ona kapılarını açacaklar... Yeryüzünde emniyet
ve sükun hakim olacak.
(Kıyamet Alametleri, s. 164) |