Hz. İsa(as)'ın Yeryüzüne Geliş Alametleri

41. Barışın Kalkması

 

Bütün kalplerin içine fesat düştüğü için bir kısım halk diğeriyle konuşarak barış ve ittifak gösterileri yaparlar. Fakat kalplerinde barış ile ittifaka muhalif bir durum olduğu bir devir gelmedikçe kıyamet kopmaz. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 382, no.701)

 

 

Yukarıdaki hadis günümüzde açıkça yaşanmaktadır. Özellikle İsrail-Filistin arasında her türlü girişim ve çabaya rağmen bir türlü gerçekleşemeyen barış, hadisin işaret ettiği olaylardan biri olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.) Ayrıca günümüzde yeryüzünde barışın yerleşmesi, savaş ve kavgaların bitmesi için dünyanın dört bir yanında barış yanlıları tarafından gösteriler düzenlenmektedir. Ancak tüm bu gösteriler yalnızca Ortadoğu'da değil dünyanın birçok bölgesinde devam eden çatışma, savaş ve katliamları engelleyememektedir.


Yeni Mesaj, 11 Eylül 2001, "Barışa İsrail bombası"
Yeni Şafak, 2 Ağustos 2003, "Yol Haritası İsrail'in umrunda değil"
Yeni Şafak, 13 Ağustos 2003, "Ateşkesi İsrail bozdu"

42. İhtilallerin Olması

 

... (O sırada) fitneler, karışıklıklar, ihtilaller çok olur da insanlar birbirlerini öldürürler. İnsanlar kendi canlarına kıyarlar ve yeryüzünü belalar kaplar. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 482, no. 901; Kitabü'n-Nihaye, İbn-i Kesir, 1/131)

 

 

İç çatışmaların ve ihtilallerin artması, Peygamberimiz (sav)'in ahir zamanla ilgili verdiği önemli bilgilerdendir. 20. yüzyılın sonlarından itibaren başta Salvador, Nikaragua gibi Orta ve Güney Amerika ülkeleri olmak üzere, dünyanın dört bir yanında ihtilaller, darbeler ve karşı-darbeler yaşanmıştır. 1980'lerin başında Orta Amerika'da, bir grup yönetici kadro ile askeri liderler arasında meydana gelen menfaat çatışmaları, kırsal kesimlerde örgütlenen gerilla hareketlerinin de güç kazanmasıyla yaklaşık 22 milyon insanı etkisi altına alan büyük bir çatışma ve kargaşa ortamına dönüşmüştür. Yapılan ihtilaller ile Nikaragua'da Somoza iktidarı devrilmiş, Honduras, El Saldavor ve Guetemala'da büyük ayaklanmalar yaşanmıştır. Tüm bu olaylar sırasında yalnız 1982 yılında, söz konusu bölgede 15 bin kişi hayatını kaybetmiştir.27

Vatan, 17 Temmuz 2003, "900 asker 170 binlik ülkede darbe yaptı"

 

43. İnsanların Birbirinden Kaçışması

 

"Ey Allah'ın Resulü, Ahlas fitnesi nedir?" "Kaçışmak -yani insanlar arasındaki aşırı düşmanlıklardan dolayı birbirlerine güvenemedikleri için birbirlerinden kaçışmaları- ve insanların mallarının yağma edilmesidir," buyurdu. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 386, no.714)

 

 

Hadiste, insanların güvensizlik ve korku nedeniyle birbirlerinden kaçmalarına dikkat çekilmektedir. Bununla, yurtlarından göç etmek zorunda bırakılan insanlara işaret ediliyor olması muhtemeldir. Gerçekten de çatışmalar nedeniyle evlerini terk eden, savaşlar yüzünden topraklarından sürülen insanların sayısı 20. yüzyılın başlarından itibaren büyük artış göstermiştir.

Özellikle son 20-30 yılda bu artış dikkat çekici bir rakama ulaşmıştır. 2001 yılı itibariyle yaklaşık 23 milyon olan dünyadaki mülteci sayısı, 2002 yılında neredeyse 30 milyona yaklaşmıştır.28

Cumhuriyet, 6 Şubat 2003, "600 bin kişilik göç dalgası"
Milliyet, 12 Ağustos 2003, "Bizi Liberya'ya geri göndermeyin"

44. Dünyayı Karışıklık ve Kargaşanın Kaplaması

 

Dünya hercü merc* içinde kaldığında, fitneler zuhur ettiğinde, yollar kesildiğinde, bazıları bazısına hücum ettiğinde, büyük küçüğe merhamet etmediği, büyüğe vakarlı davranmadığında Allah, bu sırada onlardan adavetin (düşmanlığın) kökünü kazıyarak dalalet (iman ve İslamiyet'ten ayrılmak, sapkınlık) kalelerini fethedecek ve evvelce benim ayakta tuttuğum gibi, ahir zamanda dini ayakta tutacak, önceden zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduracak birini (Mehdi) gönderecektir. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.12)

 

 

(* Herc-ü Merc: İnsanlar arasında meydana gelen fitne, fesat, darmadağınık, karmaşık, allak bullak ortam.)

Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Benden sonra fitneler olacaktır. Orada terör ve harpler vardır. Sonra onlardan daha şiddetli fitneler olacaktır. Her ne zaman (fitnelerin) sonu geldi denilse, yeni bir ayaklanma olacaktır. Ta ki, benim soyumdan bir adam (Mehdi) çıkıncaya kadar fitnenin girmediği bir Arap evi ve ulaşmadığı bir Müslüman kalmayacaktır." (Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi'si, Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar; Beklenen Mehdi, s.147)

Hadislerde görüldüğü gibi, belirli bir yer bildirilmeyip, karışıklığın dünyanın her tarafında yayılacağına işaret edilmektedir. Gerçekten de hadislerde tarif edildiği şekilde, bugün dünyanın beş kıtasında büyük kargaşa, savaşlar, katliamlar ve terör olayları devam etmektedir. Her gün yüzlerce insan sebepsiz yere öldürülmekte, yurtlarından çıkarılmaktadır. (Detaylı bilgi için bkz. Harun Yahya, Kıyamet Alametleri, Araştırma Yayıncılık)

Yeni Şafak, 29 Aralık 1999, "Katliamlar Yüzyılı"
Zaman, 2 Eylül 2000, "Dünya barışa hasret"
Vatan, 17 Ocak 2003, "Anarşizm hortladı"
Cumhuriyet, 2 Ocak 2002, "Dünya barış istedi"

 

45. Büyük Olayların ve Hayret Verici Şeylerin Meydana Gelmesi

 

Onun zamanında nice hayret veren haller zuhur edecektir (meydana gelecektir). (Mektubat-ı Rabbani, 2/258)

 

 

Onun zamanında büyük hadiseler vuku bulacak (oluşacak). (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)

"... zelzeleler, kederler, büyük hadiseler yakındır. O gün Kıyamet, insanlara, şu elimin, başına olan yakınlığından daha yakındır", buyurdu. (Ebu Davud, Cihad: 37, (2535))

Onun zuhur mebdeleri (çıkışının başlangıcı) ve mukaddimeleri (çıkış alametleri) Resulullah Efendimiz'in irhasatına* benzer. (Mektubat-ı Rabbani, 2/258)

(*İrhasat: Hz. Muhammed (sav)'in peygamberliğinden evvel meydana gelen olağanüstü hallerdir ki, bunlar peygamberliğine delil teşkil eden olaylardandır.)

(Sol, alt resim) Ebola virüsü onbinlerce kişinin ölümüne neden oldu.
(Üst, orta resim) 1985'de Kolombiya'nın Nevado del Ruiz volkanının patlaması 20.000 kişinin ölümüne yol açan büyük bir felaketti.
(Sol üst resim) 29-30 Nisan 1991'de Bangladeş'te meydana gelen sel felaketinde 139.000 insan ölmüştü. Yaklaşık yarım milyon hayvan da telef olmuştu.
(Sağ en alt resim) 1997'de Kuzey Dakota Grand Forks'da nehrin taşması ile 1.8 milyon hektar tarım alanı sular altında kalmıştı. 1 milyar dolardan fazla zarara yol açan, olay, gazetelerde Büyük Çamur: Şehir Kayboldu başlığı ile yer almıştı.
Hürriyet, 12 Eylül 1999, "Deprem Tayvan' ı da 7.6'yla vurdu"
"Earthquake in Mexico", 1985 Meksika depremi

Hz. Muhammed (sav)'in doğumundan önce büyük ve olağanüstü olaylar meydana gelmişti. Doğduğu gece yeni bir yıldız doğmuş, ateşe tapan İran padişahlarının sarayının 14 burcu yıkılmış, İran'da 1000 yıldır yanmakta olan Mecusi ateşi sönmüş, Semavi Vadisi sel suları altında kalmış, Save Gölü kurumuştu...

Yukarıdaki rivayetlerde işaret edildiği gibi, Mehdi'nin ortaya çıkışı da, Peygamber Efendimiz (sav)'inkine benzeyecektir. Onun çıkışı döneminde de büyük ve harika olaylar olacaktır. Son 100 yıldır dünya üzerinde meydana gelen büyük olayların bazıları şöyledir:

- Kabe basıldı ve çok sayıda Müslümanın kanı akıtıldı.

- 2500 yıllık İran şahlığı yıkıldı ve İran Şahı Rıza Pehlevi öldü.

- Hindistan'ın Bombay kentinde bir fabrikadan sızan gaz 20.000 kişinin ölümüne yol açtı.

- İki Müslüman ülke olan İran ve Irak arasında 8 yıl sürecek bir savaş başladı.

- Ruslar, Afganistan'ı işgal etti.

- Mexico City şiddetli bir depremle yerle bir oldu.

- Kuzey Kolombiya'daki Nevado Del Ruiz yanardağı 400 yıldır ilk kez patladı. Eriyen kar ve buzun oluşturduğu çamur yüzünden Armero kenti haritadan silindi. 20.000 kişi öldü.

- Bangladeş'teki sel 25.000 kişinin ölümüne sebep oldu.

- Hıristiyanlığın merkezi Roma'yı sular bastı.

- 1986'da Çin'de tarihinin en büyük orman yangını oldu.

- Hindistan Başkanı Gandi, Mısır Devlet başkanı Enver Sedat, İsveç Başbakanı Olof Palme öldürüldü.

- Papa II. Jean Paul vuruldu.

- 1980 yılı başlarında ilk AIDS vakaları tespit edildi. Şu ana kadar on binlerce kişinin ölümüne sebep olan bu hastalığa "Çağın Vebası" ismi verildi.

Uzay mekiği Challenger 1986 yılında fırlatılışından hemen sonra infilak etmişti.

- 1986'da uzay mekiği Challenger fırlatılışından sonra infilak etti.

- 26 Nisan 1986'da Ukrayna'daki Çernobil Nükleer Santralı'nda şimdiye kadar görülen en büyük nükleer kaza meydana geldi. Birçok Avrupa ülkesi yayılan radyasyondan etkilendi.

- Ozon tabakasının delinmesi Dünya iklimi üzerinde çok olumsuz etkiler bıraktı.

- Sovyetler Birliği yıkıldı ve Gorbaçov'la birlikte Bağımsız Devletler ortaya çıktı.

- Irak'ın Kuveyt'i ilhak etmesinden sonra yıllarca sürecek olan Körfez Savaşı başladı.

- Ermenistan'daki depremde kent harabeye dönüştü. 500.000 kişi evini terk ederken, ölü sayısı 40.000'i aştı.

- 1989 yılında Çin'de komünist bölükler tanklarla öğrencilerin üzerine yürüdü, Tiananmen meydanında 2000 öğrenci öldü.

- Soğuk Savaş'ın sembolü olan Berlin duvarı inşasından tam 28 yıl sonra yıkıldı.

- 1990 yılında Kabe'deki tüneldeki izdihamda 1400'den fazla hacı hayatını yitirdi.

- 1991 yılında Bangladeş'te meydana gelen sellerin sonrasında yaklaşık 139.000 kişi öldü, on milyonlarca kişi evsiz kaldı.

- Son 20 yıldır Amerika'da fırtınalar, kasırgalar, hortumlar ve seller durmak bilmedi. Binlerce insan öldü, milyonlarcası evini terk etti ve zarar her seferinde milyar dolarlarla ölçüldü.

- Bosna ve Kosova'daki katliamlarda yüz binlerce Müslüman öldürüldü ve yüz binlercesi yurtlarından çıkarıldı.

- Ebola virüsü on binlerce kişinin ölümüne sebep oldu.

- El Nino tüm dünya ülkelerine çok büyük felaketler getirdi.

- 19 Ekim 1987'de Londra Borsası çöktü. Yaşanan büyük panik sonucunda 50 milyar sterlinlik değer kaybı yaşandı.

- 19 Nisan 1995'de ABD'nin Oklahoma kentindeki Federal Binaya yapılan bombalı saldırıda 168 kişi öldü.

- 22 Mart 1997'de Hale-Bopp kuyruklu yıldızı, saatte 160 km. hızla Dünya'nın 195 milyon km. yakınından geçti. Çıplak gözle izlenebilen Hale-Bopp'un geçişi, tüm dünyada milyonlarca kişi tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı.

- 10 Mayıs 1997'de İran'daki 7.1 şiddetindeki depremde 1500 kişi öldü.

- 4 Şubat 1998'de Afganistan'daki 6.1 şiddetindeki depremde 5 bin kişi hayatını kaybetti.

- 25 Ocak 1999'da Kolombiya'daki 6 şiddetindeki depremde 1171 kişi hayatını kaybetti.

- 21 Eylül 1999'da Tayvan'daki 7.6 şiddetindeki depremde 2100'den fazla kişi hayatını kaybetti.

- 11 Eylül 2001'de ABD'ye, tarihin en büyük terörist saldırısı düzenlendi: İki yolcu uçağı, sabah mesaisinin başladığı saatlerde 18 dakika arayla New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin bulunduğu iki gökdeleni vurdu. Ardından bir başka uçak Pentagon'a düştü. Saldırıda beş binin üzerinde insan öldü.

- Hindistan'da büyüklüğü 7.9 olan bir deprem meydana geldi ve binlerce kişi yaşamını yitirdi.

- Avrupa'da yaşanan aşırı sıcaklar 10 binlerce insanın ölümüne neden oldu.

- 60.000 senede bir gerçekleşen bir olay meydana geldi ve Mars gezegeni Dünya'ya en yakın konuma geldi.

- Kasım 2003'te dünyanın en kurak bölgelerinden olan Mekke'de meydana gelen sel felaketinde 12 kişi yaşamını yitirdi.

(sol resim) 1987'de Londra Borsasının çökmesiyle 50 milyar sterlinlik değer kaybı yaşandı.(ortada) Bir suikast sonucu öldürülen liderlerden biri ise Hindistan Başkanı Gandi idi. (sağ üst) 1980 yılı başlarında ilk AIDS vakaları tespit edildi. Yaklaşık 18.8 milyon insanın ölümüne sebep olan bu hastalığa "Çağın Vebası" ismi verildi. (en sağ alt resim) 20. yüzyılın ortalarından itibaren meydana gelen büyük olaylar arasında Papa II. Jean Paul'ün vurulması da vardı.
Hürriyet, 13 Kasım 2003, "Yeryüzünün en kurak kenti Mekke'de sel"

 

46. Bazı Müslümanların Durumu

 

Evet nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki, siz o fitne zamanında yükselip birbirinizin boyunlarını buran yılanlar haline döneceksiniz, buyurdu. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 368, no. 672)

 

 

Peygamberimiz (sav) yukarıdaki hadisinde bir kısım Müslümanların kendi aralarındaki ayrılığa dikkat çekmiştir. Ahir zamanda makam, mevki, güç elde edip sonra birlik olmak yerine birbirlerine karşı düşmanca tavırlar göstereceğine işaret etmektedir. Peygamberimiz (sav) başka hadislerinde de kimi Müslümanlar arasında yaşanacak olan haset, çekememezlik, düşmanlık gibi tehlikelere dikkat çekmiştir:

Fitne işte şuradan, şeytanın iki boynuzunun doğacağı yerden gelecektir. Halbuki sizler birbirinizin boyunlarını vuruyorsunuz... (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 369, no. 675)

... birbirinizle nefsaniyet yarışına düşersiniz, birbirinize haset edersiniz, birbirinize sırt çevirip ayrılırsınız ve birbirinize düşman olursunuz. (Sahih-i Müslim, 4/2274)

Ümmetim üzerine bir zaman gelir ki, fukaha birbirlerini çekemez. Tekelerin birbirlerini kıskandığı gibi, birbirlerini kıskanırlar. (Hatim, Hatib; Geleceğin Tarihi 1, s.28)

47. İslam Dünyasının Mevcut Konumu

 

Beni Hak ile baas eden Allah'a yemin ederim ki, benden sonra ümmetimin içinde fetret devri olacak. O devirde herkes helali aramadan mal talebinde bulunacak, kanlar akıtılacak ve şiir Kuran'a bedel tutulacak. (Deylemi; Geleceğin Tarihi I, s.50)

 

 

İslam dünyası, geçmişte tarihin en büyük ve ihtişamlı medeniyetlerinden birini inşa etmişti. 20. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla birlikte, İslam dünyasının 20. yüzyıldaki konumu derinden etkilendi. İslam Birliği dağıldı. 21. yüzyıla girdiğimiz şu günlerde İslam dünyasının pek çok bölgesinde çözüm bekleyen sorunlar, üzerinde uzlaşma sağlanması gereken çeşitli anlaşmazlıklar halen devam etmektedir. Müslüman ülkelerden bazıları bilim, teknoloji, ekonomi gibi alanlarda büyük atılımlar yapmaları gereken bir konumdadırlar. Hadiste belirtilen Müslümanların yaşayacağı "fetret" devriyle, bazı Müslümanların bugün içinde bulundukları bu duruma işaret ediliyor olması muhtemeldir.

Ancak unutmamak gerekir ki, İslam dünyasının geçmişte olduğu gibi bugün de tüm dünyaya ahlakı, huzuru, güvenliği ve bolluğu ile örnek teşkil edecek ihtişamlı bir medeniyet kurmaları son derece kolaydır. Bunun için yapılması gereken; Kuran ahlakının ve Peygamberimiz (sav)'in sünnetinin eksiksiz olarak yaşanması ve bu ahlakın bir gereği olan İslam Birliği'nin sağlanmasıdır.

48. Müslümanların Birbirleri ile Savaşmaları

 

İki büyük İslam ordusu birbirleriyle harp etmedikçe kıyamet kopmayacaktır. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 454, no.831)

 

 

O günlerde araları bozuk olan müminler Deccalin hedefi olmaktan kurtulamazlar. (Hakim, Müstedrek, 4:529-530; Mehdi ve Deccal, s. 93)

Hz. Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Müslümanlardan iki grup aralarında savaşmadıkça Kıyamet kopmaz. Bunlar aralarında büyük bir savaş yaparlar, fakat dâvaları birdir." (Buhari, Fiten: 24, Menakıb: 25, İstitabe: 8; Müslim, İman: 248, Fiten: 17)

Peygamberimiz (sav) 1400 sene önce bildirdiği bu hadislerinde günümüzde yaşanacak olan bazı olaylara dikkat çekmiştir. Nitekim hadislerde haber verildiği gibi Hicri 1400 yıllarının başından itibaren bazı Müslüman ülkeler arasında savaş ve çatışmalar yaşanmıştır. İran-Irak savaşı, Irak'ın 1990 yılında Kuveyt'i işgali bu savaşlara örnektir.

 

49. Müslümanların Maruz Kaldıkları Şiddetli Belalar

 

Ahir zamanda ümmetimin başına sultanlarından şiddetli belalar gelir, öyle ki yerler Müslümanlara dar gelir. (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 12)

 

 

Vay bu ümmete, o öldüren zalim meliklerden dolayı. Bu zalimler, kendilerine itaat edenler hariç, sessiz mutileri (itaatkar insanları) bile korkuturlar. (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.13)

Liderlerin zulmetmesi… kıyamet alametlerindendir. (Kıyamet Alametleri, s.143)

... Fitnenin girmediği hiçbir ev ve dokunmadığı hiçbir Müslüman kalmaz. Bu hal soyumdan bir kişi çıkana kadar devam e-der. (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.25)

(Kıyametin bir alameti) Mescitler içerisinde günahkarların seslerinin yükselmesi ve günahkarların dinin emrettiklerini yerine getiren samimi müminler üzerine galip gelip onlara tahakküm etmeleridir. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 450)

Yemin ederim ki bu ümmete öyle (şiddetli) belalar gelecek de, kişi zulümden, gaddarlıktan kurtulmak için sığınacak bir yer bulamayacaktır. Öyle sıkıntılı bir sırada Allah Teala akrabamdan, benim hanedanımdan bir kimseyi gönderecek. (Ölüm-Kıyamet -Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 437)

Bu hadisler, Mehdi gelmeden önce bazı Müslüman ülkelerde, din ahlakından uzak, zalim ve acımasız karakterli kişilerin iktidarda olacaklarına işaret etmektedir. Bu durum Mehdi ve Hz. İsa'nın gelişlerinin yaklaştığını gösteren alametlerden biridir.

Peygamberimiz (sav) bir başka hadisinde de ahir zamanda samimi müminlerin tüm bu baskılar nedeniyle inançlarını saklamak ve ibadetlerini gizli sürdürmek zorunda kalabileceklerini şöyle haber vermiştir:

Bugün sizin aranızda münafıkların gizli yaşadıkları gibi bir zaman gelir ki mümin olanlar da diğerlerinin arasında gizli olarak dini hayatlarını sürdürmeye çalışırlar. (İbni Sünni; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 12)

Der Spiegel, 16 ocak 2003, Almanya'nın ünlü Der Spiegel dergisi 16 Haziran 2003 tarihli sayısında Saddam ve ailesini Cinayet Klanı olarak isimlendirmişti.
Radikal 12 Nisan 2003, "Yağma... Kaos...Sefalet"
(Sağ, alt yerde oturan insanlar) Aksiyon, 14 Nisan 2003

Gerçekten de bugün İslam dünyasının bir bölümünde iktidarda olan yöneticiler, Müslüman halka eziyet etmekte, baskıcı ve despot rejimleri ile insanları ezmektedirler. Müslümanların dinlerini özgürce yaşamaları ve ibadetlerini yerine getirmeleri engellenmekte, ekonomik sıkıntılar yaşamı zorlaştırmaktadır. Bir kısmında ise, ehil olmayan yöneticiler nedeniyle halk çeşitli belalara maruz kalmaktadır. Bu ülkelerden bazılarında yaşanan olayların örnekleri şunlardır:

İran ile yaptığı savaşta 3 milyonluk nüfusunun yaklaşık bir milyonunu kaybeden Irak'ta, faşist diktatör Saddam Hüseyin halkına dayanılmaz işkenceler ve zulüm uygulamıştır.

1979 yılında Sovyet Rusya tarafından işgal edildiği günden itibaren Afganistan'da, istikrarsızlık ve kargaşa hakim olmuş, gerçek İslam ahlakını hiçbir şekilde temsil etmeyen bazı Afganistan iktidarları, son derece baskıcı, acımasız ve hoşgörüsüz bir sistem kurmuşlardır.

Suriyeli Müslümanlar Hafız Esad'ın 30 yıl süren diktatörlüğü boyunca çeşitli acımasızlıklara maruz kaldılar. Kadınlara tecavüz edildiği, erkeklere her türlü işkencenin uygulandığı katliamlarda bazı şehirler tamamen ortadan kalktı.

Afrika'nın en küçük ülkelerinden biri olan Cibuti, 1977 ve 1991 yılları arasında, yaklaşık 2 bin Müslümanın katledildiği, 7 bin kişinin de hiçbir mazeret gösterilmeden tutuklanıp işkence gördüğü katı bir rejimle yönetildi.

Somali'de 1969 yılından 1991 yılına kadar yaklaşık 20 yıl boyunca doğrudan Müslümanları hedef alan, Tümgeneral Muhammed Siad Barre'nin liderliğinde baskıcı bir rejim uygulandı.

Tunus, 31 yıl boyunca Habib Burgiba'nın dikta rejimi altında yönetildi. Kendisini "hayat boyu cumhurbaşkanı" ilan eden Burgiba, iktidarda olduğu müddetçe Müslüman halkı baskı altında tuttu.

Şunu da belirtmek gerekir ki, bazı Müslüman ülkelerde yaşanan bu durum gerçek İslam ahlakının tam anlamıyla bilinmiyor olmasından kaynaklanmaktadır. Müslümanlara baskı uygulayan rejimlerin ortak yönlerinden biri, bu rejimlerin temellerinin din ahlakına uygun olmayan baskıcı, kaba kuvvete dayalı ideolojileri benimsemeleridir. Dolayısıyla, yapılması gereken söz konusu ideolojilerle fikri alanda mücadele yürütmektir. Fikren yenilgiye uğrayan bir ideolojinin ayakta kalması mümkün değildir. Müslümanların yapması gereken, bir yandan bu ideolojilerin çarpıklıklarını ve yanlışlarını gözler önüne sermek, bir yandan da gerçek din ahlakını anlatarak insanları en güzel şekilde doğru yola davet etmek olmalıdır. Kuran ahlakına ve Peygamber Efendimiz (sav)'in sünnetine uygun olan bu yöntemle, Allah'ın izniyle, tüm bu zulümler sona erecek, Müslüman dünyası aydınlık bir geleceğe kavuşacaktır.

50. Masum İnsanların Öldürülmesi

 

Masum insanlar katloluncaya kadar Mehdi çıkmayacak ve katliamlara yerde ve göktekiler, artık tahammül edemez bir hale geldiğinde zuhur edecektir... (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 37)

 

 

Mehdi her dokuzdan yedi öldürülünceye kadar çıkmaz. Günahsız insanların öldürülmesi onlardandır. (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.35)

Günahsız insanlar öldürülmeden Mehdi çıkmaz. Günahsızlar öldürüldüğünde, onları öldürenlere yer ve gök ehli buğz ederler... (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 35)

Mehdi'nin çıkışı ile ilgili hadislerde katliamların yaygınlaşmasından bahsedilirken, bu katliamların masum insanları hedef alacağına özellikle dikkat çekilmiştir. Daha önce de ele aldığımız gibi, günümüzde hemen hemen tüm savaşlarda asıl hedef sivil halk olmaktadır. Katliamlar da asıl olarak sivil ve masum halka yönelik olarak gerçekleştirilmekte, çoğunlukla çocuklar, yaşlılar ve kadınlar katledilmektedir. Özellikle kendilerini savunma imkanı olmayan bu insanların seçilmiş olması katliamların çapının geniş, hayatlarını kaybeden insanların sayısının yüksek olmasına neden olmaktadır.

Savaşlar veya çeşitli çatışmalar sırasında gerçekleştirilen katliamların yanı sıra özellikle son yıllardaki terörist eylemler de halkın toplu olarak imha edilmesi ile neticelenmektedir. Terörizmin amacı halk arasında korku ve dehşet yaymak olduğundan, bu tür saldırıların asıl yöneldiği kesim çoğunlukla sivil halktır. Alışveriş merkezleri, restoranlar, kafeteryalar, okullar gibi savunmasız kadınların, gençlerin ve çocukların bulunduğu yerleri hedef alan bu eylemler nedeniyle dünyanın farklı ülkelerinde pek çok insan hayatını kaybetmektedir.


Bir yanda dünyanın pek çok ülkesi kendi vatandaşlarının veya terör gruplarının sebep olduğu terör ile uğraşmakta. Öte yanda Bosna'da olduğu gibi toplu mezarlar bulunmakta; yaşlılar, çocuklar, kadınlar eziyet görmektedir. Tüm dünyada masum insanları hedef alan terör ve kargaşa ortamı her insanın düşünmesi gereken bir kıyamet alametidir.
Zaman, 9 Temmuz 2001, "Yine toplu mezar"


ileri >>>

27. Chronicle of 20th Century, Dorling Kindsey Publishing, New York, 1995, s. 1214
28. http://www.ihh.org/multeciler.php