ÇEŞİTLİ KAYNAKLARDA
MEHDİ İLE İLGİLİ RİVAYETLER
Hadislerde
Mehdi'nin Çıkışı
• El-Ayyaşi kendi senediyle Ali b. Hüseyin
(İmam Zeynelabidin)den, Resullullah (SAV)’ın şöyle
buyurduğunu rivayet ediyor:
Eğer dünyanın ömrünün (sona ermesine)
sadece bir gün kalmış olsa, Allah bu günü, ailemden
ismi benim ismimle aynı olan bir kişinin zuhur edip
zulüm ve haksızlıkla dolmuş olan dünyayı adaletle
dolduracağı kadar uzatacaktır.
• Ebu Besir İmam Cafer Sadık’tan rivayet ediyor:
“..(Allah-u Teala’nın “Ta ki kendilerine vaadedileni
görünceye kadar” buyruğuna gelince; O Kaim’in kıyamıdır,
o da saattir” buyurdu.
Saat yakınlaştı... (Kamer Suresi,
1)
• Ebu b. İbrahim Kummi, rivayet etmektedir:
“Allah’ın: “O zaman yakınlaştı” buyruğu
hakkında soruldu. İmam; Kaim’in zuhurudur, buyurdu.”
• Hazzaz Kumni: Ammar b. Yasir rivayeti:
Resulullah (S) Burak’ın huzuruna vardığımda arzettim
ki: “Ali, Allah için (yolunda) hakkıyla cihat etmiştir.”
(Efendimiz) buyurdu:
“...Onun bir gaybeti olur, halkın bir
kısmı ondan vazgeçerken, diğer bir kısmı sabit kalır.
Ahir zamanda ortaya çıkar, dünyayı adalet ve hakkaniyetle
doldurur, (Kuran’ın) te’vili hakkında savaşır; benim,
tenzili hakkına savaştığım gibi, adı benim adımdır
ve insanlar içinde bana en çok benzeyendir...”
• Tabersi: Alkeme b. Muhammed el- Hazemi
rivayeti, İmam Muhammed Bakır buyuruyor: Resulullah
(S) hac etti ve dönerken Gadir-i Hum’da (halka hitaben)
önce Allah’a hamd etti ve sonra buyurdu ki:
“Ey insanlar! İnanın Allah’a, elçisine
ve... onunla indirilen nura... Biz bazı yüzleri silip
arkalarına döndürmeden... Ey insanlar! Allah (Azze
ve Celle)’ın nuru bana yerleştirilmiştir, sonra Ali’ye,
sonra ondan Kaim’e kadarki nesle. O (Mehdi) ki, Allah’ın
hakkını alır ve bize ait olan tüm hakları (alır)...
Biliniz ki, bizden olan son İmam Mehdi Kaim’dir. Onunla
olmayan Hak ile olmaz ve onun yanında (indinde) bulunmayan
nur olmaz.”
Mehdi'nin
Geldiği Dönem
• İslam Peygamberi (SAV):
“Ne zaman, adaletsiz hakimlerin eliyle
zulüm ve haksızlık, hile ve dolandırıcılık, tüm insanları
ezmeye başlarsa, benim temiz ailemden, benim isim
ve nişanımı taşıyan Semavi bir kurtarıcı kıyam edecek
ve huzur her yere yayılacaktır.“
Amîre bint-i
Nufeyl der ki: İmam Hüseyn aleyhisselam’ın
şöyle buyurduğunu duydum: “Sizler birbirinizden berî
(uzak) olduğunuzu söylemedikçe, birbirinizin yüzüne
tükürmedikçe birbirinizi tekfir etmedikçe ve birbirinize
lânet okumadıkça beklediğiniz (Hz. Mehdi’nin zuhuru)
vuku bulmayacaktır. Arzettim ki: Öyleyse o zamanda
hiçbir hayr yoktur. Buyurdu ki: “Hayrın hepsi o zamandadır.
Kâim’imiz kıyam edecek ve bunların hepsini ortadan
kaldıracaktır.”
Süleyman bin Bilâl
der ki: İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam babasından
o da dedesinden nakleder ki Hz. Hüseyin aleyhisselam
şöyle buyurdu: Birgün adamın biri Emirülmüminin Ali
aleyhisselam’ın yanına gelerek: “Ey Emirülmüminin!
Bize şu Mehdi’nizden bahseder misin? Diye arzedince
şöyle buyurdu: “Gitmesi gerekenler gidip de müminler
azaldığında ve fitneciler gittiğinde işte orada (yani
uzak bir yerde zuhur edecektir).
Konstantiniye'de
Mesih'le Birlikte Bulunması
• Mecma'Ül-Bahreyn ve Matla'ün-Neyyireyn,
Yaz: Fahrettin et-Türeyhi (-1085 H./1674 M.)
Mehdi Allah'ın hak yola erdirdiği kimsedir.
Mehdi Peygamber'in son zamanda geleceğini müjdelediği,
kendi ailesinden olan kimsenin adıdır. Yeryüzünü adalet
ve eşitlikle dolduracak; zulüm ve haksızlıkla dolmuş,
iken. O Konstantaniye'de Mesih ile birlikte olacak.
Araba ve Arap olmayan herkese hükmedecek, Deccal'i
öldürecek.
...Onlar için dünyada bir aşağılanma
(rüsvaylık), ahirette büyük bir azab vardır. (Bakara
Suresi, 114)
• Muhammed b. Carir Taberi: Esbat, Süddi’den
“Onlar için dünyada rüsvaylık vardır” buyruğuna dair:
“Dünyada rezil-rüsva oluşları şudur ki:
Mehdi kıyam edip Konstantiniyye’yi fethedince...”
Hz. İsa Mehdi'nin
Arkasında Namaz Kılacaktır
• İbni Arabi, Muhammed b. Ali et-Tani:
(-638H.1241 M.) Teorik irfanın babası sayılan bu zat
yukarıdaki ayetin tefsirini yaparken önceki rivayet
kaynaklarına ve cümlelere yer verdikten sonra şu açıklamayı
eklemektedir:
“(İsa’nın) Beyt’ül mukaddes’e girişi
ve müşahade yerine varışı, kutub makamından ayrıdır.
Namazı geciktiren İmam ise Mehdi’dir. Zamanın kutbu
olduğu halde namazı geciktirmesinin sebebi; velayet
sahibinin Nübüvvet sahibine karşı saygı göstermesidir.
İsa’nın onu öne geçirmesinin sebebi ise, İmam’ın zamanın
kutbu olduğunu bilmesidir. Muhammed (AS) dini üzerine
onun arkasında namaz kılması ise; ona iktida ederek
zahiren ve batınen feyz elde etmek istediğindendir.
Allah daha iyi bilir.”
Mehdi
Olarak Adlandırılmasının Sebebi
• Cabir b. Yezid el-Co'fi, İmam Muhammed
Bakır-dan rivayet ediyor:
... Mehdi'nin Mehdi diye isimlendirilmesinin
sebebi şudur ki; gizli bir işe doğru yönlendirilecek,
Tevrat ve diğer Semavi kitapları Antakya'da bir
mağaradan çıkartacak ve Yahudiler arasında Tevrat'la,
Hıristiyanlar arasında İncil'le hükmedecektir.
• Harun b. Maruf; Zamra b. Rabia'dan,
Abdullah b. Şevzeb'den rivayet ediyor:
Kuşkusuz ki, Mehdi, Mehdi diye adlandırılmıştır.
Çünkü O, Şam dağlarından bir dağa doğru hidayet olunur
(yönlendirilir) "Tevrat" kitaplarını oradan çıkartır
ve onlara dayanarak Yahudilerle münzara eder ve (sonuçta)
bir grup Yahudi O'nun eliyle Müslüman olur.
• Muhammed b. Ali es-Sülemi, İmam Muhammed
Bakır'dan rivayet ediyor:
Mehdi'nin Mehdi diye isimlendirilmesinin
sebebi şudur ki; gizli bir işe doğru yönlendirilecek,
halkın gönlünde olan şeylere doğru hiyadet olacak...
Tevrat'ı Antakya'da bir mağaradan çıkartarak...
• Ma’mar b Hişam, Matar’ül- Verrak’dan,
Kab’ül- Ahbar’dan rivayet ediyor:
O Mehdi diye adlandırılmıştır, çünkü;
O gizli bir işe hidayet edilir (gizli bir işi görevlendirilir),
Tevrat ve İncil’i, Antakya denilen bir yerden çıkartır...
Cabir bin Abdullahı Ensari
der ki:
Herkim ona itaat ederse Allah’a itaat
etmiş, her kim de ona karşı çıkarsa Allah’a karşı
çıkmış olur. O gizli bir emre doğru hidayet edeceği
için, onun adı Mehdi’dir. Tevrat’ı ve Allah azze ve
celle’nin sair kitaplarını Antakya’daki bir mağaradan
çıkaracak, Tevrat ehli olanlar arasında Tevrat ile,
İncil ehli olanlar arasında İncil ile, Zebur ehli
olanlar arasında Zebur’la, Kur’an ehli olanlar arasında
ise Kur’an ile hükmedecek.
Mehdi'nin
Diğer İsimleri
• Ömer b. Zahir rivayet ediyor:
“Birisi, İmam Cafer Sadık’a; “Kaim’e,
Emirel-müminin, diye selam gönderebilir miyiz”, diye
sordu. İmam buyurdu; “Hayır Allah-u Teala bu lakabı
sadece Hz. Ali’ye vermiş, ondan önce ve sonra kimse
bu lakapla anılamaz.” Adam sordu: “Peki onu ne diye
selamlayayım?” Hazretleri: “Selam olsun sana ey Bakiyetullah
diyerek” buyurdu.
Yaşamını
Gizli Sürdürmesi
• Sakr b. Ebi Delf rivayet ediyor, duydum
İmam Muhammed Taki buyuruyordu:
Sordum:
Ey Allah'ın Resulü'nün torunu, niçin 'Kaim' adını
almıştır?
Buyurdu: Çünkü o, unutulmuş olduğu
ve İmamlığı kabul edenlerin çoğu kendilerine sırt
çevirdikleri bir sırada kıyam edecektir.
Sordum: Onun "muntazar" (beklenen)
diye adlandırılmasının sebebi nedir?
Buyurdu: Çünkü o, yaşamını gizli sürdürecek,
bu pek uzun sürecek, gelişi pek uzayacak. İhlaslı
kimseler ortaya çıkışını bekleyeceklerdir...
Görmüyor musunuz ki, şüphesiz Allah,
göklerde ve yerde olanları emrinize amade kılmış,
açık ve gizli sizin üzerinizdeki nimetlerini genişletip-tamamlamıştır...
(Lokman Suresi, 20)
• Şeyh Saduk: Muhammed b. Ziyad el- Azdi
rivayeti, Allah-u Teala’nın şu:”... ve size zahir
ve batın nimetlerini bol bol verdi” buyruğu hakkında
İmam Musa Kazım’a sordum, buyurdu:
“Zahir (açık) nimet: Zahir (görünen/açık)
İmam’dır. “İmamlar içinde gaip olan var mıdır?” dedim,
Buyurdu: “Evet kendisi insanların gözünden gaip olur
(fakat) zahiri müminlerin kalbinden gaip olmaz...
Allah onunla bütün zorlukları kolaylaştırır, bütün
sertlikleri yumuşatır. Onunla yerin hazinelerini ortaya
çıkartır, onunla bütün uzaklıkları yakınlaştırır,
inatçı bütün zalimleri onunla ortadan kaldırır, tüm
kötü şeytanları onun eliyle yok eder... Ortaya çıkıp
zulüm ve haksızlıkla dolan dünyaya adalet ve hakkaniyeti
hakim kılıncaya kadar.”
İman edip salih amellerde bulunanlar,
ne mutlu onlara. Varılacak yerin güzel olanı (onlarındır).
(Ra’d Suresi, 29)
• Şeyh Saduk: Ebu Besir rivayeti, İmam
Cafer Sadık buyurdu:
“”Ne mutlu bizden olan Kaim’in gaybet
döneminde bizim işimize tutunana, (böyle birinin)
kalbi hidayete erdikten sonra sapmaz.... İşte Allah’ın
buyruğu “İşte mutluluk ve güzel gelecek” buna işarettir”.
• Şeyh Saduk :Buna benzer bir haberi
aynı İmamdan, aynı ravi ile fakat başka bir senetle
şöyle aktarmaktadır: (sf. 401)
“İmam buyurdu: İyi bir
şey sordun ey Ümmü Hani; bu zamanın sonunda ortaya
çıkacak biridir, o bu Ehl-i Beyt’ten olan Mehdi’dir.
Onun bir gaybeti (dönemi) olur. O dönemde bazıları
sapıtır, bazıları hidayet bulur. Ne mutlu sana eğer
onu görürsen ve ne mutlu onu görenlere ...
Hz. Ali aleyhisselam
daha sonra rabbine and içerek şöyle buyuruyor: “Ali’nin
rabbine andolsun ki hüccet (Hz. Mehdi) ayakta olacak,
dünyanın yollarında yürüyecek, evlere ve saraylara
girecek bu yerin doğusunda ve batısında gezecek, sözleri
duyacak, cemaate selam verecek, görecek ama görünmeyecek.”
Bu hadisin doğrulunun bir delili
ise bundan önce naklettiğimiz şu hadistir: Şüphesiz
yeryüzünde Allah’ın hücceti mutlaka vardır. Ama halkın
zulmü, cefası ve nefisleri için yaptıkları israfları
sebebiyle Allah onu halkın gözlerinden uzaklaştırır.”
Sonra Hz. Mehdi aleyhisselam Hz. Yusuf’a benzetmekte
ve onun halkı gördüğünü ama halkın onu göremediğini
ve Hz. Ali’nin de buyurduğu gibi gökten nida olunana
dek onun görülmeyeceği kesindir.
Şüphesiz Mehdi, Ali’nin evladıdır.
Onun gaybeti, tıpkı Yusuf’un gaybeti gibidir ve onun
dönüşü tıpkı İsa bin Meryem’in dönüşü gibidir. Gaybetinden
sonra kızıl yıldızın doğuşu ile birlikte zuhur edecektir.
Zevrâ mahvolacaktır ve o, Rey’dir (Bugünkü Tahran’ın
güneybatısı).
Abdullah bin Atâ der
ki: İmam Ebu Cafer-i Bakır aleyhisselam’a şöyle arzettim:
Bize Kaim aleyhisselam’dan haber ver. Buyurdu ki:
“Vallahi o ben değilim ve sizlerin ümid ettiğiniz
de değildir. Onun dünyaya gelişi anlaşılmayacak. Dedim
ki: Hangi yolu izleyecek. Buyurdu ki: Resulullah’ın
yolunu izleyecek; Önceki şeyleri iptal edip yeni şeylerle
gelecek.”
MEHDİ, KENDİSİNDEN ÜMİT KESİLDİĞİ SIRADA
ZUHUR EDECEKTİR
Hani, münafık olanlar ve kalplerinde hastalık bulunanlar:
"Allah ve Resulü, bize boş bir aldanıştan başka bir şey vadetmedi" diyorlardı.
(Ahzab Suresi, 12)
Allah Kuran'da, kalplerinde hastalık olan kimselerin "Allah ve Resulü, bize boş bir aldanıştan başka bir şey vadetmedi" diyeceklerini bildirmiştir. Bu ayet işari manada, Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin gelişinden ümit kesen kimselerin durumuna da işaret etmektedir. Zira bu kimseler, Peygamberimiz (sav)'in hadisleriyle haber verdiği "Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin gelişini inkar etmekte" ve Peygamberimiz (sav)'in de bu konudaki sözlerinin sözde "asılsız olduğunu" öne sürmektedirler. Günümüzde de, pek çok yerde Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin gelmeyeceği ile ilgili yazılar çıkmakta, daha da önemlisi İslam alimi olarak bilinen kimi kişiler bu yönde fikir beyan etmektedirler.
Oysa ki bu insanların bu şekilde "Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin gelişinin gerçek olmadığına" ve sözde "boş bir vaat" olduğuna inanmaları da Peygamberimiz (sav)'in gerçekleşeceğini vaadettiği olaylardan biridir. Zira Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde, Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin gelişlerinin yaklaştığını gösteren ahir zaman alametlerinden birinin, "Hz. Mehdi gelmeyecekmiş, Hz. Mehdi yokmuş" sözlerinin yaygınlaşması olduğu bildirilmiştir. Bu konudaki hadislerden bazıları şöyledir:
|
"İnsanların ümitsiz olduğu ve "HİÇ MEHDİ FALAN YOKMUŞ" dediği bir sırada Allah Mehdi'yi gönderir..." 1
"... Mehdi, Resulullah'ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve ÇIKIŞINDAN ÜMİT KESİLDİĞİ BİR SIRADA ÇIKAR..." 2
... Onun (Mehdi'nin) zuhuru ümitsizlik ve yeis esnasındadır.3
Halk tam zuhurdan ümidini kestiği anda O (Mehdi) zuhur edecektir! Onun zamanında yaşayıp ona yardım edenlere ne mutlu! Ona düşmanlık besleyip, ona ve onun emrine karşı çıkanlara ve onun düşmanlarından olanlara eyvahlar olsun!4
Davud bin Kesir-i Rıkki der ki: İmam Ebu Abdullah aleyhisselam'a şöyle arzettim: ... Bu emir (yani kıyam) (Mehdi)çok uzadı öyle ki, kalplerimiz daraldı ve derin hüzünden dolayı ölüyoruz. Buyurdu ki: "Bu zuhur, daha ümitsiz ve hüzünün daha çok olduğu bir zamanda vuku bulacaktır.5 |
|
|
|
Ahir zaman alametlerinin birbiri ardınca gerçekleştiği içerisinde bulunduğumuz bu dönem, Hz. İsa'nın ikinci kez yeryüzüne gelişinin ve Hz. Mehdi'nin ortaya çıkışının çok yaklaştığını göstermektedir. Allah'ın izniyle bu iki mubarek şahıs, tam olarak Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde belirtildiği şekilde zuhur edecek ve tüm yeryüzünde İslam ahlakını yerleşik kılacaklardır.
1 Ali Bin Husameddin el-Muttaki, Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55
2 Ali Bin Husameddin el-Muttaki, Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55
3 (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 274)
4 (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 301)
5 (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 208)
Aniden
Çıkması
• Ahmed b. Muhammed İmam Hasan Mücteba'ın
şöyle buyurduğunu rivayet ediyor.
"Dedem Resullullah'a sordum: Biz Ehl-i
Beyt'ten Kaim ne zama kıyam edecektir? Buyurdu: Ey
Hasan! O, yere ve göğe pek ağır gelen "o saat"
e benzer, aniden / birdenbire zuhur edecektir."
• Kumeyt b. Zeyd el-Esedi, İmam M. Bakır'dan
rivayet ediyor.
"Allah'ın Resulünden bir konuda (yani
Mehdi'nin kıyamı hakkında) soruldu; buyurdu: O,
"saat" e benzer, ancak aniden zuhur edecektir."
• Dı'bil b. Ali el-Hüzai, İmam Rıza'dan
rivayet ediyor:
"Resullullah'a; Ey Allah'ın Resulü, soyunuzdan
olan Kaim ne zaman kıyam edecek, diye soruldu. (Efendimiz)
buyurdu; O, 'O saate' (kıyamet olacağı ana) benzer,
onun zamanını Allah'tan başkası bilmez.. Ancak aniden
vuku bulur."
• Hazzaz Kummi: Ahmed b. Muhammed b.
Münzir, rivayet ediyor:
Ali oğlu Hasan buyurdu: Dedem Resulullah’a
sordum: Biz Ehl-i Beyt’ten olan Kaim ne zaman zuhur
edecektir? Buyurdu: “Ya Hasan, kuşkusuz ki onun
zuhuru kıyametin oluşuna benzer: “… O göklere
de, yere de ağır gelmiştir. O size ansızın gelecektir…”
• Şeyh Saduk: Dı’bil Hüzai rivayet ediyor:
İmam Rıza buyurdu: Bana babam aktardı, ona da babası,
ona da babalarından aktarılmıştır:
Peygamber’e soruldu: Ey Allah’ın Resulü
soyunuzdan olan Kaim ne zaman zuhur edecek, buyurdu:
“Onun benzeri kıyamettir, şöyle ki: “… onu
tam zamanında ortaya çıkaracak olan, yalnız O (Allah)’dur.
O göklere de, yere de ağır gelmiştir, o size ansızın
gelecektir…”
• “Ey Resulullah’ın oğlu peki o ne zaman
zuhur edecek?” diye sordum, buyurdu:
“Andolsun ki bunu Allah’ın Resulü (S)’ne
sordular, buyurdu ki; Onun benzeri kıyamettir: Aniden
meydana gelir. (Kıyamet aniden meydana geldiği gibi
Mehdi de aniden zuhur edecektir)
• Züraret b A’yur rivayet ediyor:
“İmam Muhammed Bakır’a; Allah-u Teala’nın:
“Aniden / birdenbire gelecek olan saatten başkasını
beklemezler ki,” buyruğu hakkında sordum. Buyurdu:
Maksat Hz. Kaim’in zuhur “zamanını” beklemektedir...”
Mehdi'nin Ashabının Kendisine
Sığınması
• Ebu Said Hudri Resulluh'dan rivayet
ediyor:
"Mehdi'nin izleyicileri ona sığınırlar,
bal arılarının Kraliçe arıya sığındıkları gibi (onun
yanında güven ve huzur bulurlar), o yeryüzünü
adalet ve dürüstlükle dolduracaktır."
Mehdi'nin
Gelişinde Hiç Şüphe Yoktur
• Alaeddin Ali b. Hişam Muttaki Hindi
(975 H.): "er-Reddü..." kitabında şöyle diyor:
"Allah'ın rahmeti sana olsun bil ki;
vaadedilen Mehdi'nin var oluşuda hiç kuşku yoktur.
Üç yüz hadi ve eserde hatta daha fazlası ile bu
kanıtlanmıştır.
• Şerif Muhammed b. Resul Berazenci:
"el-İşaetü..." kitabında (s. 184 ve 305) şöyle yazıyor:
"Mehdi'nin varlığı ve ahir zamanda zuhur
edeceği, Peygamber ailesinden ve Fatıma oğullarından
oluşu, tevatür ölçüsüne ulaşan hadislerle açıklanmıştır
ve bu hadisleri inkar etmenin hiçbir anlamı yoktur...
Tevatür ölçüsünü aşan, doğru ve açık hadislerde,
Mehdi'nin Fatıma soyundan olup, dünya sona ermeden
zuhur edeceği, zulüm ve haksızlıkla dolmuş olan dünyaya,
adalet ve hakkaniyet getireceği, onun zamanında İsa
Mesih'in gökten ineceği ve onun önderliğinde namaz
kılacağı kanıtlanmış bulunmaktadır."
• Şemseddin Muhammed b. Ahmed Sefareyni;
Bu konuda bir manzume yazmış ve kendisi de bu manzumeye
"Levaih'ül-Envar'ül-Behiyye" adında bir şerh yazmıştır.
Aşağıdaki özet açıklaması bu şerhden alınmıştır: (C.2,
s.74, 76, 86)
"Kıyamet gününün en büyük alametlerinden
birisi de, hakkında tevatür derecesini aşacak derecede
hadis bulunan bir kişinin zuhur edeceğidir. Bu
kişi imamların sonuncusudur. Hz. Peygamber'den sonra
Peygamber olmayacağı gibi, ondan sonra da İmam olmayacaktır.
Bu imam, Fatıma oğullarındandır... Birçok hadis hafızları,
Mehdi'nin Peygamber soyundan olduğunu kabul etmişlerdir,
böyle mütevatır bir konuya sırt çevirmek yakışık almaz.
Hak ehlinin inancına göre, Mehdi İsa Mesih'ten ayrıdır.
Mehdi, Mesih'ten önce zuhur edecektir. Bu konu Sünni
bilginlerin arasında, onların inancından sayılacak
kadar yaygınlık kazanmıştır."
• Hasan b. Abdullah er-Razi et-Tamimi,
İmam Rıza babalarına dayanarak Peygamber (SAV)’ın
şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:
“Hakkı ifa etmek için bizden olan Kaim
kıyam etmedikçe saat (kıyamet) vuku bulmayacaktır.
Bu da büyük Allah izin verince olacaktır. Allah(a
bakın), Allah(a bakın) ey Allah’ın kulları! Suyun,
karın üstünde, düşe kalka olsa bile Mehdi’ye koşun,
çünkü o, Allah’ın halifesidir.”
• Asim b. Ebi en- Nücud, Zerr b. Hübeyş’ten,
Abdullan b. Mes’ud’dan, Resullullah’ın şöyle buyurduğunu
rivayet etmektedir:
“Ehl-i Beyt’imden Mehdi denilen bir kişi
gelip, ümmetime hükmetmeden dünya sona ermeyecektir.
Şüphesiz o, kıyamet-saati için
bir ilimdir. Öyleyse ondan (kıyametten) yana hiç bir
kuşkuya kapılmayın ve bana uyun. Dosdoğru yol budur.
(Zuhruf Suresi, 61)
• El-Kenciyy’üş-Şafii: Mukatil bin Süleyman
ve onu izleyen müfessirler “... ve o kıyamet için
bir bilgidir” ayeti hakkında demişlerdir ki:
“O, Mehdidir, zaman sona ermeden zuhur
eder ve onun hurucundan (çıkışından) sonra kıyamet
olur...”
“Ve istiyoruz ki, yeryüzünde zayıflatılanlara
lütfedelim, onları önderler yapalım, onları mirasçı
kılalım.” (Kasas Suresi 5)
• Abdülhamid b. ebi’l-Hadid: Hz. Ali
(A)’ın yukarıdaki buyruğunun şerhine şöyle yazmaktadır:
“Şia, buyruğun, ahir zamanda zuhur edip
dünyaya hüküm sürecek olan gaip imamı vaadettiğini
düşünüyor. Bizimkiler (sünniler) de diyorlar
ki: Bu tüm ülkelere sahip olup yeryüzüne hüküm sürecek
olan İmam’ın vaadedildiğine dairdir. Bundan çıkardığımız
sonuç şu ki: Böyle bir imam kesin olarak vardır, gaip
olup sonra zuhur etse bile. Zamanın sonunda böyle
bir İmam’ın zuhur edeceği sözünü doğrulamak noktasında
bu buyruk yeterlidir.”
• Muhammed Şeybani: “Haberlerimizde İmam
Muhammed Bakır ve İmam Cafer Sadık’dan rivayet edilmiştir:
Bu ayet (Kasas Suresi, 5); ahir zamanda
zuhur ederek zalim ve firavunları yok edip yeryüzünde
doğudan batıya kadar hüküm sürecek, zulümle dolmuş
iken adaletle dolduracak olan Emir Sahibi’ne aittir
(onun hakkında nazil olmuştur).”
• “Kaim aleyhisselam ondokuz yıl ve birkaç
ay hükümet sürecektir.”
Mehdi'nin
Çıkışını Gökten Bir Ses Haber Verecektir
“İstesek onların üzerine gökten
bir mucize indiririz de boyunları ona eğilir.” (Şuara
Suresi,4)
• El-Mukaddesi es-Silmi: Ebu İshak Salebi,
ebu Hamza Sümali’nin bu ayet hakkında şöyle dediğini
rivayet etmektedir:
“...Allah daha iyisini bilir ya bize
ulaşana göre: O (Mucize) Ramazan ayının ortasında
gökten duyulacak bir sestir, o ses duyulduğunda “ense
yerinden çıkar”. (bu tabir, insanın duyacağı korkunun
şiddetine dair bir kinayedir)
• Nu’mani: Abdullah b. Sen’an rivayet
ediyor: İmam Cafer Sadık’ın yanında idim Hamdan ‘dan
bir kişinin konuştuğunu duydum, adam diyordu ki: Şu
insanlar bizi ayıplayarak: Siz, Sahibü haze’l-Emr
adına birisinin gökten sesleneceğini mi sanıyorsunuz?
diyorlar. İmam Sadık arkasına yaslanmıştı, doğruldu
ve şöyle buyurduğuna bizzat tanık oldum:
“Andolsun ki bu Allah’ın kitabında mevcuttur:
“İstersek onların üzerine gökten... onlar boyun
eğerler” buyruğu ile açıklamıştır. Buna göre o
gün boyun eğmeyen tek kişi bile kalmaz. Dünya halkı
gökten gelen sesi duyunca iman ederler...”
• İbn’ül-Mahyar: Hannan b. Südeyr rivayet
ediyor: Bu ayet hakkında İmam Cafer Sadık’a sordum
buyurdu:
“(bu ayet) Muhammed oğulları Kaim’i hakkında
nazil olmuştur, onun hakkında gökten çağrıda bulunulur.”
• Şeyh Tusi: Hasan b. Ziyad Seykal rivayet
ediyor, İmam Cafer Sadık (A) buyurdu:
“Kaim kıyam etmeden önce gökten biri
seslenir, (bu sesi) perde arkasındaki kadınlar, doğudaki
ve batıdaki tüm insanlar duyar. Şu ayet bu konuda
nazil olmuştur. “İstersek onların... ve onlar boyun
eğerler.”
• Şeyh Saduk: Hüseyin b. Halid rivayet
ediyor: İmam Rıza kendisine yöneltilen; siz Ehl-i
Beyt’ten olan Kaim kimdir? sorusunu şöyle yanıtladı:
“Oğullarımdan dördüncüsü, cariyelerin
hanımefendisinin oğlu, onun adına gökten nida edilir
ve bu nidayı tüm yeryüzü halkı duyar ve bu ses (insanları)
ona çağırır: Biliniz ki; Allah’ın Hücceti Allah’ın
beyti yanında zuhur etmiştir ona tabi olun çünkü hak
onunladır ve ondadır. Allah’ın “İstesek gökten...
ve onlar ona boyun eğerler” ayeti buna işaret etmektedir.
Mehdi'nin
Efdaliyeti
• Ebu Besir İmam Cafer Sadık (A)’dan
o da babalarından rivayet ediyor, Resullah (SAV) buyurdu:
“Hakikat şu ki, ...o en üstünleridir,
kıyam edecek olandır.
• Salman-i Farisi rivayet ediyor;
“...içlerinde en iyi yol gösterici,
en bilgini ve en üstünüdür.
• Cabir b. Abdullah Ensari rivayet ediyor:
“Peygamber buyurdu: ... En bilginleri, en hikmetlisidir.”
Kıyam edecek (Kâim) olan
Mehdi, Ali’nın soyundandır. O bu yeryüzünü, yeryüzünden
başka bir hale getirecektir. Rum ve Çin’in Hıristiyanlarının
aleyhinde İsa bin Meryem ile delil getirecektir. Kâim
Mehdi, Ali’nin neslindendir. Hayırda, görünüşte ve
ahlakta en çok Hz. İsa’ya benzeyen odur. Allah peygamberlere
verdiği (azameti) ona da verecektir. Ona faziletler
ve ziynet verecektir.
O esnada Mezure yani
Bağdat çökecek. Süfyani ortaya çıkacak. Abbasoğulları,
Ermeni ve Azerbaycan gençleriyle savaşacak. Bu öyle
bir savaştır ki onda binlerce insan öldürülecek. Herkesin
kılıcının kabzası süslüdür. O sırada siyah bayraklar
göğe yükselecek. Bu savaşla birlikte tehlikeli taun
ve kızıl ölüm gelecektir.”
Dedi ki: Ey Emirülmüminin! Bu Mehdi
kimdendir? Buyurdu ki: Benî Haşim’dendir, Arapların
yüce dağının zirvesinden. O öyle bir denizdir ki ona
giren kaybolur. Kendisine sığınanlar için amandır,
halk kinle dolduğunda onları pâk kılan mâdendir, ölüm
nazil olduğunuda korkmaz, ölüm ona vardığında sarsılmaz,
savaş meydanında saldırdığında asla geri çekilmez.
Tecrübelidir, galiptir, muzafferdir, arslandır, sağlamdır,
kavminin direğidir, cesurdur, Allah’ın kılıçlarından
bir kılıçtır, reistir, herkesi etrafında toplar, yücelik
ve şerefin kaynağı olan evde büyümüştür, onun yüceliği
en asil yücelikten kaynaklanır. Hiçbirşey seni ona
biat etmekten alıkoymasın, seni engelleyenler her
zaman fitneye sığınanlardır. Eğer konuşurlarsa şerr
konuşurlar, eğer susarlarsa fasit ve fasıktırlar.”
Sonra Mehdi aleyhisselam’ın sıfatlarını
sayarak buyurdu ki: “İçinizdeki en geniş sığınaktır,
içinizde ilmi en çok olandır, ve sılâ-i rahimi en
fazla olandır. Allahım! Onun zuhurunu, hüzünlerin
giderilmesine vesile kıl ve ümmetin dağınıklığını
onunla topla! Eğer Allah seni muvaffak kılarsa onun
biatına koş ve ondan asla vazgeçme. Eğer muvaffak
olurda ona ulaşır ve hidayet olursan ondan asla vazgeçme.
Âh – ve eliyele göğsünü göstererek – onu ne de çok
görmek isterdim.”
…Ebu’l Carud der
ki:
İmam Muhammed Bakır aleyhisselam’a:
Ehli Beytten olan herhangi bir Kaim imamdan sonra
gelecek olan imam ne ile tanınır? Diye arzedince şöyle
buyurdu:
“Hidayet ve heybeti ile ve Ali Muhammed’in onun faziletlerini
ikrarı ile. Ayrıca doğu ile batı arasındakı şeyler
hakkındaki tüm sorulara cevap verir.”
"O Battığı
Yerden Doğan Güneştir"
• Şeyh Saduk: Nezzal b. Sabret'ül-Kufi'den
rivayet ediyor: Müminlerin emiri Hz. Ali Sa'aa
b. Sevhan ve Esbağ b. Nübate'nin sorularına cevaben
Deccal ve Dabbetülarz hakkında geniş bir hutbe beyan
etmiştir. Bu hutbenin bir kısmında şöyle buyuruyor:
"... Deccal'ı ise... Allah öldürücektir...
Bir kişinin eliyle ki Meryem oğlu İsa Mesih o kişinin
arkasında namaz kılacaktır.. Bu, güneş battığı
yerden doğduktan sonra olacaktır, böyle bir zaman
tevbe kaldırılacak, kabul edilmeyecek, amel kabul
edilmeyecek ve "sonradan iman eden bir fayda elde
etmeyecek..."
Arza
Varis Olacaklar Mehdi Ve Ashabıdır
Andolsun, biz Zikir'den sonra Zebur'da
da: "Şüphesiz Arz'a salih kullarım varisçi olacaktır"
diye yazdık. 21/105
• İbni Mahyar: Muhammed b. Abdullah b.
Harran rivayet ediyor: İmam Muhammed Bakır buyurdu:
"... Allah'u Teala'nın "... salih kullarım
varis olacaktır" buyruğundaki 'salih kullar' Muhammed
oğullarıdır."
• Şeyh Tusi: İmam Muhammed Bakır bu ayetin
tefsirine dair buyurdu:
"Bu, müminlere yeryüzünün tamamına
varis olacaklarına dair verilmiş bir sözdür."
• Tabersi: İmam Muhammed Bakır bu ayetin
tefsine dair buyurdu:
"Onlar ahir zamanda Mehdi'nin ashabıdır."
• Süleyman Kunduzi: İmam M. Bakır ve
İmam C. Sadık buyuruyorlar:
"Ayetteki 'salih kullarım'dan maksat
Kaim ve ashabıdır."
• Taberi: Abdullah b. Abbas şu rivayetini
aktarmaktadır:
“Allah-u Teala ezeli ilmine dayanarak
Tevrat ve Zebur’da; yeryüzüne Muhammed ümmetinin varis
olacağını ve onları cennete götüreceğini, onların
iyi kullar olduğunu bildirmiştir.”
• Kummi: eb’il-Carud rivayeti: İmam M.Bakır
yukarıdaki ayetle ilgili olarak buyurmuştur:
“...Allah, Mehdi ve ashabına yeryüzünün
doğularının ve batılarının hakimiyetini verir, dini
ortaya çıkartır ve Allah, o ve ashabının aracılığı
ile batıl bidatları ortadan kaldırır, aynen hakkın
öldürülmüş olduğu gibi, öyle ki zulümden hiçbir eser
kalmaz.”
Müşrikler
İstemese De Hak Dini Yeryüzüne Hakim Kılacak
Müşrikler istemese de O dini (İslam'ı)
bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle
ve hak dinle gönderen O'dur. 9/33
Ki O, elçilerini hidayetle ve hak
din ile, diğer bütün dinlere karşı üstün kılmak için
gönderdi. Şahid olarak Allah yeter. 48/28
Elçilerini hidayet ve hak din üzere
gönderen O'dur. Öyle ki onu (hak din olan İslam'ı)
bütün dinlere karşı üstün kılacaktır; müşrikler hoş
görmese bile. 61/9
• Şeyh Saduk: Ebu Besir, İmam Cafer Sadık'ın
bu ayetle (9/33) ilgili olarak şöyle buyurduğunu rivayet
etmektedir:
"... Bu ayetin te'vili ancak Mehdi
zuhur ettiğinde gerçekleşecektir. Kaim ortaya
çıktığında Allah'a karşı kafir veya müşrik olan bir
kişi bile kalmaycaktır... Hatta bir kafir veya müşrik
bir kayanın içine gizlenmiş olsa bile o kaya: Ey mümin
benim içimde bir kafir saklanmıştır, beni kır ve onu
öldür diye haykıracaktır."
• Fazl b. Şazan: Kendi senediyle İmam
Muhammed Bakır'ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
"Kaim bizdendir... (Allah'ın) yardımı
ile müeyyed olup Tayy'ül-Arz edecektir. Yer altı hazineleri
onun için ortaya çıkacak ve Allah onunla dinini,
müşrikler istemese de tüm dinlerin üstüne çıkaracaktır."
• Küleyni: Muhammed b. Füzeyl'den rivayet
etmektedir: İmam Musa Kazım'a bu ayet (9/33) hakkında
sordum, buyurdu:
"... O Allah ki, Emretti Resulüne vasisinin
velayetini, velayet ise hak dindir... O dini Kaim
kıyam ettiği zaman tüm dinlerin üstüne çıkartacaktır..."
• el-Kenci Şafii: Bu ayetin (yukarıdaki
ayetler) tefsiri ile ilgili olarak Said b. Cübeyr’in
şöyle dediğini aktarmıştır:
“...O Fatıma (A) soyundan Mehdi’dir.”
• Şeyh Saduk: Abdurrahman b. Selit rivayeti,
İmam Hüseyin bu ayetin (yukarıdaki ayetler) tefsirine
dair şöyle buyuruyor:
“...O hak üzere kaim olan imamdır. Müşrikler
istemese de, onun eliyle hak dini tüm dinlerin üstüne
çıkacaktır.”
• Suyuti: Said b. Mansur, ibn’el –Münzir
ve Beyhaki Cabir b. Abdullah Ensari’nin bu ayet (yukarıdaki
ayetler) hakkında şöyle dediğini rivayet etmişlerdir:
“...Yahudi, Hristiyan veya başka milletten,
İslam’ı kabul etmeyen tek bir kişi bile kalmaz...
Ve bu Meryem oğlu İsa indiği zaman olur....”
Yeryüzüne
Mirasçı Kılınanlar Ehl-i Beyt Ve Mehdi'dir
Biz ise, yeryüzünde güçten düşürülenlere
lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve mirasçılar
kılmak istiyoruz. 28/5
• Şeyh Saduk: Mufazzal b. Ömer rivayet
ediyor, İmam Cafer Sadık buyurdu:
Resullulah Ali, Hasan ve Hüseyin'e bakıyordu,
gözleri yaşararak buyurdu:
"Benden sonra sizler zayıflatılacaksınız."
Mufazzel diyor: Ey Allah Resulü'nün oğlu
bunun anlamı nedir diye sordum. Buyurdu:"Manası şu
ki: "Ve istiyoruz ki.. ve onları mirasçı bulalım"
işte bu ayet kıyamet gününe kadar bizim için geçerlidir."
• Şeyh Tusi: Hüseyin b. Ali b. Hüseyin
dedesi Ali b. Ebi Talib'in söz konusu ayetin tefsirine
dair şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:
"Onlar Muhammed oğullarıdır, Allah,
onlardan olan Mehdi'yi (uzun) çabalarından sonra görevlendirecek,
onların aziz (saygın) ve düşmanlarını zelil kılacaktır."
Göklerde
Ve Yerde Herkesin Ona Teslim Olması
• Ayyaşi: İbni Bükeyr rivayet ediyor;
İmam Musa Kazım’a:
“Peki onlar, Allah'ın dininden
başka bir din mi arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde
her ne varsa -istese de, istemese de- O'na teslim
olmuştur ve O'na döndürülmektedirler.” (3/83)
ayetiyle ilgili sordum, buyurdu:
“Kaim hakkında nazil olmuştur.
Zuhur ettiği zaman yeryüzünün doğusunda ve batısında
(her yerde) Yahudi, Hıristiyan, Sabii, Zındık, Mürted
ve kafirleri İslam dinine davet edecektir, kendi isteği
ile teslim olanlara namaz, zekat ve müslümanlara emredilen
Allah’ın vacip kıldığı amelleri emredecektir. Teslim
olmayanların ise boyunlarını vuracak öyle ki doğuda
ve batıda Allah’I birlemeyen hiç kimse kalmayacaktır.”
Mehdi'nin
Korunan Bir Ashabı Vardır
• Nu’mani: Süleyman b. Harun el-İcli
rivayet ediyor. İmam Hüseyin’dan duydum buyurdu:
“Bu emirin sahibinin (İmam Mehdi’nin)
korunan bir ashabı vardır. İnsanların hepsi
onu terketse bile, Allah bu ashabını ona gönderecektir,
işte bunların haklarında Allah:
“Bunlar, kendilerine kitap, hikmet
ve peygamberlik verdiklerimizdir. Eğer bunları tanımayıp-küfre
sapıyorlarsa, andolsun, biz buna (karşı) inkâra sapmayan
bir topluluğu vekil kılmışızdır.” (6/89) ayetini
nazil buyurmuş ve yine onlar hakkında: “Ey iman
edenler, içinizden kim dininden geri döner (irtidat
eder)se, Allah (yerine) kendisinin onları sevdiği,
onların da kendisine sevdiği mü'minlere karşı alçak
gönüllü, kafirlere karşı ise 'güçlü ve onurlu,' Allah
yolunda cihad eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan
bir topluluk getirir. Bu, Allah'ın bir fazlıdır, onu
dilediğine verir. Allah (rahmetiyle) geniş olandır,
bilendir.” (5/54) buyurmuştur.
Süleyman bin Haruni İcli
şöyle der: İmam Caferi Sadık aleyhissalam’ın şöyle
buyurduğunu duydum: “Bu emrin sahibinin ashabı mahfuzdurlar,
eğer halkın hepsi ölse dahi Allah onun ashabını getirir.
Allah azze ve celle onlar hakkında şöyle buyurmuştur:
“Onlar ona karşı kafir olsalarda, ona öyle bir kavim
vermişiz ki ona karşı kafir olmazlar.” (Enam Suresi
89. ayet) Allah onlar hakkında ayrıca şöyle buyurmuştur:
“Allah öyle bir kavim getirecek ki Allah onları
sever, onlarda Allah’ı severler. Müminlere karşı alçak
gönüllü, kâfirlere karşı azizdirler.” (Maide
Suresi, 54. ayet)
İblis'in
Süresinin Bittiği Gün Mehdi'nin Geldiği Gündür
(Allah) dedi: "Sen muhakkak ki,
mühlet verilenlerdensin, o bilinen vakit gününe kadar."
(15/37-38)
• Ayyaşi: İshak bin Ammar’ın kölesi Vehb
b. Cumay’ rivayet ediyor, İmam Cafer Sadık’a sordum;
şu “Muhakkak ki, sen mühlet verilenlerdensin, o bilinen
vakit gününe kadar” ayetindeki gün hangi gündür? Buyurdu:
“Ey Vehb! O günün, Allah’ın insanları
dirilteceği gün olduğunu mu sanıyorsun? Muhakkak
ki, Allah ona bizden olan Kaim’in kıyam edeceği
güne kadar mühlet vermiştir. Allah Kaimimizi görevlendirdiği
zaman Kufe Mescidi’nde iken iblis gelip önünde amuda
kalkar ve: Yazıklar olsun bugüne der. (İmam) İblis’in
saçlarından tutup boynunu vurur. İşte o gün bilinen
vakittir.
Şeytanın
Eziyet Vermesi
• Fazl b. Şazan: Cabiri b. Abdullah Ensari
rivayet ediyor:
“Hayber Yahudisi olan Cünbel b. Cünade,
Resulullah’ın huzuruna vardı… Dedi ki: İmranoğlu Musa
bize; sizi ve sizin soyunuzdan vasileri müjdelemiştir.
(Bunun üzerine) Resullullah “Allah sizden inanıp…”
(Nur /55) ayetinin tilavet buyurdu. Cündel nedir
korkuları? Diye sorunca (efendimiz) buyurdu: Ya Cündel!
Onların her birinin zamanında bir şeytan olur, onlara
eziyet eder, sıkıntıya sokar. Fakat Allah Hüccet’e
(İmam Mehdi’ye) zuhur izni verdiğinde yeryüzünü zalimlerden
temizler ve zulüm ve haksızlık ile dolmuşken, adalet
ve hakkaniyetle doldurur.”
Allah'ın
Mehdi'yi Görünmez Ordularla Desteklemesi
Allah, içinizden iman edenlere
ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: Hiç şüphesiz
onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi'
kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi'
kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini
kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları
korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar,
yalnızca bana ibadet ederler ve bana hiç bir şeyi
ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte
onlar fasıktır. (Nur Suresi, 55)
• Ebu Mensur Tabersi: Mürsel olarak müminlerin
emiri Ali’nin şöyle buyurduğunu kaydediyor:
“… Ve Hakk’ın va’di yaklaşır, o va’d
ki; Allah kitabında: “Allah inanıp iyi işler yapanlara
va‘detti…” buyruğu ile açıklamıştır. Bu; İslam’ın
sadece ismi ve Kuran’ın sadece resmi kaldığı zaman
gerçekleşir… Bu gerçekleştiğinde Allah görünmez
orduları ile ona yardım eder ve Peygamber’in dinini
onun elleriyle (onun vesilesi ile) tüm dinlere üstün
kılar, müşrikler hoşlanmasa bile…”
• Hz. Mehdi (a.s) uzun bir gaybetten
sonra Mekke’de Kabe’nin kenarında zuhur edecektir.
Peygamber’in bayrağı, kılıcı, sarığı ve gömleği ondadır.
Melekler vasıtasıyla ona yardım edilecek, İslam
düşmanlarını öldürecek ve zalimlerden intikam alacaktır.
(Bihar’ul-Envar, c.52, s.279 ve c.53, s.12, İkmal’ud-Din,
c.2, s.367)
• Ayyaşi: Züreys b. Abdülmelik rivayeti,
İmam Muhammed Bakır buyuruyor:
“Bedir günü yeryüzünde Muhammed (S)’e
yardım eden, bir daha da bulunmayan melekler, bu işi
sahibi (Mehdi) ne yardım edinceye kadar başka yardımda
bulunmayacaklar, bunlar beş bin tanedir.”
Mehdi'nin
Ashabı
Nerede olsanız, Allah sizi bir
araya getirir. Bakara /148
• Taberi Sagir: Ebu Besir rivayet ediyor.
İmam Cafer Sadık buyurdu:
“Bunu Allah’ın Resulü müminlerin emirine
imla etmiştir ve Mehdi’nin ashabının sayılarını ve
isimlerini belirleyerek kendisine emanet etmiştir.
… Bedir ehli (savaşçıları)nin sayısı
kadar; üçyüz on üç kişidirler. Allah onları bir cuma
gecesi Mekke’ye toplayacak. O cumanın sabahı hepsi
Mescid’ül-Haram’da bir araya geleceklerdir. İşte (söz
konusu) ayetin yorumu budur… Onlar necip kişilerden,
hakimlerden, yöneticilerden ve din bilginlerinden
oluşur…”
• Fazl b. Şazan: Abdullah b. Sinan rivayet
ediyor, İmam Cafer Sadık buyurdu:
“Yataklarından (evlerinden) kaybolanlar
üçyüzonüç kişidir, Bedir ehlinin (Bedir savaşına
katılan müslümanların) sayısı kadardır; Mekke’de sabahlarlar.
Allah’ın şu (yukarıdaki) ayeti buna işarettir, onlar
Kaim Mehdi’nin sahabeleridirler.”
• Ayyaşi: Cabir b. Yezid Cü’fi, İmam
Cafer Sadık’ın şu buyruğunu rivayet etmiştir:
“Allah’a andolsun ki; aralarında ellisi
kadın olan üçyüzon küsür kişi daha önce aralarında
sözleşmeden, son bahar bulutu gibi bir araya toplanırlar…
İşte Allah’ın: “…Nerede olsanız, sizi bir araya toplar…”
buyruğu buna işarettir.
• Ayyaşi: Mufazzel b. Ömer rivayet ediyor,
İmam Cafer Sadık buyurdu:
“İmam Mehdi’ye izin verildiğinde Allah’a
İbranice’deki büyük adıyla (İbarince isim A’zam ile)
seslenir, kendisine üçyüzonüç kişilik sahabe gönderilir,
son bahar bulutu gibi bir araya toplanırlar. Onlar
velayet ehlidirler. İçlerinden kimi bir gece yatağından
kaybolur Mekke’de sabahlar… Onlar kaybolmuşlardır
ve şu ayet onların hakkında nazil olmuştur: … nerede
olsanız Allah sizi bir araya getirir…”
• Şeyh Saduk: Abdülazim Hasani rivayet
ediyor: Muhammed b. Ali b. Musa (İmam M. Taki)’a;
sizin, Muhammed Ehl-I Beyti’nin, yeryüzünün, zulüm
ve haksızlıkla dolmuş iken adalet ve hakkaniyet ile
dolduracak olan Kaim olmanızı diliyorum, dedim, buyurdu
ki:
“Allah’ın, kendisiyle yeryüzünü küfür
ehlinden temizleyip adalet ve hakkaniyetle dolduracağı
Kaim’in dünyaya gelişi gizli olur ve insanların
gözünden gaip olur… Allah, Bedir ehli sayısı kadar
olan üçyüzonüç kişilik ashabını dünyanın uzak bölgelerinden
bir araya toplar. İşte Allah’ın bu ayeti (yukarıdaki
ayet) buna işarettir. O (Kaim)’nun bu sayıdaki ashabı
toplandığında Allah emrini açıklayacak… Duyuruşu
tekmil olunca da Allah’ın izniyle onbinkişi (birden)
toplanacak…”
Andolsun, onlardan azabı sayılı
bir topluluğa (veya belirli bir süreye) kadar ertelesek,
mutlaka: "Onu alıkoyan nedir?" derler. Haberiniz olsun;
onlara bunun geleceği gün, onlardan geri çevrilecek
değildir ve alaya almakta oldukları şey de kendilerini
çepeçevre kuşatacaktır. Hud /8
• Kummi: Hişam b. Ammar babasından naklen
rivayet ediyor, Hz. Ali bu ayet (yukarıdaki ayet)
hakkında buyurdu:
“Sayılı ümmet, Kaim sahabeleridir.
Üçyüzonküsür (kişilerdir).”
• Ayyaşi: Abd’ül-A’la Cebeli rivayeti,
İmam Muhammed Bakır buyurdu:
“Kaim’in ashab üçyüzonküsür kişidir,
Allah’a andolsun ki, onlar, Allah’ın kitabında
buyurduğu (Hud/8) sayılı ümmettirler. Bir saat
içinde bir araya toplanırlar, aynen son bahar bulutları
gibi…”
• Tabersi: İmam M. Bakır ve imam C. Sadık
buyuruyorlar:
“Muhakkak ki, sayılı ümmet Mehdi’nin
ahir zamandaki üçyüzonküsür kişilik ashabıdır.
Bedir ehli gibidirler. Son bahar bulutunun kısa sürede
bir araya geldiği gibi, bir saat içinde bir araya
toplanırlar.”
• Nu’mani: İshak b. Abdülaziz rivayeti,
İmam C. Sadık bu (söz konusu) ayetle, ilgili buyurdu:
“Azab: Kaim’in zuhurudur, sayılı ümmet:
Bedir ehlinin sayısıdır ve (onlar da) Mehdi’nin sahabeleridir.”
• Dostları yiğit, şecaatli, salih, imanlı
kişilerdir, ona itaatte gayretlidirler. Nereye ve
hangi işe yönelseler mutlaka zafere ulaşırlar... (Bihar’ul-Envar,
c.52, s.279 ve c.53, s.12 İkmal’ud- Din, c.2, s.367)
Haris-i Hemdânî
der ki: Hz. Ali aleyhisselam minberde şöyle buyurdu:
Haksız yere hilâfeti isteyen helak olup da asrın sahibi
yüzünü çevirdiğinde, insanların kalpleri altüst olacaktır.
Bazı kalpler hayırlı ve bereketli, bazıları ise hayırsız
ve bereketsizdir. Acele edenler helak olacak, dağılanlar
dağılacak, geride sadece müminler kalacak. Sayıları
ne de azdır. Üçyüzden biraz fazla. Resulullaha birlikte
Bedir’de savaşan topluluk (melekler) onlarla birliktedir.
Ne öldürülürler ne de ölürler.”
Buyurdu ki: Allah onun üçyüzonüç
kişi olan ashabını onun etrafında toplayacak. Allah
onları önceden haber vermeden toplayacaktır. Tıpkı
dağınık sonbahar bulutlarının biraraya toplanmaları
gibi. İşte ey Cabir bu, Allah’ın kitabında buyurduğu
şu ayettir: “Nerede olursanız olun Allah hepinizi
birlikte toplar. Şüphesiz Allah herşeye kadirdir.”
Onlar Mehdi’ye Kabe ile makam arasında biat edecekler.
Yanında bulunan Resulullah’tan ulaşan ahiti evlatlar
babalarından miras almışlardır. Ve ey Cabir! Kaim,
Hüseyn’in evlatlarından olan birisidir. Allah onun
durumunu bir gecede ıslah edecektir. Halka (kabullenmesi)
zor gelen şudur ki ey Cabir o Resulullah’ın oğludur
ve birbiri ardınca gelen alimlerin varisi olmasıdır.
Tüm bunlar(ı kabullenmek) zor olsa dahi, gökten gelen
ses(i kabullenmek) onlara zor gelmeyecektir. O zamanda
onun adı, babasının ve annesinin adı nida olunacaktır.”
Mufazzal bin Ömer
şöyle der: İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu:
“İmama izin verildiğinde Allah onu İbranice ismi ile
çağıracak ve ashabı onun için hazırlanacak. Tıpkı
sonbahar bulutları gibi dağınık üçyüz onüç kişidirler.
Abân bin Tağlib
şöyle der: İmam Caferi Sadık aleyhisselam ile birlikte
Mekke’de bir mescitte idik. O, benim elimden tutarak
şöyle buyurdu: “Ey Aban! Allah üçyüzonüç kişiyi bu
mescitte biraraya toplayacak. Mekke’liler onların
kendi babalarından ve dedelerinden yaratılmadığını
bilecekler. Onların kılıcı vardır, her kılıca adamın
ismi, babasının adı, künyesi ve lakabı yazılacaktır.
Sonra bir münadiye emredecek ve o şöyle nida edecek:
Bu Mehdi; Süleyman ile Davud gibi hüküm verecek. Verdiği
hükümde delil ve şahit istemeyecek.”
Ebu Cârud’un nakline
göre İmam Muhammed Bakır aleyhisselam şöyle buyurdu:
“Kaim’in üçyüzonüç kişilik ashabı, acem (arab olmıyanların)
evlatlarıdır. Bazıları gündüzleri bulutlar üzerinde
taşınacak, ismi, babasının ismi, künyesi ve lakabı
tanınacak. Bazıları ise yatağında yatarken birdenbire
Mekke’ye getirtilecek.”
Hükeym bin Sa’d
şöyle der: İmam Emirülmüminin Ali aleyhisselam’ın
şöyle buyurduğunu duydum: “Kaim aleyhisselam’ın ashabı
gençtir ve içlerinde yaşlı yoktur; Ancak gözdeki sürme
veya azıktaki tuz kadar dırlar. Ve azıktaki en az
şey, tuzdur.”
Mehdi
Yeryüzünü Eşitlik Ve Adaletle Dolduracaktır
• “Size Mehdi’yi müjdeliyorum; halk birbiriyle
anlaşmazlık ve kavga içinde iken gönderilecek ve yeryüzünü,
zulüm ve haksızlık ile dolmuş iken, eşitlik ve
adaletle dolduracaktır.”
• Fazl b. Şazan: Cabir b. Abdullah Ensari
rivayet ediyor:
“Hayber Yahudisi olan Cündel b. Cünade,
Resullullah (S)’ın huzuruna vardı... Dedi ki: İmranoğlu
Musa bize; sizi ve sizin soyunuzdan vasilerini müjdelemiştir.
(Bunun üzerine) Resulullah (S) “Allah sizden inanıp...“
(Nur Suresi, 55) ayetini tilavet buyurdu. Cündel,
“Nedir korkuları?” diye sorunca, (Efendimiz) buyurdu:
Ya Cündel! Onların her birinin zamanında bir şeytan
olur, onlara eziyet eder, sıkıntıya sokar. Fakat Allah
Hüccet’e (İmam Mehdi’ye) zuhur izni verdiğinde yeryüzünü
zalimlerden temizler ve zulüm ve haksızlık ile dolmuşken,
adalet ve hakkaniyetle doldurur.
• Ebu Ali Tabersi: Ayyaşi kendi senediyle
rivayet ediyor: Hz Ali b. Hüseyin (Zeynelabidin) (A)
bu ayeti okuyarak şöyle buyurdu:
“Onlar (andolsun Allah’a ) biz Ehl-i
Beyt’i izleyenlerdir, Allah; bunu onlara bizden bir
kişinin eliyle yapacak, O bu ümmetin Mehdisi’dir.
Resulullah (S) onun hakkında buyurmuştur ki: Dünyanın
sona ermesine sadece bir gün kalmış olsa bile, Allah
o günü o kadar uzatır ki; ıtratımdan ismi benim ismimle
aynı olan bir kişi ortaya çıkar ve yeryüzünü, zulüm
ve haksızlık ile dolmuş iken adalet ve hakkaniyetle
doldurur.”
• Şeyh Saduk: Hüseyin b. Halid rivayeti,
İmam Rıza’ya: “Ey Resulullah’ın oğlu! Siz Ehl-i Beyt’ten
olan Kaim kimdir?” diye soruldu, buyurdu ki:
“Oğullarımın dördüncüsü, cariyelerin
hanımefendisinin oğludur. Allah onun aracılığı
ile yeryüzünü her türlü haksızlıktan temizleyecek
ve her türlü zulümden arındıracaktır. Onun doğumu
hakkında (doğup doğmadığına dair) insanlar kuşku duyacaklardır.
Ortaya çıkmadan önce gaip olacaktır. Ortaya çıktığı
zaman da yeryüzü onun nuru ile parlayacaktır. İnsanlar
arasında adalet terazisi kurulacak kimse kimseye zulmetmeyecektir....”
Peki onlar, Allah'ın dininden başka
bir din mi arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde her ne
varsa -istese de, istemese de- O'na teslim olmuştur
ve O'na döndürülmektedirler. (Al-i İmran Suresi, 83)
• Fazl b. Şazan: Hişam b. Hekem rivayet
ediyor İmam Cafer Sadık buyuruyor:
“Kaim (İmam Mehdi) kıyam edeceği zaman
adaletle hükmedecek... Bütün hakları sahiplerine
geri verecek, müslüman olup imanını itiraf etmeyen
hiçbir din ehli kalmayacak. Allah-u Teala şu buyruğunu
duymadın mı?: “...ve ona teslim olacaktır...”
De ki: "Herkes gözetlemektedir;
siz de gözleyip durun. Sonunda, dümdüz (dosdoğru)
yolun sahipleri kimlermiş ve doğru yola ulaşan kimlermiş,
pek yakında öğreneceksiniz." (Taha Suresi, 135)
• İbni Mahyar: İsa b. David el- Neccari,
rivayeti İmam Musa Kazım buyuruyor:
“Allah’ın: “....Düzgün yolun sahipleri
kimlerdir ve doğru yolda olan kimdir bileceksiniz”
buyruğu hakkında babama sordum, buyurdu ki: “Düzgün
yol Kaim’dir ve doğru yolda olan Mehdi’dir.”
Orada apaçık ayetler (ve) İbrahim'in
makamı vardır. Kim oraya girerse o güvenliktedir...
(Al-i İmran Suresi, 97)
• Şeyh Saduk: Ebu Züheyr b. Şabib, İmam
C. Sadık’ın ashabından bazıları, hazretlerinin şöyle
buyurduğunu rivayet ediyor:
“Allah’ın: ”...Ona giren güvene erer”
buyruğu: “Kim onunla (Mehdi Kaim ile) biat eder, onun
ashabı arasına katılır, elini onun eline sürerse güvende
olur.”
Bilin ki gerçekten Allah, ölümünden
sonra yeryüzüne hayat verir. Şüphesiz Biz, umulur
ki aklınızı kullanırsınız diye size ayetleri açıkladık.
(Hadid Suresi, 17)
• Nu’mani: Ahmed el-Meysemi rivayeti,
ashabından biri İmam Cafer Sadık’ın şöyle buyurduğunu
aktarmıştır:
“Biliniz, muhakkak ki, Allah yeryüzünü
ölümündün sonra canlandıracaktır... Yani Allah yeryüzünü,
zuhur ettiği zaman Kaim’in adaleti ile canlandıracaktır;
sapık yöneticilerin zulme ile ölü (haline) getirilmiş
iken.”
Cabir bin Abdullahı Ensari der
ki:
Adamın biri İmam Muhammed Bakır aleyhisselam’ın
huzuruna giderek şöyle arzetti: Allah seni korusun.
Benim malımın zekatı olan bu beşyüz dirhemi alır mısın?
İmam Muhammed Bakır aleyhisselam ise buyurdu ki: Bu
parayı al ve müslüman komşularına ve mümin kardeşlerinden
olan miskinlere ver. Sonra buyurdu ki: Ehli Beyt’in
Kaimi kıyam ettiği zaman eşit olarak taksim edecek
ve halkın içinde adaleti sağlayacak. ..
Yerin içindeki ve dışındaki dünya malları
ona doğru toplanacak ve halka diyecek ki: Uğrunda
akrabalık bağlarını kestiğiniz, haram kanlar döktüğünüz
ve uğrunda Allah azze ve celle’nin haram kıldığı şeyleri
işlediğiniz bu dünya mallarına doğru gelin. Ve onlara
önceden hiç kimsenin vermediği malları verecek. Ve
yeryüzü zulüm, haksızlık, şerr ile dolduğu gibi onu
adalet, eşitlik ve nûr ile dolduracaktır.”
Mehdi
Döneminde Yaşanacak Bazı Olaylar
• İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz ki Kaim (Hz. Mehdi) zamanında
bir mümin doğuda olsa batıda olan kardeşi kendisini
görür. Hakeza, batıda olsa doğuda olan kardeşi kendisini
görür. (Bihar’ul-Envar, c.52,
s.391)
• İmam (a.s) dünyanın doğu ve batısını
fethedip İslam’ı dünyanın dört bir yanına egemen kılacaktır...
Allah Teala insanlara öyle bir güç verecek ki, herkes
olduğu yerde onun sözlerini duyacak ve İmam (a.s)
İslam’a hayat verecektir... (Bihar’ul-Envar,
c.52, s.279 ve c.53, s.12 İkmal’ud- Din, c.2, s.367)
• Resulullah Şöyle buyurdu:
“Yeryüzünde hiçbir çadır veya ev kalmaz,
illa ki Allah izzetle veya zilletle İslam kelimesini
(Kelime-i Şehadeti) ona sokar.” (Mecma-ul
Beyan, c.4, s.152)
"Eğer mü'minseniz, Allah'ın bıraktığı
(Bakiyyetullah) sizin için daha hayırlıdır. Ben, sizin
üzerinizde bir gözetleyici değilim." (Hud Suresi,
86)
• Fazl b. Şazan: Muhammed b. Hamran rivayeti:
İmam Cafer Sadık buyurdu:
“...Böyle bir durumda bizden olan Kaim
ortaya çıkar, çıktığı zaman arkasını Kabe’ye yaslar
ve yanına üçyüz onüç kişi toplanır. İlk söyleyeceği
ayet şu olur: “Eğer inanan insanlar iseniz Allah’ın
bıraktığı (Bakiyyetullah) sizin için daha hayırlıdır.”
Sonra der ki: “Allah’ın bıraktığı benim, ben O’nun
hücceti ve halifesiyim.” Ona teslim olan herkes: “Selam
olsun sana ey yeryüzündeki Bakiyyetullah” diye selam
verir.”
• Şeyh Tusi: Hüseyin b. Ali Hüseyin dedesi
Ali b. Abi Talib (A)’ın söz konusu ayetin tefsirine
dair şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:
“Onlar Muhammed (SAV) oğullarıdır, Allah,
onlardan olan Mehdi’yi (uzun) çabalardan sonra görevlendirecek,
onları aziz (saygın) ve düşmanlarını zelil kılacaktır.”
…Abdullah bin
Ata-i Mekki’den:
Fakihlerden bir şeyh-yani
İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam-a Hz. Mehdi aleyhisselam
hangi yolu izleyecek? Diye sorduğumda şöyle buyurdu:
“Resulullah sallallahu
aleyhi ve alih’in yaptığını yapacak. Tıpkı Resulullah’ın
cahiliyet dönemini yıktığı gibi kendinden önceki şeyleri
yıkacak. İslam dinini yeni baştan ortaya koyacak.”
…Abdullah bin Ata’dan:
İmam Muhammed Bakır aleyhisselam’a
Kaim aleyhisselam kıyam ettiğinde halkın içinde hangi
üslubu uygulayacak? Diye sorunca şöyle buyurdu:
“Resulullah’ın yaptığı gibi kendisinden öncekileri
yıkacak ve islamı yeni baştan ortaya koyacak.”
Ve buyurdu ki: Zuhur ettiğinde yeni
bir emir, yeni bir kitap, yeni bir sünnet ve yeni
bir hükümle zuhur edecektir.
İmam Caferi Sadık aleyhisselam’ın
oğlu Muhammed’in nakline göre İmam aleyhisselam
şöyle buyurdu: “Kaim aleyhisselam kıyam ettiğinde
her memlekete bir sefir gönderecek ve her bir sefire
şöyle buyuracak. “Senin ahdin elindedir. Anlamadığın
bir durumla karşılaşır ve hüküm vermekte zorlanırsan
eline bak ve elinde yazan uygula.” Şöyle buyurdu:
Daha sonra bir orduyu Kostantiniye (İstanbul’a) gönderecek.
Ordu Haliç’e vardığında ayaklarına birşeyler yazarak
suyun üzerinde yürüyecekler. Onların suyun üzerinde
yürüdüklerini görer Rum’lar şöyle diyecekler: Eğer
Mehdi’nin ashabı suyun üzerinde yürüyebiliyorlarsa
kendisi nasıldır acaba? Sonra da şehirin kapılarını
Mehdi aleyhisselam’ın ashabına açacaklar. Onlar da
şehire girecek istedikleri gibi hüküm verecekler.”
Mehdi’nin
İnkar Edilmesi
Ali bin Ebu Hamza der
ki: İmam Ebu Abdullah Cafer-i Sadık aleyhisselam şöyle
buyurdu: “Kâim aleyhisselam kıyam ettiğinde halkın
çoğu onu inkar edecektir. Çünkü o reşit bir genç olarak
zuhur edecetir. Onu, sadece zerr aleminde Allahın
ahit aldığı müminler kabullenecektir.”
Zürare der ki:
İmam Ebu Cafer aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum:
“Kaim aleyhisselam gaybete çekilecek ve yakınları
onu inkâr edecekler.” (yakınlarının onu inkar etmeleri,
onun öldürülmesinden korktukları içindir)
İbrahim bin Ömer-i Yemâni
der ki: İmam Ebu Abdullah aleyhisselam şöyle buyurdu:
“Kâim kıyam ettiğinde, boynunda hiç kimsenin biatı
olmadan zuhur edecektir.”
Mehdi’nin Fiziksel Özellikleri
Ebu Vâil der ki:
Emirülmüminin aleyhisselam Hüseyin aleyhisselam’a
bakarak şöyle buyurdu: “Benim bu oğlum seyyid (efendidir)
ve Resulullah da onu seyyid diye adlandırmıştır. Ve
Allah onun neslinden bir adam getirecek ki adı peygamberin
adıdır. Hem yüzü hem de ahlakı peygambere benzer.
Halkın gaflette olduğu ve hakkın ölüp zulmün ortaya
çıktığı zamanda zuhur edecek. Vallahi eğer vaktinden
önce zuhur ederse, onu öldürürler. Gökte olan ve yaşayanlar
onun zuhuruyla ferahlayacaklardır. O öyle bir adamdır
ki alnı geniştir, burnu hafif uzundur, karnı geniştir.
Vücudu münasiptir. Sağ bacağında siyah bir iz vardır.
Dişlerinin arası açıktır. Yeryüzü zulüm ve cefa ile
dolduğu gibi, onu adâletle dolduracaktır.”
Arzettim ki: Peki o kimdir, anam
ve babam sana fedâ olsun. Şöyle buyurdu: O kumral
renklidir, gözleri çekiktir, hilâl kaşlıdır, iki omuz
arası geniştir. Alnında iz vardır, yüzünde ise ben.
Allah Musa peygambere rahmet etsin.”
Ebu Basir der ki:
İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i Sadık aleyhisselam
(tereddüt raviden kaynaklanıyor). Şöyle buyurdu: “Ey
Ebu Muhammed! Kaim’in iki alâmeti (veya alâmetleri)
vardır. Başında bir ben ve bir iz vardır ve iki kürek
kemiğinin arasında bir ben vardır. Sol kürek kemiğinin
sol alt tarafında bir yaparak vardır, tıpkı
yaprağı gibi.
Mehdi’nin Çıkışından Önce Halkın
Durumu
Fazl bin Yesar şöyle
der: İmam Caferi Sadık aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu
duydum: “Doğrusu Kaim’imiz kıyam ettiğinde, Resulullah’ın
cahiliyet dönemindeki halktan gördüğü muamelelerden
daha şiddetlisi ile karşılaşacaktır. Şöyle arzettim:
Bu nasıl olacak? Şöyle buyurdu: Resulullah halka geldiğinde
halk taşlara, kaya parçalarına ve tahta parçalarına
tapıyordu. Ama Kaim’imiz kıyam ettiğinde halk Allah’ın
kitabını kendilerine göre yorumlayarak onu delil olarak
gösterecekler. Sonra şöyle buyurdu: Allah’a andolsun
ki tıpkı sıcak ve soğuğun evlerine girdiği gibi, onun
adaleti de onların evine girecektir.”
Muhammed bin Hamza’nın
bazı ricalden naklettiğine göre İmam Ebu Abdullah
Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: “Kaim, savaşlarda
Resulullah’ın çektiği eziyetlerden daha fazlasıyla
karşlaşacaktır. Doğrusu Resulullah halka geldiğinde
halk yontulmuş taş ve tahta parçalarına tapıyordu.
Ama Kâim geldiğinde halk Kur’an-ı ona karşı yorumlayacak
ve ona karşı Kur’an üzerinde savaşacaklar.”
Kendisinden Ümit Kesildiği Bir Dönemde
Çıkacaktır
... ONUN (MEHDİ’NİN) ZUHURU ÜMİTSİZLİK VE YEİS ESNASINDADIR. (Gaybeti numani, s. 274)
HALK TAM ZUHURDAN ÜMİDİNİ KESTİĞİ ANDA O ZUHUR EDECEKTİR! Onun zamanında yaşayıp ona yardım edenlere ne mutlu! Ona düşmanlık besleyip, ona ve onun emrine karşı çıkanlara ve onun düşmanlarından olanlara eyvahlar olsun! (Gaybeti numani, s.301)
Halk tam zuhurdan ümidini kestiği
anda O zuhur edecektir! Onun zamanında yaşayıp ona
yardım edenlere ne mutlu! Ona düşmanlık besleyip,
ona ve onun emrine karşı çıkanlara ve onun düşmanlarından
olanlara eyvahlar olsun!
Mehdi’nin Çıkışının Bazı Alametleri
Bedr bin Halil-i Esedi
şöyle der: İmam Muhammed Bakır aleyhisselam’ın yanında
oturmuştum. Kaim aleyhisselam’ın zuhurundan önce vuku
bulacak olan iki alamet söyledi. Bu alametler Allah
Adem’i yere indirdiğinden beri asla vuku bulmamıştır.
O ikisi şudur ki, Ramazan ayının yarısında güneş tutulacak
ve son gününde ise ay tutulacak Adamın birisi İmam’a
şöyle arzetti: Ey Resulullah’ın oğlu! Tam tersine
Ramazan ayının sonunda güneş, yarısında ise ay tutulmalıdır.
İmam Muhammed Bakır aleyhisselam ona buyurdu ki: Ben
ne söylediğimi daha iyi bilirim. Bu iki alamet Adem’den
beri vuku bulmamıştır.
Sonra şöyle buyurdu: Kaim zuhur etmeden
hemen önce halkta şiddetli korku olacak, halkın başına
felaketler, fitneler ve belalar gelecek. Ve ondan
önce taûn hastalığı yayılacak. Arapların içinde keskin
bir kılıç çıkacak, halk şiddetli ihtilaflara düşecek,
dinlerinde tefrikaya düşecekler ve halleri çok değişecek.
Öyleki durumun korkunçluğunu ve halkın birbirini yediğini
görenler sabah-akşam ölümü arzulayacaklar.
Sonra Hz. Ali uzun bir hikayeden
sonra şöyle buyurdu: İşte binlerce insan teçhizatını
kuşanıp da herkes gruplara ayrılınca ve bir koç öldürüldüğünde
orada bir başkası kıyam edecek ve fitneler çıkaracak,
kafirler helak olacak. Sonra arzulanan Kaim ve meçhul
imam kıyam edecek. Onundur şeref ve fazilet. O senin
oğlundur ey Hüseyin. Onun gibi evlat yoktur. İki rüknün
arasında zuhur edecek ve iki eski elbisenin arasında
insanlara ve cinlere galip gelecek. Ve hiçbir yeri
ekilmemiş bırakmayacak. Onun zamanına ulaşanlara ve
ona katılıp onun günlerini görenlere ne mutlu.”
Mehdi’nin Halka Çağrısı
Buyurdu ki: Kaim-aleyhisselam-o gün
Mekke’dedir. Sırtını Beyt’ullah-ı Haram’a dayamış
olarak şöyle nida edecek: Ey halk! Biz Allah’tan yardım
istiyoruz. Halktan kim bize icabet edecek? Biz, sizin
peygamberiniz Muhammed’in Ehli Beyt’iyiz. Ve biz Allah’a
ve Muhammed’e halkın en evla olanıyız. Kim benimle
Adem hakkında tartışırsa, ben halkın Adem’e en evla
olanıyım. Kim benimle Nuh hakkında tartışırsa, ben
halkın Nuh’a en evla olanıyım. Kim benimle İbrahim
hakkında tartışırsa, ben halkın İbrahim’e en evla
olanıyım. Kim benimle Muhammed sallallahu aleyhi ve
alih hakkında tartışırsa, ben halkın Muhammed’e en
evla olanıyım Ve kim benimle peygamberler hakkında
tartışırsa, ben peygamberlere halkın evla olanıyım.
Allah kitabının muhkem ayetinde şöyle buyurmuyor mu:
“Doğrusu Allah; Adem’i Nuh’u, İbrahim ailesini
ve İmran ailesini seçti ve alemlere üstün kıldı. Birbirlerinden
türemiş soylardır onlar ve Allah duyandır, bilendir.”
(Al-i İmran Suresi 34. ayet) Ben Adem’den geride kalan,
Nuh’dan zahire olan, İbrahim’den seçilen ve Muhammed’in
seçkiniyim Allahın salatı hepsinin üzerine olsun.
Her kim benimle Allah’ın kitabı hakkında
tartışırsa bilin ki ben Allah’ın kitabına halkın en
evlasıyım. Her kim benimle Resulullah’ın sünneti hakkında
tartışırsa bilin ki ben Resulullah’ın sünnetine halkın
en evlasıyım.