
Adeno virüs altın orana sahip geometrik yüzeylere sahiptir. |
Geometrik şekiller sadece üçgen, kare veya
beşgen, altıgen ile kısıtlı değildir. Bu saydığımız
şekiller değişik şekillerde de biraraya gelerek yeni üç
boyutlu geometrik şekiller oluşturabilirler. Bu konuda
ilk olarak küp ve piramit örnek olarak verilebilir.
Ancak bunların dışında, günlük hayatta hiç
karşılaşmadığımız hatta ismini dahi ilk defa duyduğumuz
tetrahedron (düzgün dört yüzlü), oktahedron,
dodekahedron ve ikosahedron gibi üç boyutlu şekillerde
vardır. Dodekahadron 13 tane beşgenden, ikosahedron ise
20 adet üçgenden oluşur. Bilim adamları bu şekilleri
matematiksel olarak birbirine dönüşebileceğini ve bu
dönüşümün altın orana bağlı oranlarla gerçekleştiğini
bulmuşlardır.
Miroorganizmalarda altın oran
barındıran üç boyutlu formlar oldukça yaygındır. Birçok
virüs ikosahedron yapısında bir biçime sahiptir.
Bunların en ünlüsü Adeno virüsüdür. Adeno virüsünün
protein kılıfı, 252 adet protein alt biriminin düzenli
bir biçimde dizilmesi ile oluşur. İkosahedronun
köşelerinde yer alan 12 alt birim ise beşgen prizmalar
biçimdedir. Bu köşelerden diken benzeri yapılar uzanır.
Virüslerin altın oranları bünyesinde barındıran
formlarda olduğunu tespit eden ilk kişi 1950'li yıllarda
Londra'daki Birkbeck Koleji'nden A. Klug ile D.
Caspar'dır.(J. H.
Mogle, et al., "The Stucture and Function of Viruses",
Edward Arnold, London, 1978.) Üzerinde ilk tespit yapılan virüs ise
Polyo virüsüdür. Rhino 14 virüsü de Polyo virüsü ile
aynı formu gösterir.
Peki acaba virüsler neden
biz insanların zihnimizde canlandırmasını bile zorlukla
yapabildiğimiz, böyle altın orana dayalı özel bir
formlara sahiptirler? Bu formların kaşifi A. Klug bu
konuyu şöyle açıklıyor:
"Caspar ile ben, küresel
bir virüs kılıfı için optimum tasarımın ikosahedron
tarzı bir simetriye dayandığını gösterdik. Böyle bir
düzenleme bağlantılardaki sayıyı en aza indirir...
Buckminster Fuller'in yarı küresel jeodezik
kubbelerinden(Buckminster
Fuller'in Jeodezik Kubbe tasarımları hakkında ayrıntılı
bilgi için bakınız: Teknoloji Doğayı Taklit Ediyor,
Biyomimetik, Harun Yahya, Global Yayıncılık, İstanbul.) çoğu da benzer bir geometriye göre inşa
edilirler. Bu kubbelerin oldukça ayrıntılı bir şemaya
uyularak monte edilmeleri gerekir. Halbuki virüs, bir
virüs kılıfı, alt birimlerinin esnekliğinden ötürü kendi
kendini inşa eder."(A. Klug "Molecules on Grand Scale", New
Scientist, 1561:46, 1987.)
Klug'un bu açıklaması çok
açık bir gerçeği bir kez daha ortaya koymaktadır. Bilim
adamlarının "en basit ve en küçük canlı parçalarından
biri"(Mehmet Suat Bergil,
Doğada/Bilimde/Sanatta, Altın Oran, Arkeoloji ve Sanat
Yayınları, 2.Basım, 1993, s. 82) olarak gördükleri virüslerde bile hassas bir
planlama ve akıllı bir tasarım vardır. Bu tasarım,
dünyanın önde gelen mimarlarından Buckminster Fuller'ın
gerçekleştirdiği tasarımlardan çok daha başarılı ve
üstündür.
Dodekahedron ile ikosahedron, tek hücreli
deniz yaratıkları olan ışınlıların silisten yapılma
iskeletlerinde de ortaya çıkar.
Işınlılar
(radiolaria), her köşesinden birer yalancı ayak çıkan
düzgün Dodekahedron gibi, bu iki geometrik formdan
kaynaklanan yapıları, yüzeylerindeki çok çeşitli
oluşumlarla birlikte değişik güzellikteki bedenleri
oluştururlar.(Mehmet Suat
Bergil, Doğada/Bilimde/Sanatta, Altın Oran, Arkeoloji ve
Sanat Yayınları, 2.Basım, 1993, s. 85)
Büyüklükleri bir milimetreden
daha küçük olan bu organizmalara örnek olarak,
ikosahedron yapılı Circigonia Icosahedra ile
dodekahedran iskeletli Circorhegma Dodecahedra'nın
adları verilebilir.(Değişik
ışınlı bedenleri için bakınız: "H. Weyl, Synnetry,
Princeton, 1952.)
|