Giriş
Bir toplumu, yüzyüze geldiği engeller karşısında dirençli ve muzaffer
kılan, o toplumu oluşturan bireyler arasındaki milli dayanışma ve birlik
ruhudur. Bu birlik bağı, Büyük Önder Atatürk'ün "Biz milli mevcudiyetimizin
temelini, milli birlikte ve milli şuurda görmekteyiz." sözüyle ifade
ettiği gibi, bir milletin varlığını koruyan ve fertlerini birarada tutan
en güçlü bağdır. Bunu zaafa uğratan veya kaybeden toplumların ayakta durması
mümkün değildir. Geçmişi ve kültürü ne kadar eskiye dayanırsa dayansın,
milli ve manevi bağlarının parçalanması, bir toplumda dejenerasyonun başgöstermesini,
anarşinin hortlamasını, ardından da bölünmeyi ve yokolmayı kaçınılmaz
hale getirir. Tarih; güçlenmiş, yükselmiş, zenginleşip büyümüş fakat milli
şuurunu kaybetmesinden dolayı varlığını yitirmiş toplumların örnekleriyle
doludur.
Türk
Milleti'nin sayısız tehdit ve zorluk karşısında asırlarca ayakta kalması,
hiçbir zaman boyunduruk altına girmeden varlığını sürdürmesi, herbiri
diğerinden güçlü 16 büyük devlet kurarak milyonlara hükmetmesi, insanımızın
milli birlik konusundaki duyarlılığının ve titizliğinin bir sonucudur.
Türk insanının bu husustaki kararlılığı, milletimizi tarih sahnesinde
yüzyıllardır lider ve öncü konumda tutmuştur.
İşte bugün 21. yüzyıla girmeye hazırlanırken, Büyük Önder Atatürk'ün
bize emaneti olan vatanımız dört bir yandan tehditlerle çevrilmiş durumdadır.
Bu mukaddes topraklara göz dikenler, dünya çapında gizli ve açık yürüttükleri
kampanyalarla, siyasal, sosyal ve ekonomik yönden her fırsatta düşmanlıklarını
ortaya koymaktadırlar. Şu bir gerçektir ki, milletimiz bütün bu tehdit
ve tehlikelere ancak topyekün milli birlik ruhuna sarılarak karşı koyabilir.
Bu nedenle, bugün gerek iç huzur ve istikrarımızın, gerekse dış güvenliğimizin
sağlanması açısından en acil ihtiyaç, bu ruha sahip çıkılması ve onun
yaygınlaştırılmasıdır.
Devletimiz, bütün kurumlarıyla, her geçen gün bu yoldaki mücadelesinde
önemli mesafeler katetmektedir. Milletimizi birbirine kenetlemeyi, daha
da sağlıklı ve kuvvetli bir bağla birbirine bağlamayı hedefleyen bu hareketler,
ideolojik, siyasi veya şahsi gerekçelerle bazı kimseler tarafından eleştirilse
de, sonuç itibarıyla hep milletimizin faydasına ve hayrına olacak davranışlardır.
|