Cennette
Sonsuz Yaşam ve Gençlik
İnsan ömrü dünyada ortalama olarak 6-7
tane 10 seneden oluşur. Bu son derece kısa bir süredir.
Nitekim Kuran'da ahiret günü dünya hayatları hakkında
yorum yapan kişilerin ifadeleri de bu doğrultudadır.
Dedi ki: "Yıl sayısı olarak yeryüzünde
ne kadar kaldınız?" Dediler ki: "Bir gün ya da bir günün
birazı kadar kaldık, sayanlara sor." (Müminun Suresi,
112-113)
Oysa cennette insan ömrü süresizdir. Allah'ın
"Orada, ilk ölümün dışında başka ölüm tatmazlar..."
(Duhan Suresi, 56) ayetinde
bildirdiği gibi kişi hem ölümsüz olacak, hem de içinde
bulunduğu nimetler sonsuza dek devam edecektir. Sonsuz
kelimesiyle kolayca ifade ettiğimiz bu kavram üzerinde
iyi düşünülmesi gerekir. Çünkü kastedilen yüz, bin ya
da milyon sene değil, sonu olmayan bir süredir. Dolayısıyla
cennette kimsenin dünyada olduğu gibi zamanla ilgili
bir hesabı, düşüncesi olmayacaktır. Biten veya azalan
bir ömür de olmayacaktır. Allah bu gerçeği bir ayette
şöyle bildirmektedir:
Mutlu olanlar da, artık onlar cennettedirler.
Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe,
orada süresiz kalacaklardır. (Bu) kesintisi olmayan
bir ihsandır. (Hud Suresi, 108)
Bir başka ayette ise Allah cennet ehli
için "Çevrelerinde ölümsüzlüğe
ulaşmış gençler dönüp dolaşır;" (Vakıa Suresi,
17) buyurarak gençliğin ve ölümsüzlüğün cennette bir
nimet olarak yaşandığına dikkat çeker.
Cennetteki sonsuz yaşam hadislerde şöyle
haber verilir:
Ehli cehenneme deneydi ki: "Dünyadaki
taşlar adedince cehennemde kalacaksınız" buna ferahlanırlardı.
Cennet ehline de denseydi ki, "Taşlar adedince kalacaksınız."
hüzünlenirlerdi. Lakin onlara ebediyet mukadder (miktarı
tayin ve takdir edilmiş olan) kılındı. [Ramuz el-Ehadis-2,
s.358/6]
İman
edip salih amellerde bulunanlar; onları, içinde
ebedi kalıcılar olarak, altından ırmaklar akan
cennetin yüksek köşklerine muhakkak yerleştireceğiz.
(Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.
(Ankebut Suresi, 58) |
... Oraya giren kimseye nimetler ihtiyaç
olmaksızın gelir. Orada ebedi olarak yaşar. Ölmez, elbisesi
eskimez ve gençliği de gitmez. [Ramuz el-Ehadis-1, s.
200/6]
... oraya giren mutlu olur, umutsuz olmaz,
ebedi olur, ölmez. Ne giydikleri eskir, ne de gençlikleri
tükenir. [Büyük Hadis Külliyatı-5, s.408/10088]
İncil'de ise sonsuz yaşam ile ilgili olarak
şöyle yazılıdır:
Canını seven, onu yitirir. Ama bu dünyada
canını gözden çıkaran, onu sonsuz yaşam için koruyacaktır.
(Yuhanna, 12. bölüm, 25)
... kendinizi son derece kutsal olan
imanınızın temeli üzerinde geliştirin... sizi sonsuz
yaşama kavuşturacak olan merhametini beklerken kendinizi
Allah'ın sevgisinde koruyun. Kararsız olan bazılarına
merhamet edin. Bazılarını ateşten çekip kurtarın...
Kurtarıcımız tek Allah, sizi düşmekten alıkoyacak, Kendi
yüce huzuruna büyük sevinç içinde lekesiz olarak çıkaracak
güçtedir... (Yahuda'nın Mektubu, 20-24)
… aranızda giysilerini lekelememiş olan
birkaç kişi var ki, onlar beyazlar içinde benimle birlikte
yürüyecekler. Çünkü buna layıktırlar. Galip gelen, böylece
beyaz giysiler giyecek. Böylesinin adını yaşam kitabından
hiç silmeyeceğim... (Yuhanna'ya Gelen Esinleme, 3. bölüm,
4-5)
... Dünya kurulduğundan beri sizin için
hazırlanmış olan egemenliği miras alın... Bunlar sonsuz
azaba uğrayacak, doğrular ise sonsuz yaşama kavuşacaklar.
(Matta, 25. bölüm, 34-46)
Dünyada bir kimse ne kadar güzel, ne kadar
zengin, ne kadar sağlıklı olursa olsun ölüm kaçınılmazdır.
Dolayısıyla insan dünya şartlarında herkesten çok varlık
içinde de olsa bu varlıkların son bulacak olması onları
eksik hale getirir. Dünyada nimetlerin geçici olmasının
bir hikmeti de bu nimetlerin cennetteki asıllarını istememiz
içindir. Dünyada gördüğümüz tüm güzellikler, tattığımız
tüm zevkler hem kusurlu hem de geçicidir. Oysa cennette
bu nimetler zamana ve sebeplere bağlı olmadan yaratılmışlardır.
Dolayısıyla cennette nimetler kesintisiz olarak var
olacaklardır. Ayetlerde Allah cennette yaşanan bu sürekliliği
şöyle müjdelemektedir:
Rableri onlara Katından bir rahmeti,
bir hoşnutluğu ve onlar için, kendisine sürekli bir
nimet bulunan cennetleri müjdeler. Onda ebedi kalıcıdırlar.
Şüphesiz Allah, büyük mükafaat Katında olandır. (Tevbe
Suresi, 21-22)
Onda ebedi olarak kalıcıdırlar, ondan
ayrılmak istemezler. (Kehf Suresi, 108)
Cennetteki Ebedi Gençlik:
Kuran ahlakından uzak yaşayan kimseler,
daha gençlik yıllarından itibaren yaşlılık korkusu içinde
yaşarlar. Bir yandan yaşlılığın getirdiği hastalıkları,
acizlikleri düşünür, diğer yandan da bu durumda kendilerine
bakacak birinin olup olmayacağı konusunda endişeye kapılırlar.
Bu ve benzeri endişeler taşıyan çok sayıda insan yaşlılık
konusuna çok karamsar bakar.
İnsan vücudunda 20'li yaşlardan itibaren
hücrelerin yenilenme hızı azalmaya, cilt eski esnekliğini
kaybetmeye başlar. İlerleyen senelerde de bu yıpranma
gözle görülür hale gelir. Bu durum insanlarda ciddi
bir kaygı meydana getirir. Gençliklerinin ellerinden
gitmesine seyirci kalmaktan dolayı üzüntü duyarlar.
Elbette ki bu durum iman etmeyen kimseler için geçerlidir.
Çünkü müminler geçici dünya hayatında karşılaşabilecekleri
tüm eksiklikler, hastalıklar ve acizlikler için Allah'a
tevekkül ederler. Bir ibadet olarak mümkün olan her
sebebe sarılır, din ahlakından uzak yaşayan insanların
aksine her türlü korku ve endişeden uzak bir hayat yaşarlar.
Ayrıca dünyadaki güzelliklerin özel olarak eksik ve
kusurlu yaratıldıklarını, asıl hayatın ahiretteki sonsuz
yaşam olduğunu bilerek cennete kavuşma çabası ve umudu
içinde yaşarlar.
Dünya hayatı gelip geçici bir yurttur.
Allah tüm nimetlerin asıllarını ahirette yaratacak ve
samimi kullarına sunacaktır. Cennette insanlar hep genç,
güzel, sağlıklı ve dinç olacaklardır.
İman
edip salih amellerde bulunanlar; onları, içinde
ebedi kalıcılar olarak, altından ırmaklar akan
cennetin yüksek köşklerine muhakkak yerleştireceğiz.
(Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.
(Ankebut Suresi, 58) |
Kaldı ki dünya şartları içinde bir kimse
ne kadar uzun yaşarsa yaşasın, yaşlanma belirtileri
ne kadar gecikirse geciksin veya ne kadar sağlıklı olursa
olsun ömrü bir gün mutlaka sona erecektir. Oysa hem
Kuran ayetlerinde hem de Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde,
cennet nimeti olarak gençliğin sonsuza kadar süreceği
vurgulanmıştır:
Cennealsız olarak Yusuf (a.s.) güzelliğinde,
Eyüp (a.s.) muhabbetinde ve otuz yaşlarında gençler
olarak girersiniz. [Ramuz el-Ehadis-1, s. 249/15]
İnsanlar, düşük çocuktan şeyhi faniye
(yaşlıya) kadar, otuz üç yaşındaki oğullar olarak, Adem
(a.s.) yaratılışında ve Yusuf (r.a.) güzelliğinde, Eyüp
(a.s.) ahlakında sürmeli ve süslü olarak haşrolur. (Ve
öyle cennete girerler.) [Ramuz el-Ehadis-2, s. 507/6]
Otuzlu yaşlar olgun bir kişiliğin oturduğu,
yüz ifadesi, konuşma, hal ve tavır olarak gençliğin
olabilecek en güzel dönemidir. Ancak unutmamak gerekir
ki, cennetteki dinçlik ve gençlik de dünyadakinden çok
farklıdır. Çünkü dünya şartlarında genç bir kişi de
pek çok acizlik içinde yaşar. Allah cennet ehlini ahirette
her türlü eksiklikten, kusurdan uzak yeni bir yaratılışla
yaratmıştır. Allah bu cennet nimetini bir ayette şöyle
bildirmiştir:
Çevrelerinde (gençlikleri ve dinçlikleri)
ebedi kılınmış civanlar dolaşır-durur; sen onları gördüğün
zaman saçılmış birer inci sanırsın. (İnsan Suresi, 19)
Cennet Ehlinin Yaşıt Olması:
Cennet ehlinin yaşıt olması Allah'tan büyük
bir nimettir. Yaş farkı din ahlakından uzak yaşayan
insanlar arasında çoğu zaman bir uyumsuzluğa ve iletişimsizliğe
sebep olur. Çoğu zaman birbirleriyle aynı yaşta olan
insanlar kendi aralarında daha rahat ettikleri için
gruplaşma yoluna giderler. Elbette ki bu durum Müslümanlar
için geçerli değildir. Müslümanlar hangi yaşta olurlarsa
olsunlar birbirleriyle son derece iyi anlaşır, kendilerinden
küçük veya büyük her yaştan insanla rahatça dostluk
kurabilirler. Cennette Müslümanların birbirlerine yaşıt
olarak yaratılmaları ise Allah'tan sunulan ayrı bir
nimet ve güzelliktir. Peygamberimiz (sav) bir hadisinde
cennet ehlinin yaşlarının ebediyen değişmeyeceğini haber
verir:
Bir kimse cennetlik olarak ölünce, büyük
veya küçük, yaşı ne olursa olsun, otuz yaşında bir kimse
olarak cennete girer ve artık bu yaş ebediyen değişmez.
Cehennemlikler için de durum böyledir. [(Tirmizi), Kütüb-i
Sitte-14, s. 450/5]
Kuran'da cennettekilerin yaşıt olduklarına
dikkat çekilen diğer ayetler ise şöyledir:
Onları hep bakireler olarak kıldık,
eşlerine sevgiyle tutkun (ve) hep yaşıt, (Vakıa Suresi,
36-37) |