Cennetteki
Yiyecekler
Cennette insanların nefislerinin
hoşuna gidecek, canlarının istediği ve arzuladıkları
son derece lezzetli pek çok yiyecek olduğu Kuran'da
ve Peygamberimiz (sav)'inhadislerinde bildirilir.
Özellikle dünyada da makbul yiyecekler arasında
olan et ve meyvenin her çeşidi cennet ehline bol
bol sunulacaktır. Allah ayetlerinde cennet ehline
yapılan bu ikramların güzelliğini şöyle haber
verir:
Arzulayıp-seçecekleri meyveler,
Canlarının çektiği kuş eti. (Vakıa Suresi, 20-21)
Yaptıklarına bir karşılık olmak
üzere (onlara sunulur); (Vakıa Suresi, 24)
Hem Kuran ayetlerinde hem de hadislerde
cennet ehline sunulan bazı nimetlerin dünyadakilerle
benzer olduğuna dikkat çekilmektedir. Allah bu
gerçeği bir ayette şöyle bildirmektedir:
(Ey Muhammed) iman edip salih
amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar
için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır.
Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde:
"Bu daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu,
onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur.
Orada, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar
orada süresiz kalacaklardır. (Bakara Suresi, 25)
Cennet nimeti olarak sunulan yiyeceklerin
her biri hem estetik güzelliğe sahiptirler hem
de son derece lezzetli yiyeceklerdir. Bunlardan
özellikle meyveler görünüşleri, renkleri, kokuları
ve kendilerine has tatları ile birbirlerinden
güzeldirler.
...
Onlar nefislerinin arzuladığı (sayısız nimet)
içinde ebedi kalıcıdırlar.
(Enbiya Suresi, 102) |
Örneğin çilek pek çok kişinin severek
yediği, kokusundan ve lezzetinden çok hoşlandığı
bir meyvedir. Fakat tüm güzelliğine rağmen çilek
çok yendiği takdirde kimi bünyelerde alerjik tepkilere
yol açabilir. Bu, dünya hayatına has bir eksikliktir.
Dünyada tüm nimetler gibi meyvelerin de pek çok
açıdan kusurlu yanları vardır. Yetiştirilmelerinden
başlayarak, satın alınmalarına, yıkanmalarına,
ayıklanmalarına kadar pek çok zahmetli aşamadan
geçerler. Verilen tüm emeklere rağmen kimi zaman
çürür, kimi zaman da tatları eksik olur. Kısacası
insanlar bir şeyler yerken aslında pek çok eksikliğin,
zorluğun da üstesinden gelmeye çalışırlar. Dünya
hayatına mahsus olarak yiyeceklerin hepsi belli
bir kusur ile yaratılarak insanların bu nimetlerin
asıllarına özlem duymalarına sebep olurlar. Üstelik
ne kadar sevilen bir yiyecek olursa olsun sürekli
yendiği takdirde bu yiyecekten alınan zevk ilk
baştaki kadar yoğun olmaz.
Cennetteki yiyecek ve meyveler
ise cennet ehlinin önüne kusursuz ve zahmetsiz
olarak gelirler. Allah Kuran'da "(Meyvelerin)
Gölgeleri onlara pek yakın ve devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça
kolaylaştırılmış." (İnsan Suresi, 14) ayetiyle
bu meyvelere ulaşmanın son derece kolay olduğunu
bildirmiştir. Cennette dalından koparılan bu meyveler
toz, kir olmaksızın tertemizdir ve lezzetleri
de mükemmeldir. Başka ayetlerde de Allah cennet
meyveleri ile ilgili olarak şöyle buyurur:
İşte, yaptıklarınız dolayısıyla
mirasçı kılındığınız cennet budur. Orda sizin
için birçok meyveler vardır; onlardan yiyeceksiniz.
(Zuhruf Suresi, 72-73)
Peygamberimiz (sav) ise bir hadiste
cennete girecek müminlere "Onu meyveleri aşağıya
sarkan yüksek cennete koyun!" denildiğinden bahsetmektedir.
[Büyük Hadis Külliyatı-5, s. 413/10120]
Cennette yemek ihtiyaçtan değil,
Allah'tan bir nimet ve ikram olarak zevk için
yenmektedir. Orada iman edenler acıkma, susama
gibi dünyaya dair acizliklerden arındırılmışlardır.
Muharref İncil'de de cennete layık olan kişilerden
bahsedilirken, "Artık acıkmayacak, artık susamayacaklar..."
ifadesi yer almaktadır. (Yuhanna'ya Gelen Esinleme,
7. bölüm, 16)
Cennet nimetlerinin ayet ve hadislerde
vurgulanan bir diğer özelliği de çok bereketli
olmalarıdır. Allah ahiret yurdu için, orada rızkın
hesapsızca olduğunu ve tükenmenin söz konusu olmadığını
Sad Suresi'ndeki ayetlerde şöyle bildirmektedir:
İşte hesap günü size va'dedilen
budur. Şüphesiz bu, Bizim rızkımızdır, bitip tükenmesi
de yok. (Sad Suresi, 53-54)
İncil'de de yiyeceklerin tükenmeyeceğine
işaret eden bir bilgi şöyle yer alır:
Geçici olan yiyecek için değil,
sonsuz yaşam boyunca kalan yiyecek için çalışın...
(Yuhanna, 6. bölüm, 27)
Meyvelerin Bolluğu:
Meyveler vücudu zehirli etkilerden
temizleyen, hastalıklara karşı vücuda direnç veren,
vitamin ve mineral bakımından çok zengin, insana
ferahlık veren, sağlık ve güzellik kazandıran
tertemiz yiyeceklerdir. Bu cennet nimeti ile ilgili
olarak bir hadisinde Peygamberimiz (sav) şöyle
buyurur:
Sidretü'l-Münteha ağacının meyvesinden
her bir meyve yarılınca içinden yetmiş iki renk
ve çeşit yemek çıkar ki orada öbürüne benzeyen
hiçbir renk ve çeşit yoktur. [Tezkireti'l Kurtubi,
s. 312/517]
Peygamberimiz (sav) bu hadisinde
cennetteki meyvelerin renklerine ve çeşitliliklerine
dikkat çekmiştir. Nimetlerin bu şekilde birbirlerinden
farklı olmaları insanların çok hoşlarına gidecek
bir güzelliktir. Bir şeyin hep aynı şekilde, aynı
kokuda, lezzette ya da renkte olmasındansa her
seferinde ilk defa görülüyormuş gibi heyecan uyandıracak
şekilde değişikliklerle yaratılması çok büyük
bir sürprizdir. Aynı zamanda bu, Allah'ın sonsuz
yaratma gücünün ve sanatının delillerinden sadece
bir tanesidir. Bu çeşitlilik cennette sınırsız
olabilir. Cennetteki meyvelerin çeşitliliğine
dikkat çekilen bir başka hadis ise şöyledir:
Yüklü
dalları bükülmüş kiraz (ağaçları), üst üste
dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları, (Vakıa
Suresi, 28-29) |
Cennet ehlinin en aşağı derecede
olanının baş ucunda 10.000 hizmetçi, her hizmetçinin
elinde farklı renkte altın ve gümüşten iki sahan
ve içlerinde ayrı ayrı meyveler vardır. En son
yediğini de ilk iştiha (açlıktan gelen istek,
haz) ile yer... [Ramuz el-Ehadis-1, s. 71/5]
Hadisten anlaşıldığı gibi cennetteki
nimetler cennet ehlinin en zevk alacakları şekilde
kendilerine sunulacaktır. Kendilerine hizmet amacıyla
yaratılmış ve bu hizmeti zevkle ve özenle yapan
hizmetkarların altın ve gümüş kaplarda sundukları
çeşit çeşit meyveler cennet ehline Allah'tan bir
ağırlamadır. Allah bir ayette:
... Orada nefislerinizin arzuladığı
herşey sizindir ve istediğiniz herşey de sizindir.
Çok bağışlayan, çok esirgeyen (Allah)tan bir ağırlanma
olarak. (Fussilet Suresi, 31-32)
Bunun yanı sıra Peygamberimiz (sav)
cennette bir meyve dalından koparıldığında bu
meyvenin yerinde bir eksilme olmadığını, yerine
yenisinin geldiğini haber vermiştir:
... Cennetin meyvesindan koparınca,
yerine yenisi biter. [Ramuz el-Ehadis-1, s. 98/9]
Başka bir rivayette Peygamberimiz
(sav)'in şu sözlerine yer verilmektedir:
Bir köylü Arap, "Ey Allah'ın Resulü
cennetin içinde meyve var mıdır?" diye sordu.
Resulullah:
"Evet Tuba denilen bir ağaç vardır"
buyurdu. O zat: "Ya Resulullah bizim arazimizdeki
hangi ağaç ona benzer?" dedi.
Yüklü
dalları bükülmüş kiraz (ağaçları), üst üste
dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları, (Vakıa
Suresi, 28-29) |
Resulullah:
"Senin arazindeki ağaçlardan hiçbir
şey ona benzemez. Fakat sen hiç Şam'a geldin mi?
Çünkü orada ceviz denilen bir ağaç var ki bir
gövde üzerine biterek yukarısı -yani dalları-
yayılır. İşte bu ağaç Tuba ağacına benzer" buyurdu.
O zat:
"Ya Resulullah, o ağacın dip gövdesinin
kalınlığı ne kadardır?" dedi. Allah'ın Resulü:
"Senin ev halkının develerinden
beş yaşına basan genç bir deve yola çıksa dibini
dolaşıp kuşatamaz da nihayet ihtiyarlığından boynu
kırılır" buyurdu. Köylü Arap:
"Cennette üzüm var mı?"
diye tekrar sordu. Resulullah:
"Evet vardır" buyurdu. O
zat:
"O üzümün salkımının büyüklüğü
ne kadardır?" dedi. Resul-i Ekrem:
"Alaca karganın hiç durmadan bir
aylık uçup gideceği mesafe kadar" buyurdu. O zat:
"O üzümün taneleri(nin büyüklüğü)
ne kadardır?" dedi. Allah'ın Resulü:
"Büyük kova gibidir" buyurdu. O
zat:
"Ey Allah'ın Resulu, o üzüm tanesi
beni ve ev halkımı muhakkak doyurur" dedi. Resulullah:
"Evet seni ve ev halkını
ve akrabanın ekserisini doyurur… Cennetin hurması
ağacın dibinden dallarına doğru intizamlı bir
şekilde yığılıp istif edilmiştir. Meyveleri büyük
testiler misalidir. Ne zaman bir meyve koparılsa
yerine başkası gelir. Cennetin suyu çukur olmayan
yerlerden akar. Cennet üzümünün her bir salkımı
on iki arşındır."[Tezkireti'l Kurtubi, s. 312-313/518]
Yaptıklarınıza
karşılık olmak üzere, afiyetle yiyin ve
için.
(Mürselat Suresi, 43) |
Cennet meyveleri düşünülürken, dünyadakilerle
sınırlı düşünülmemelidir. Peygamber Efendimiz
(sav)'in yukarıdaki hadisinde yalnız birkaç meyvenin
farklı yaratılışı örnek olarak verilmiştir. Ancak
cennet istenen herşeyin en güzel şekliyle var
olacağı, aklımıza gelmeyen fakat çok hoşumuza
gidecek daha pek çok nimeti içinde barındıran
bir mekandır.
Kuran'da cennet meyvelerinden bahsedilen
ayetlerden birkaçı şöyledir:
Yüklü dalları bükülmüş kiraz
(ağaçları), üst üste dizili meyveleri sarkmış
muz ağaçları, (Vakıa Suresi, 28-29)
İçlerinde (her türden) meyve,
eşsiz-hurma ve eşsiz-nar vardır. (Rahman Suresi,
68)
Ve (daha) birçok meyveler arasında,
kesilip-eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler).
(Vakıa Suresi, 32-33)
İşte onlar; onlar için bilinen
bir rızık vardır. Çeşitli-meyveler. Onlar ikram
görenlerdir. Nimetlerle donatılmış (naim) cennetlerde.
(Saffat Suresi, 41-43)
Cennetteki Yiyeceklerden
Örnekler:Hurma:
Bir hadiste hurma ile ilgili olarak
şöyle rivayet edilmiştir:
Bir kişi, "Ya Resulullah cennetin
içinde hurma var mıdır? Çünkü ben hurmayı seviyorum"
diye sordu. Resulullah:
"Evet vardır. ... cennet hurmalarının
altından dalları vardır. Budaklarının başları
altındandır. Altından budakları vardır. Alemlerden
herhangi bir kimsenin görmekte olduğu elbiselerin
en güzeli gibi yaprakları vardır. Altından hurma
salkımları vardır. Hurma salkımlarının çöpü de
altındandır. Altından hurma tanesinin dibinde
yapışık pul gibi şeyler vardır. Büyük küpler gibi
meyveler var ki (onlar) köpükten yumuşak, baldan
tatlıdır." [Tezkireti'l Kurtubi, s. 315/522]
Hurmanın tarif edildiği bir başka
hadis de şöyledir:
Cennetteki hurma ağacının dalları
kırmızı altındır. Sapları yeşil zümrüttür. Yaprakları
ipek gibidir. Meyvesi kule gibi iri taneli, kaymaktan
yumuşak ve çekirdeksizdir. [Ramuz el-Ehadis-2,
s. 451/4]
Dikkat edilecek olursa cennetteki
her detay bizim tanıdığımız, bildiğimiz en gözalıcı
ve kıymetli şeylerle kıyas edilerek görünümleri
ve lezzetleri ile ne kadar değerli birer nimet
oldukları vurgulanmaktadır. Örneğin cennetteki
hurma ağacının dalları altına, yaprakları çok
güzel ve değerli bir kumaş olan ipeğe benzetilmiştir.
...
Orada nefislerinizin arzuladığı herşey sizindir
ve istediğiniz herşey de sizindir. Çok bağışlayan,
çok esirgeyen (Allah)tan bir ağırlanma olarak.
(Fussilet Suresi, 31-32) |
Cennetteki hurma tanelerinin büyüklüğüne
dikkat çekilen bir başka hadis ise şöyledir:
Cennette hurma ağaçlarının dalları
yeşil zümrüttür. Budakları kırmızı altındır. Yaprakları
cennet ahalisi için giyecek kıyafetleridir. Onun
bir kısmı kısa (iç) elbiseleri, bir kısmı da içi
astarlı dış elbiseleridir. Cennet hurmasının meyvesi
büyük testiler ve kovalar gibidir. Sütten daha
beyaz, baldan tatlı, köpükten yumuşaktır. İçinde
de çekirdek yoktur. [Tezkireti'l Kurtubi, s. 314]
Yukarıdaki hadiste mücevherlerle
tarif edilen hurmanın, görünümün yanı sıra lezzetinin
de Allah'ın dilemesiyle çok mükemmel olacağı vurgulanmaktadır.
İncir:
Bir rivayete göre Peygamber Efendimiz
(sav) incirle ilgili şunları bildirmiştir:
Peygamber Efendimiz (sav) bir tabak
incir hediye edilip ondan yedi ve sahabelerine:
"Bundan yeyiniz. Eğer ben bir meyvenin cennetten
indiğini söylersem işte cennetten inen meyve bu
incirdir." buyurdu. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman
Alametleri, s. 313)
İncir Kuran'da ismi geçen ve dikkat
çekilen meyvelerden biridir. (Tin Suresi, 1) Meyveler
arasında en yüksek mineral kaynaklarından biri
olan incir, enerji veren bir yiyecek olması bakımından
da özel bir yere sahiptir.
Karpuz:
Peygamberimiz (sav)'in bir hadisinde
karpuz hakkında şöyle söylediği rivayet edilmiştir:
Karpuzdan faydalanınız ve ona ta'zim
(saygı) ediniz. Çünkü onun suyu cennetten, tadı
da cennet tadındandır... karpuz cennet (meyvelerin)dendir.
(Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri,
s. 313)
...
Onlar, ateşe çağırırlar, Allah ise Kendi
izniyle cennete ve mağfirete çağırır. O,
insanlara ayetlerini açıklar. Umulur ki
öğüt alıp-düşünürler.
(Bakara Suresi, 221) |
Muz:
Hadislerde geçen bir cennet meyvesi
de muzdur:
Dünyada cennet meyvesine benzeyen
şey ancak muzdur. Çünkü Allah Teala (cennetin
yemişi hakkında), "Onun yemişleri devamlıdır",
buyurmuştur. Sen ise muzu, yaz ve kış senenin
her mevsiminde bulabilmektesin. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret
ve Ahirzaman Alametleri, s. 312-313)
Nitekim cennet tasvirlerinin yapıldığı
ayetlerde, Allah bu meyveden şöyle bahsetmektedir:
Yüklü dalları bükülmüş kiraz
(ağaçları). Üst üste dizili meyveleri sarkmış
muz ağaçları. Yayılıp-uzanmış gölgeler. Durmaksızın
akan su(lar). Ve (daha) birçok meyveler arasında.
Kesilip-eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler).
(Vakıa Suresi, 28-33)
Muz kendine has aromasıyla, benzersiz
lezzeti ve sayısız faydasıyla pek çok kişinin
sevdiği bir nimettir. Fakat kuşkusuz cennetteki
muz da diğer tüm nimetler gibi, dünyadakinden
çok daha kusursuz, çok daha lezzetli ve güzel
kokulu olacaktır. En doğrusunu Allah bilir.
Et:
Ayet ve hadislerde meyve dışında
bahsi geçen nimetlerden biri de ettir. Allah bir
ayetinde "Onlara,
istek duyup-arzuladıkları meyvelerden ve etten
bol bol verdik." (Tur Suresi, 22) buyurarak
etin bir cennet nimeti olduğunu haber vermektedir.
"Onlara, istek duyup-arzuladıkları meyvelerden
ve etten bol bol verdik." (Tur Suresi, 22)
|
Peygamberimiz (sav) de bir hadiste
et hakkında şöyle buyurmuştur:
Cennet halkının ekmek katığının
en faziletlisi, en nefisi ettir. Alemlerin Rabbi
olan Allah'a hamd olsun. [Tezkireti'l Kurtubi,
s. 363/654]
Kuran'da ve hadislerde özellikle
dikkat çekilen et çeşidi ise kuş etidir. Kuran'da
"canlarının çektiği
kuş eti" ayetiyle haber verilen (Vakıa Suresi,
21) kuş eti bir hadiste
şöyle vurgulanmıştır:
Cennette senin canın kuş isteyecek.
Hemen kızartılmış olarak önüne getirilip konacaktır.
[Büyük Hadis Külliyatı-5, s. 414/10123]
Et türleri arasında Kuran'da bahsi
geçenlerden özellikle "bıldırcın eti" makbul bir
yiyecektir. Bu nimet cennette bolca bulunacak,
Müslümanlara en güzel şekilde sunulacaktır. (En
doğrusunu Allah bilir.)
|