
Osmanlı Öncesi İstanbul'da Su Tesisleri
İstanbul'un bilinen en eski su tesisleri: Roma
İmparatorluğu dönemine tarihlenmektedir. Sahip oldukları kentlerde
su tesislerine büyük önem veren Romalılar, Antik Byzantion / Konstantinopolis
/ İstanbul'da da geniş bir su şebekesi kurmuşlar; kendilerinden
önceki uygarlıklarda olduğu gibi şehre anıtsallık ve hareket kazandıran
çok katlı, sütunlu ve heykellerle süslü nympheumlara, hamamlara,
evlere, saraylara su getiren yapıları inşaa etmişlerdir. Vitruvius,
roma dönemi mimarlığı yapı tipleri ve inşaa tekniklerini anlattığı
on kitaptan oluşan De Architecture adlı eserinin VIII. Kitabında
Roma'daki su yapılarını (sukemerleri, kuyular, sarnıçlar, suterazileri),
IX. ve X. Kitaplarda da su aletlerini (su saati, su orgu, su basma
makinaları, su çarkı, su değirmeni, Ctesibius pompası) anlatırken
Roma dönemi maksemlerinin, suyollarının, kanalların, büyük su toplama
havuzlarının tanımlarını vermektedir.
Roma dönemi ile ilgili bilgi veren yayınlardan,
şehre uzak kaynaklardan kanallarla taşınıp getirilen suların, yüksek
yerlerdeki su toplama havuzlarında ve taksimlerde toplanarak ve
kanallarla sarnıçlara, evlere ve çeşmelere dağıtıldığı
anlaşılmaktadır. Strzygowski ve Forchheimer, İstanbul'un Bizans
dönemi su yapılarını anlattıkları Die Byzantinischen Wasserbehalter
von Konstantinopel (1893) adlı kitapta, Belgrad Ormanları'ndaki
bendlerde toplanan suların bir boru hattı ile buradan alınıp Haliç'e
akan iki derenin oluşturduğu vadiler üzerinden sukemerleri yoluyla
taşınarak şehir sularında Eğrikapı'ya kadar geldiğini, buradan kente
dağıtılmak üzere üç ayrı semtteki (Atpazarı, Yenibahçe, Ayasofya)
taksimlere ulaştığını belirtmektedirler.
Aşağıda yer alan çeşmeleri detaylı olarak görebilmek için resimlere
tıklayınız.

|