Bir eylem insanı Atatürk
Atatürk'ün
belki de en önemli vasfı bir eylem insanı olmasıdır. Yani düşündüklerini
sadece lafta bırakmaması, onu gerçekleştirmek için derhal harekete geçip
ortaya somut birşeyler koymuş olmasıdır. O yüzdendir ki, Avrupalıların
"Hasta Adam" diye nitelediği bir milleti ayağa kaldırmıştır.
Ortaya koyduğu ve bir araya getirip kaynaştırdığı ilkelerle ülke karanlıklardan
aydınlığa taşınmış ve müreffeh Türkiye'nin temelleri atılmıştır. İçindeki
coşkun vatan sevgisi ve her zaman yokluk içinde dahi başarıyı hedefleyen
"Kuva-i Milliye Ruhu" ülkeye önce askeri sonra da sosyal ve
ekonomik alanlarda birçok zaferler kazandırmıştır.
Atatürk, ülke sorunlarını çözerken daima aklın ve ilmin gereklerine
göre hareket etmiştir. Olayları geniş ve detaylı düşünmüş, basit hedefler
peşinde değil, gelecek nesilleri bile rahat ve huzur içinde yaşatacak
köklü çözümler peşinde olmuştur. Her zaman vatanın ve milletin menfaatlerini
gözetmiş, hiçbir zaman kendi rahatı peşinde olmamıştır.
"Bugüne dek elde ettiğimiz başarı, bize ancak gelişme ve uygarlığa
bir yol açmıştır... Bize ve bizden sonra gelenlere düşen görev, bu yol
üzerinde tereddütsüz ilerlemektir" diyen Atatürk, kendisinden
sonra gelecek yeni nesillere düşünce ve ilkeleri etrafında yürüme görevini
vermiştir.
Bugün vatanın ve milletin hayrı adına yola çıkanlardan yalnızca Atatürk'ün
açtığı yolda yürüyenlerin başarıya ulaştıkları bir gerçektir. Ülkemizin
meselelerine en gerçekçi yaklaşımlar ve üretilen en sağlıklı çözümler
yine Atatürk'ün çizdiği çerçevede şekillenmektedir.
Öyle ise, Atatürk'ü ve Atatürkçülüğü sadece geçmişte yaşanmış parlak
bir olay olarak düşünmek, birtakım süslü sözlerle övmek hem yetersiz hem
de çok yanlıştır. Burada önemli olan Türk Milleti'nin her alanda modernleşmesinin
reçetesini içeren Atatürkçülüğün pratik hayata geçirilmesidir.
Ülkemiz artık yeni bir yüzyıla hazırlanıyor. Hedefimiz ulusça belli:
dünya üzerinde en gelişmiş ve çağdaş devletler içinde hak ettiğimiz yeri
almak. Türkiye bunu başaracak güce, akla ve kaynağa fazlasıyla sahip.
Yapılması gereken tek şey, Atatürk'ün yıllar önce ortaya koyduğu ilke
ve düşüncelerle yokluktan ortaya çıkardığı modern Türk Devleti'ni, yine
aynı ilke ve düşüncelere çok daha kuvvetle sarılıp büyük bir hızla çağımızın
ötesine taşımak. Türkiye bunu Atatürk ile zamanında başarmış ve adeta
bir Türk Rönesansı yaşamıştır. Bugün de O'nun ilke ve düşüncelerine sadık
kalacak samimi Atatürkçülerle bu başarının çok daha fazlasını gösterebileceğine
inancımız tamdır.
|