1 AY SUSUZ YAŞAYABİLEN MUHABBET
KUŞLARI
Yabani
muhabbet kuşları Avustralya'nın fazla yağmur almayan bozkırlık bölgelerinde
yaşar. Su ihtiyaçlarını yedikleri tohumlardan karşıladıkları için
bu kuşlar havanın son derece kurak olduğu dönemlerde 1 ay boyunca
hiç su içmeden rahatlıkla yaşayabilirler. Yabani muhabbet kuşlarının
hayatlarında suyun çok önemli bir yeri vardır. Bu nedenle tüm yaşamlarını
iklim koşullarına göre düzenleyebilirler. Örneğin yeterli miktarda
su bulamadıkları zaman, yavru yapmayı durdururlar ve su için yeni
yerler aramaya çıkarlar. Yeterli büyüklükte su birikintisi bulduklarında
olabildiğince hızlı bir şekilde yumurtlamaya başlarlar.
Muhabbet
kuşlarının iklim koşullarına göre yaşamlarını düzenlemeleri de Allah'ın
ilhamıyla gerçekleşen davranışlardır. Neslinin devamı çok önemli oludğu
için hiç riske girmemekte ve yumurtlamayı hemen kesmektedir. Bu şekilde
akılcı davranarak beklemelerini muhabbet kuşlarına ilham eden herşeyi
bilen, yarattığı bütün canlılardan haberdar olan Rabbimizdir. Bir
ayette şöyle buyrulmaktadır:
Yedi gök, yer ve bunların
içindekiler O'nu tesbih eder; O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir
şey yoktur, ancak siz onların tesbihlerini kavramıyorsunuz. Şüphesiz
O, halim olandır, bağışlayandır. (İsra Suresi, 44)
Kuşları
diğer canlılardan ayıran en önemli fark elbette ki uçabilmeleridir.
Kuşlar hiçbir canlının başaramadığı bu işi çok özel yapısı olan tüyleri
sayesinde başarırlar.
Kuş tüyleri hafiftirler, kaldırma kuvvetleri vardır ve kolaylıkla eski
biçimlerine dönebilirler. Eğer bir kuş tüyünü mikroskop altına alır
ve incelersek, karşımıza olağanüstü bir tasarım çıkar. Tüylerin ortasında
hepimizin bildiği uzun ve sert bir boru vardır. Bu borunun her iki tarafından
yüzlerce tüy çıkar. Boyları ve yumuşaklıkları farklı olan bu tüyler
kuşa havada hızlı uçma özelliği kazandırırlar.
Ancak
daha da ilginç olanı, bu tüylerin her birinin üzerinde de, "tüycük"
denilen ve gözle görülemeyecek kadar küçük olan çok daha küçük tüylerin
bulunmasıdır. Bu tüycüklerin üzerinde ise "çengel" adı verilen minik
kancalar vardır. Bu kancalar sayesinde her tüycük birbirine sanki bir
fermuar gibi tutunur.
Çengeller bir fermuarın iki tarafı gibi birbirine kenetlenmiştir. Birbirine
çengellerle kenetlenen tüycükler, o kadar bitişiktir ki, tüyün üstüne
duman üflense, aralarından geçemez. Çengeller herhangi bir şekilde birbirinden
ayrılırsa, kuşun bir silkinmesi veya gagasıyla tüylerini düzeltmesi
tüylerin eski haline dönmesi için yeterlidir.
Kuşlar hayatlarını
devam ettirebilmek için tüylerini daima temiz, bakımlı ve her an kullanıma
hazır tutmak zorundadırlar. Tüylerin bakımı için kuyruklarının dibinde
bulunan yağ keselerini kullanırlar. Gagalarıyla bu yağdan bir miktar
alarak, tüylerini temizler ve parlatırlar. Bu yağ, yüzücü kuşlarda,
suyun içinde veya yağmur altındayken suyun deriye ulaşmasına engel olur.
Dahası kuşlar tüylerini kabartarak, soğuk havalarda vücut ısılarının
düşmesini engellerler. Sıcak havalarda ise tüylerini vücutlarına yapıştırarak,
vücutlarının serin kalmasını sağlarlar.
Vücudun
çeşitli yerlerinde bulunan tüylerin her birinin görevi farklıdır. Kuşun
karnındaki tüyle, kanat ve kuyruk tüyleri birbirinden farklı özelliklere
sahiptir. Büyük tüylerden meydana gelen kuyruk tüyleri dümen ve fren
görevini yerine getirir. Kanat tüyleri ise, kanat çırpma esnasında açılarak
yüzeyi genişletecek ve kaldırma kuvvetini artıracak bir yapıdadırlar.
Kuşun kanadını aşağı doğru çırpması sırasında, tüyler birbirlerine yakın
duruma gelerek, aralarından hava sızması engellenir. Kanatların yukarıya
doğru kalkışı esnasında ise tüyler iyice açılarak aralarından havanın
geçmesine elverişli bir hale gelirler. Kuşlar, uçabilme yeteneklerini
koruyabilmek için belirli dönemlerde tüy dökerler. Görevlerini tam olarak
yerine getiremeyen yıpranmış ya da yırtılmış büyük tüyler hızla yenilenirler.
Tüylerdeki
bu detaylı yapı her kuşta vardır. Hepsinin tüyleri uçmalarını sağlayan
özelliklere sahiptir. Burada anlatılanlar üzerinde düşünen ve aklını
kullanabilen bir insan, kuşlardaki tasarımı fark edecek ve bu tasarımın
Allah'a ait olduğunu da hemen anlayacaktır. Sadece kuşların bu özelliğini
düşünmek bile Allah'ın ne kadar büyük bir güce sahip olduğunu anlamak
için yeterlidir.
Kuran'daki ayetlerde iman eden insanların Allah'ın yarattığı canlılar
üzerinde düşündüklerinden ve şöyle söylediklerinden bahsedilir:
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır.
Allah herşeye güç yetirendir. Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında,
gece ile gündüzün ardı ardına gelişinde temiz akıl sahipleri için
gerçekten ayetler vardır. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken
Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler.
(Ve derler ki: "Rabbimiz, sen bunu boşuna yatarmadın. Sen pek yücesin,
bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran Suresi, 189-191)

KUŞLARIN
SÜZÜLME TEKNİKLERİ
Uçmak
çok enerji gerektiren bir iştir. Kuşlar ise küçük canlılardır ve vücutlarında
depoladıkları enerji kısıtlıdır. Kuşlar ihtiyaç duydukları enerjinin
büyük bölümünü özel uçuş teknikleri kullanarak elde ederler. Havada
kanat çırpmadan süzülme kuşların en çok kullandıkları tekniklerden biridir.
Örneğin akbabalar, uygun bir yükseklikte süzülerek uçabilmek için, ısı
dalgalarına dayalı özel bir yöntem kullanırlar. Bir ısı dalgasından
diğerine süzülerek gün boyunca çok geniş bir alan üzerinde uçabilirler.
Bir
yerden bir yere göç eden kuşlar da enerjiden tasarruf etmek için süzülme
tekniklerini kullanırlar. Örneğin leylekler göç sırasında ısı dalgalarını
kullanarak uçarlar. Orta Avrupa'da yuva yapan beyaz leylek, kışı Afrika'da
geçirmek için yaklaşık 7.000 km uzağa göç eder. Eğer tüm yolu kanat
çırparak geçmeye kalksa yolculuk boyunca dört yerde konaklaması gerekecektir.
Ama beyaz leylek yolculuğunu üç haftada ve günün 6-7 saatini, ısı dalgaları
arasında planör uçuşu yapıp, enerjisinin büyük bir kısmından tasarruf
etmiş olarak tamamlar.
Su, karadan daha yavaş ısındığı için, denizlerin üstünde ısı dalgaları
oluşmaz. İşte bu nedenle göç eden kuşlar uzun deniz yolculukları yerine
karaların üzerinden göç etmeyi tercih ederler. Bazı dönemlerde gökyüzünü
kaplayan leylek sürülerini hepiniz görmüşsünüzdür. Bunun nedeni leyleklerin
de karaların üstünden göç etmeyi tercih eden kuşlardan olmalarıdır.
Siz denizlerin üstünde sıcak havanın olmadığını bilmiyor olabilirsiniz
ancak leylekler bunu çok iyi bilirler.
Albatros,
martı ve öteki deniz kuşları ise, yüksek dalgaların oluşturduğu hava
akımlarını kullanarak enerji tasarrufu yaparlar. Dalga tepeleri üzerinde
uçan bu deniz kuşları, yukarıya doğru sapan havanın kaldırma kuvvetinden
faydalanırlar.
Burada verilen birkaç örnekte de görüldüğü gibi bütün kuşlar hangi tekniği
kullanacaklarından, nerelere gitmeleri, hangi yolları kullanmaları gerektiğinden
haberdardırlar. Sıcak hava akımı kullanarak uçanlar ya da dalgaların
oluşturduğu hava akımlarını kullananlar hiç karışıklık yaşamazlar. Çünkü
Allah her canlıya ihtiyacı olan bilgileri ilham eder. Onlar da bu sayede
nasıl davranacaklarını çok iyi bilirler. Allah Kuran'da kuşların havadaki
hareketlerine dikkat çekmiş ve bir ayetinde şöyle buyurmuştur:
Görmedin mi ki, göklerde
ve yerde olanlar ve dizi dizi uçan kuşlar, gerçekten Allah'ı tesbih
etmektedir. Her biri, kendi duasını ve tesbihini şüphesiz bilmiştir.
Allah, onların işlediklerini bilendir. (Nur Suresi, 41)
SUYU MAKAS GİBİ KESEN
SU KUŞU
Pek
çok kuş kanatları suya temas ettiğinde uçamaz, çünkü su tüylerini birbirine
yapıştırır ve kuş kanatlarını hareket ettiremez hale gelir. Su kuşları
ise bütün gün suya dalıp çıkarlar ancak onlara hiçbir şey olmaz. Bu
şaşırtıcı durumun nedenini siz de merak ettiniz değil mi?
Su
kuşlarının kanatlarında suyla temas ettiğinde tüylerinin birbirine yapışmasını
önleyen bir yağ vardır. Bu sayede kuşlar suya rahatlıkla dalar ve çıkarlar.
Skimmer da bir su kuşudur ancak bu yağdan yoksundur. Bu nedenle diğer
su kuşları gibi avlanmak için dalış yapamaz. Peki suya giremeyen bu
kuş nasıl beslenecektir?
Çok şefkatli ve sonsuz merhametli olan Allah kuşun alt gagasını üsttekinden
daha uzun olarak yaratmıştır. Uzun alt gaganın uçları dokunmaya karşı
hassastır. Ayrıca bu su kuşunun kanatları öyle kusursuz tasarlanmıştır
ki, suyun hemen üstünde hiç kanat çırpmadan uzunca bir süre süzülebilir.
Alt gagasını suya sokarak ve tıpkı bir makas gibi suyu keserek uçar.
Hassas gagası bir ava dokunduğunda kuş hemen anlar ve avını yakalar.
Bu kuş Allah'ın bütün canlıları hiçbir örnek olmadan yarattığının delillerindendir.
... Karada ve
denizde olanların tümünü O bilir, O,
bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez; yerin
karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru dışta
olmamak üzere hepsi (ve herşey) apaçık bir
kitaptadır.
(Enam Suresi, 59)
|

JET MOTORLARI GİBİ HAREKET
EDEN MÜREKKEP BALIKLARI
Mürekkep
balıkları, her ne kadar "balık" ismini taşısalar da, diğer balıklardan
farklıdırlar çünkü vücutlarında kemik yoktur. Kemikleri olmayan bu balıklar
nasıl hareket ediyorlar diye düşünmüş olabilirsiniz. Mürekkep balıkları
çok şaşırtıcı bir hareket yeteneğine sahiptirler. Yumuşak dokulardan
oluşan vücutları kalınca bir deri tabakası ile kaplanmıştır. Bu deri
tabakasının altında bulunan kaslar aracılığıyla vücutlarına su toplar
ve daha sonra bu suyu kuvvetlice geri püskürterek yüzerler.
Mürekkep balığının su püskürtmeye dayanan bu sistemi oldukça karmaşıktır.
Hayvanın başının iki yanında cebe benzeyen birer açıklık bulunur. Balık
bu açıklıktan aldığı suyu vücudunun içinde bulunan silindir şekilli
bir boşluğa çeker. Daha sonra içerideki bu suyu, başının hemen altında
bulunan ince bir borudan yüksek basınç ile püskürtür. Hayvan bu sayede
meydana gelen tepki ile ters yöne doğru hızla hareket eder. Ayrıca kendisini
avlamak isteyen düşmanlarından da ani bir hızlanma ile kaçar. Eğer kaçış
hızı yeterli gelmezse ne olur diye düşünmüş olabilirsiniz. Bu durumda
da mürekkep balığı vücudunda ürettiği koyu renkli boyayı bir bulut şeklinde
düşmanlarına doğru püskürtür. Bu bulut saldırganda büyük bir şaşkınlığa
yol açar. Bu birkaç saniyelik şaşkınlık mürekkepbalığı için yeterlidir.
Çıkardığı bulutun arkasında görünmez olan mürekkep balığı hızla bölgeden
uzaklaşır.
Diğer canlılarda olduğu gibi mürekkep balığının bu özellikleri de herşeyin
yaratıcısı olan Allah'ın eseridir. Allah Kendisinden başka ilah olmadığını
bir ayette şöyle haber vermektedir:
De ki: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden sakının. Bu dünyada iyilik
edenler için bir iyilik vardır. (Zümer Suresi, 10)
|