ÇOK
SAÇMA!

Evrimcilerin
çok saçma iddialarından biri de kuşların nasıl oluştuğu ile ilgilidir.
Evrimcilerin söyledikleri bir hikayeye göre ağaçlarda yaşayan sürüngenler,
zamanla daldan dala atlamaya başlamışlar ve sonunda da kanatlanmışlardı.
Yine bir başka hikayeye göre bu kez bazı sürüngenler sinek avlamak için
ön kollarını çırpa çırpa koşarlarken ön kolları kanatlara dönüşmüştü.
Bir
dinozorun koşarken kanadının çıktığına inanmak çok komik değil mi? Böyle
şeyler ancak masallarda, çizgi filmlerde olur.
Üstelik çok önemli bir konu daha
var. Bu evrimciler koskoca dinozorun sinek yakalamaya çalışırken kanatlarının
çıktığını söylüyorlar. Peki ama sizce sinek nasıl uçuyor? Onun kanatları
nereden gelmiş? Koskocaman bir dinozorun nasıl uçtuğunu açıklamaya çalışacaklarına,
küçücük bir sineğin nasıl uçabildiğini açıklasalar ya!
İşte evrimciler bunu hiç açıklayamıyorlar.
Çünkü size daha önce anlattığımız gibi sinek dünyadaki en iyi uçan canlılardan
biri. Saniyede 500-1000 kere kanatlarını çırpabiliyor. Ve bildiğiniz
gibi son derece çevik bir şekilde istediği yönde hareket edebiliyor.
Evrimciler ne kadar yalan söylerlerse söylesinler kuşların kanatlarının
nasıl oluştuğunu açıklayamıyorlar. Bir sineğin kanatlarını ise akıllarına
bile getirmek istemiyorlar.
Çünkü
doğrusu şudur: Kuşlar da, sinekler de kanatları ve uçma yetenekleri
ile birlikte Allah tarafından yaratılmışlardır.
Evrimcilerin
ara tür dedikleri Archaeopteryx (arkeopteriks) aslında tam bir kuştur!
Bakın
şimdi sürüngenlerle kuşlar arasındaki yüzlerce farktan birkaçını size
sayalım:
1.
Kuşların kanatları vardır, sürüngenlerin ayakları vardır.
2.
Kuşların tüyleri vardır, sürüngenlerin pulları vardır.
3.
Kuşların kendilerine özgü bir iskelet yapıları vardır. Kemiklerinin
içi boştur ve bu yüzden ağır olmadıkları için rahatlıkla uçabilirler.
(Bunlar
ilk akla gelen bir iki konudur. Bunun dışında bu canlılar arasında daha
çok fazla farklılık vardır.
Size
daha önce de söylediğimiz gibi eğer bir sürüngen bir kuşa dönüşmüş olsaydı,
bu geçişin aşamalarını gösteren sayısız hayvan yaşamış olmalıydı. Ve
biz fosiller arasında bu hayvanların da fosillerini görmeliydik. Yani
yarım kanatlı, yarısı tüylü yarısı pullu, yarım gagalı, yarım ağızlı
yaratıklar bulunması gerekirdi. Ama dünyadaki fosillerin arasında böyle
bir yaratık yoktur. Bulunan fosiller ya tam bir sürüngene ya da tam
bir kuşa aittir. Demek ki kuşlar sürüngenlerden evrimleşmemişlerdir.
Tüm diğer canlılar gibi kuşları da Allah yaratmıştır.
 |
Kuşlar
sürüngenlerden evrimleşmiş olamazlar. İkisi de çok farklı canlılardır.
Bu resimde sürüngen ve kuş ayaklarının arasındaki büyük farkı
görebilirsiniz.
|
 |
Ancak evrimciler bunu
kabul etmek istemedikleri için yalan söyleyerek insanları inandırmaya
çalışmışlardır. Nasıl mı?
Günümüzde yaşamayan,
yaklaşık 150 milyon yıl önce yaşamış olan Archaeopteryx (arkeopteriks)
isimli bir kuşun fosilini bulmuşlar ve bu kuşun yarı kuş yarı dinozor
bir ara geçiş formu olduğunu söylemişlerdir. Ve "Archaeopteryx kuşların
atasıdır" demişlerdir. Yani bu onlara göre ilk kuşa benzeyen yarı dinozor
canlıdır.
Ancak bu kesin bir
yalandır: ARCHAEOPTERYX TAM BİR KUŞTUR!
Çünkü;
1.
Archaeopteryx'in, aynı günümüzde uçan kuşlar gibi tüyleri vardır.
2.
Uçan kuşların kanatlarının bağlandığı göğüs kemiğinin aynısı Archaeopteryx'te
de vardır.
3.
Archaeopteryx kuşların atası olamaz. Çünkü ondan daha yaşlı kuşların
fosilleri bulunmuştur. Yani Archaeopteryx yokken de kuşlar vardır.
|