Bu
bölümde vücudumuzda biz farkında olmadan ne kadar çok işlemin yapıldığını
pek çok örnek vererek anlattık. Aynı anda her organımız, her hücremiz
akıl almaz bir hız ve mükemmellikle çalışıyor. Hepsi büyük bir uyum
içinde kendileri için belirlenmiş olan görevi yerine getiriyorlar. Kan,
hücrelerin ihtiyacı olan besinleri sürekli taşıyor. Mide ve bağırsaklar
bu besinleri küçülterek hücrelerin kullanabileceği hale getiriyor. Sinir
hücreleri vücudun her yerine uyarılar gönderiyor, beynimiz bu uyarıları
değerlendiriyor ve biz görüyoruz, duyuyoruz, tadıyoruz, işitiyoruz ve
bunlara benzer daha birçok faaliyet gerçekleşiyor.
Bu
işlerden biri aksadığında vücudun çalışma düzeninde büyük bir aksama
olur. Sinir hücreleri hasar görse, elimiz, kolumuz tutmaz; mide hücreleri
zarar görse sindirim yapılamaz; dilimizdeki hücreler hasar görse yediğimiz
çikolatalı pastanın, portakalın, muzun, kurabiyelerin tadını alamayız.
Ancak bazı özel hastalık durumları dışında yukarıda sayılanların hiçbiri
olmaz. Vücudumuz, biz günlük hayatımızı yaşarken hiç durmadan kendi
işleyişine uygun olarak çalışmaya devam eder. Hayatımızın her anında
devam eden bu kusursuzluğun elbette ki bir nedeni vardır. Hiçbir şey
kendi kendine bu kadar mükemmel bir mekanizmayla çalışamaz.
Evinizde
bulunan televizyonun, buzdolabının, bilgisayarınızın, yazı yazarken
kullandığınız kalemlerin kısacası herşeyin bir tasarımcısı, bir üreticisi
vardır. Bir uçak veya bir araba kendi kendine oluşup, çalışmaz. Bunların
eksiksiz çalışmasını sağlayan, onları tasarlayıp, üreten mühendisler,
teknisyenlerdir. Bu durumda insan bedeni gibi kusursuz bir sistemler
bütününün tesadüfen meydana gelmesi kesin olarak imkansızdır.
Sizin
de aklınıza, "O halde bazı insanlar nasıl olup da kendi vücutlarının
tesadüfler sonucunda böylesine kusursuz çalıştığını düşünebilmektedirler?"
sorusu gelecektir. Gerçekten de bu, ortaya atılabilecek en mantık dışı
iddiadır. Vücudumuzdaki mükemmel düzenin tesadüfen oluşması imkansızdır.
Bu kusursuzluk bize üstün bir akıl sahibinin vücudumuzu tasarladığını
gösterir. Vücudumuz çok üstün bir Yaratıcının eseridir. Bu üstün Yaratıcı
Rabbimiz olan Allah'tır.
Allah
Kuran'da biz kullarına karşı çok şefkatli olduğunu bildirir. Bizim de
Allah'ın bu şefkati ve merhameti karşısında O'na boyun eğici olmamız,
bize Kuran'da emrettiklerini eksiksiz olarak yapmamız ve verdiği tüm
güzellikler için sürekli şükretmemiz gerekir. Allah bir ayette bize
şöyle seslenmektedir:
İşte
Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan başka ilah yoktur. Herşeyin yaratıcısıdır,
öyleyse O'na kulluk edin. O, herşeyin üstünde bir vekildir. (Enam Suresi,
102)
geri |
|
|
|