GÖZLE
GÖRÜLMEYEN DEV FABRİKA: HÜCRE
Kitabın
girişinde vücudunuzun trilyonlarca hücrenin biraraya gelmesiyle oluştuğunu
anlatmıştık. Ancak bu, hemen okunup, üzerinden geçilecek bir rakam
değildir. Trilyon sayısı çok büyük miktarı ifade eder. Her yetişkin
insanın vücudunda toplam 100 trilyona yakın hücre vardır. Ancak bu
hücreler çok küçük oldukları için bizim bedenimiz dev boyutlarda değildir.
Şimdi vereceğimiz örneği okuduğunuzda, hücrelerin ne kadar küçük olduğunu
daha iyi anlayacaksınız. Vücudumuzdaki hücrelerin bir milyon tanesi
biraraya geldiğinde ancak bir iğne ucu kadar yer kaplar. Bu kadar
küçük olmasına rağmen hücrenin nasıl bir yapıya sahip olduğu henüz
tam olarak çözülememiştir. Bilim adamları hala hücrenin içindeki sistemleri
araştırmaktadırlar.
Sizi
oluşturan ilk hücre, anne ve babanızdan gelen birer tane hücrenin,
annenizin bedeninde birleşmesiyle ortaya çıkar. Bu hücre hiç durmadan
bölünür ve bir süre sonra önce küçük bir et parçası haline gelir.
Sonra bu et parçasını oluşturan hücreler de bölünmeye devam ederler
ve yavaş yavaş vücudunuz şekillenmeye başlar.
Oluşan
her yeni hücreniz farklı bir şekle girer. Biri kan hücresi olurken,
diğeri kemik hücresi, başka bir tanesi ise sinir hücresi olur. Vücudumuzda
birbirinden farklı tam 200 çeşit hücre vardır. Bu hücrelerin hepsi
aslında aynı parçalardan oluşurlar ancak farklı işler yaparlar. Örneğin
bacaklarınızdaki kas hücreleri sizin yürüyebilmeniz ve koşabilmeniz
için yandaki resimde de gördüğünüz gibi örülmüş birer halat gibidir.
Bu yapıları sayesinde siz topla oynarken bacağınızdaki veya kolunuzdaki
kaslar aşırı gerilmeden dolayı kopmazlar. Kan hücreleriniz ise yuvarlak
disk şeklindedirler. Bu hücrelerin görevi, vücut için gerekli olan
oksijeni damarları kullanarak taşımaktır. Bu şekilleri sayesinde oksijenle
birlikte kan damarlarının içinden kolaylıkla akıp giderler. Deri hücreleriniz
de birbirlerine sıkı sıkı kenetlenerek yanyana dizilmişlerdir. Böylece
derimiz mikropları ve suyu geçirmez.

Üstteki
resimde bölünerek çoğalan bu hücreler daha sonra aşağıda birkaç
tanesini gördüğünüz yüzlerce farklı hücreye dönüşür.
|
Bunlar
gibi diğer tüm hücrelerimiz de tam görevlerine uygun şekillere sahiptirler.
Ancak onların bu şekillere sahip olmaları elbette tesadüfen olmamıştır.
Bilgisayarları, arabaları ya da uçakları düşünün. Bu makinelerin şekillerini,
çalışabilmeleri için gerekli olan sistemleri tasarlayan biri vardır.
Tüm detayları, bu makineleri üreten firma teknisyenleri düşünür ve
planlarlar. Arabalar yolcuların en rahat ve güvenli şekilde hareket
edeceği, televizyonlar ise görüntü ve sesi en kaliteli şekilde izleyicilere
ulaştıracak şekilde üretilir.
Bu durum
sadece teknolojik aletler değil kullandığımız her türlü malzeme için
geçerlidir. Masa, sandalye, oturduğunuz bina, kullandığınız kalem,
yemek yediğiniz kaşıklar, çatallar… Hepsi bir tasarım ürünüdür. Her
birinin bütün detayları ince ince hesaplanmıştır, hiçbir şekilde tesadüfen
ortaya çıkmamışlardır. Sizin de bildiğiniz gibi bir tasarımın ve sonucunda
da bir ürünün ortaya çıkması için bir aklın olması gerekir.
Şimdi
aynı örneği vücudumuzdaki hücreler için düşünelim.
Hücrelerimiz bir televizyondan ya da başka bir
teknolojik aletten çok daha üstün bir plana ve işleyişe sahiptir.
Üstelik olağanüstü özelliklere sahip olan hücrelerimiz canlıdır. Bilim
adamları, daha önce de söylediğimiz gibi, bu küçücük varlıkların içindeki
harikulade sistemi henüz tam anlamıyla keşfedememişlerdir.
Küçücük
bir alanda insan aklının keşfedemediği böyle bir tasarım nasıl var
olmuştur diye düşündünüz değil mi?
Bu
durum, hücrelerimizi çok üstün bir akıl sahibinin planlayıp yarattığını
bize göstermektedir. Bu üstün aklın sahibi, bizi herşeyimizle kusursuz
bir şekilde yaratan Allah'tır.