Eski Ahit'ten ve İncil'den Terörü Lanetleyen,
Sevgiyi ve Barışı Teşvik Eden Açıklamalar
Şiddet ve Zorbalığın Her Türlüsü Yasaklanmıştır
Eski Ahit'te kötülük yapanların ve insanlar arasında
kötülüğün yayılmasını isteyen kişilerin alacağı karşılık detaylı
olarak tarif edilmekte, insanlar bu kişilerin yolunu izlememe konusunda
uyarılmaktadırlar. Öfkeye kapılıp insanlara zarar vermek, onları
doğru yollarından uzaklaştırmak, kan dökmek, bir kişiyle çekişmek
Allah'ın hoşlanmadığı ve yasakladığı hareketler olarak anlatılmaktadır.
Allah şerrin ve zorbanın ardından gidenleri şiddetle lanetlemekte
ve bu kişilerin asla selamet bulamayacaklarını bildirmektedir. Eski
Ahit'te yer alan bazı açıklamalar şu şekildedir:
Simeon ve Levi kardeştirler; zorbalık
silahları onların kılıçlarıdır. Ey canım, sen onların meclislerine
girme; ey izzetim, sen onların cemiyetleriyle
birleşme; çünkü onlar öfkelerinde adam öldürdüler; ve kızgınlıklarında
sığırlar topal ettiler. Onların öfkesi lânetli olsun, çünkü o vahşi
idi; onların gazabı lânetli olsun, zira gaddardı; (Tekvin, Bap 49,
5-7)
... Kötüler
çalkalanan deniz gibidirler; çünkü o rahat duramaz ve onun suları
dışarı çamur ve kir atar. Allah'ım diyor: Kötülere selâmet yoktur.
(İşaya, Bap 57, 20-21)
Ey İsrail oğulları...
memlekette hakikat ve iyilik ve Allah bilgisi yok. Lânet ve yalan
ve adam öldürme ve hırsızlık ve zinadan başka bir şey yok; zorbalık
ediyorlar, ve kan üzerine kan dökülüyor. Bundan ötürü memleket yas
tutacak ve onda oturan herkes, kır hayvanları ve göklerin kuşları
da zebun düşecek; ve denizin balıkları bile ortadan kaldırılacak.
Ancak kimse çekişmesin ve kimse azarlamasın; çünkü kavmin kâhinle
çekişenIer gibidir. (Hoşea, Bap 4, 1-4)
Gilead
fesat işleyenlerin şehridir; kan izleriyle doludur. Haydut çeteleri
adam bekledikleri gibi, kâhinler takımı Şekem'e giden yoIda adam
öldürüyorlar; gerçek onlar hayasızlık ettiler. (Hoşea, Bap 6, 8-9)
Merhametli adam kendi canına iyilik
eder; fakat gaddar adam kendi etine işkence eder... Salâhta sabit
olan hayata erer; ve şerrin ardınca giden kendi ölümü için eder...
Emin ol, şerir adam suçsuz tutulmaz; fakat salihlerin zürriyeti
kurtulacaktır. (Süleyman'ın Meselleri, Bap 11, 17-21)
Yaramaz adam şer çukurunu kazar;
ve onun dudaklarında sanki yakan ateş vardır. Eğri adam kavga salar;
ve çekiştirici adam yakın dostları ayırır. Zorba adam arkadaşını
ayartır ve onu iyi olmayan yolda yürütür... Geç öfkelenen adam yiğitten
iyidir... (Süleyman'ın Meselleri, Bap 16, 27-32)
Rab kötülerden uzaktır... (Süleyman'ın
Meselleri, Bap 15, 29)
Eski Ahit'te kötülük yapanların, insanlara zorbaca
davrananların, gaddarların, şerirlerin yaptıkları zulüm detaylı
olarak tarif edilmekte, yaptıklarının karşılığını mutlaka alacakları
belirtilmektedir. Ancak bunun yanı sıra eğer yaptıklarından geri
döner, tevbe edip Allah'ın dinine uyarlarsa artık iyi bir insan
olarak kabul edilecekleri de bildirilmektedir. Bu konuyla ilgili
açıklamalar şu şekildedir:
Fakat siz: Rabbin yolu doğru değil,
diyorsunuz. Ey İsrail evi, şimdi dinleyin: Benim yolum mu doğru
değil? Doğru olmayan sizin yollarınız değil mi? Salih adam salâhından
döner ve kötülük eder ve onlarda ölürse, işlemiş olduğu kötülükte
ölür. Kötü adam da işlemiş olduğu kötülükten döner ve hak olanı
ve doğru olanı yaparsa, o adam canını yaşatır. Madem ki görüyor
ve işlediği bütün günahlardan dönüyor, elbette yaşayacak, ölmeyecektir.
Ancak İsrail evi: Rabbin yolu doğru değil, diyorlar. Ey İsrail evi,
Benim yollarım mı doğru değil? Doğru olmayan sizin yollarınız değil
mi? Bundan dolayı, ey İsrail evi, size, herkese kendi yollarına
göre hükmedeceğim, Rab Yehova'nın sözü. Dönün ve kendinizi bütün
günahlarınızdan döndürün de, fesat sizi helâke düşürmesin. İşlemiş
olduğunuz günahların hepsini üzerinizden atın ve kendinize yeni
yürek ve yeni ruh yapın; ve niçin ölesiniz, ey İsrail evi? Çünkü
ölen adamın ölümünden ben zevk duymam, Rab Yehova'nın sözü; öyle
ise, dönün de yaşayın. (Hezekiel, Bap 18, 25-32)
Rab şöyle diyor: ... size karşı
bir düzen düşünmekteyim; şimdi her biriniz, kendi kötü yolunuzdan
dönün ve yollarınızı ve işlerinizi ıslâh edin. Fakat onlar diyor:
Boşuna; çünkü biz düzenlerimizin ardınca yürüyeceğiz ve her birimiz
kötü yüreğimizin inatçılığına göre işleyeceğiz. (Yeremya, Bap 18,
11-12)
 |
Bugüne
kadar belki de yüz binlerce insanın hayatına mal olan terör
eylemlerinin görünürde birçok sebebi olabilir. Ancak unutulmamalıdır
ki asıl sebep, bu eylemleri gerçekleştiren insanların dinin
getirdiği güzel ahlaktan uzak olmaları ve Allah'tan gereği
gibi korkmamalarıdır. |
... Atalarınız gibi olmayın; önceki
peygamberler onlara çağırıp dediler: Orduların Rabbi şöyle diyor:
Şimdi kötü yollarınızdan ve kötü işlerinizden dönün; fakat onlar
işitmediler ve beni iyi dinlemediler... (Zekarya, Bap 1, 3-4)
İnsanlara Zarar Verilmesi Yasaklanmıştır
Eski Ahit'te insanlara zarar vermemekle, cinayet
işlememekle, insanlar arasında adaletle hükmetmekle, haksızlık yapmamakla
ilgili de pek çok emir bulunmaktadır.
Katletmeyeceksin. Zina etmeyeceksin.
Çalmayacaksın. Komşuna karşı yalan şehadet etmeyeceksin. Komşunun
evine tamah etmeyeceksin... (Çıkış, Bap 20, 13-17)
Hükümde haksızlık etmeyeceksiniz...
ve kudretlinin hatırına itibar etmeyeceksin; ve komşuna adaletle
hükmedeceksin. Kavminin arasında çekiştiricilik edip gezmeyeceksin;
komşunun kanına karşı ayağa kalkmayacaksın; Ben Rab'ım... Öç almayacaksın
ve kavminin oğullarına kin tutmayacaksın; ve komşunu kendin gibi
seveceksin; Ben Rab'ım. (Levililer, Bap 19, 15-18)
Allah'ın Rabbin miras olarak sana
vermekte olduğu memleketinin içinde suçsuz kan dökülmesin ve senin
üzerine kan olmasın. (Tesniye, Bap 19, 10)
Ölüme götürülenleri kurtar ve öldürülmeye
sendeleyerek gidenleri esirge. İşte, bunu bilmiyorduk, dersen; Yürekleri
tartan anlamaz mı? Ve senin canını koruyan bilmez mi?... (Süleyman'ın
Meselleri, Bap 24, 11-12)
İnsanlara İyilikle Davranmak
Emredilmiştir
Yine Tevrat'ta insanlar arasında kardeşliğin yaygınlaşmasını,
sevgiyi, fedakarlığı, tevazuyu emreden pek çok açıklama bulunmaktadır.
Yahudiler de aynı Müslümanlar ve Hıristiyanlar gibi insanlara güzellikle
davranmakla, iyilik yapmakla, doğruluktan asla sapmamakla, ılımlı
ve yumuşak huylu olmakla, hoşgörülü ve affedici olmakla emrolunmuşlardır.
Bu tavsiyelerden bazıları şunlardır:
Kendiniz için doğrulukla ekin, iyiliğe göre biçin...
Kötülük ektiniz, fesat biçtiniz; yalanın meyvasını yediniz; çünkü
kendi yoluna, yiğitlerinin çokluğuna güvendin...
Kendilerini kapıda azarlayan adamdan
nefret ediyorlar ve doğrulukla söyleyenden ikrah ediyorlar. Bundan
ötürü, madem ki fakiri ayak altına alıyorsunuz ve ondan buğday hediyeleri
koparıyorsunuz; yontulmuş taştan evler yaptınız, fakat onlarda oturmayacaksınız...
Çünkü cinayetlerinizin çok ve suçlarınızın ağır olduğunu biliyorum,
ey salihi sıkıştıranlar, rüşvet alanlar ve kapıda yoksulların hakkını
saptıranlar! Bundan dolayı akıllı adam bu vakitte susacaktır; çünkü
vakit kötüdür. Kötülüğü değil, iyiliği arayın ki, yaşayasınız; ve
böylece Rab, orduların Allah'ı, dediğiniz gibi sizinle beraber olur.
Kötülükten nefret edin ve iyiliği sevin ve kapıda hakkı pekiştirin...
(Amos, Bap 5, 10-15)
İnsanlar Güzel Ahlaka Davet
Edilmişlerdir
Ey adam, iyi olanı sana bildirdi;
ve hak olanı yapmak ve merhameti sevmek ve Allah'ınla alçak gönüllü
olarak yürümekten başka Rab senden ne ister? (Mika, Bap 6, 8)
Ne vakte kadar haksız hüküm vereceksiniz
ve kötülere saygı göstereceksiniz? Zayıfın ve yetimin davasını görün;
düşküne ve yoksula adalet edin. Zayıfı ve fakiri çekip kurtarın;
onları kötüler elinden azat edin. (Mezmurlar, Bap 82, 2-4)
Doğruların kemali kendilerine yol
gösterir; fakat hainlerin sapıklığı kendilerini helâk eder. Gazap
gününde mal işe yaramaz; fakat salâh ölümden kurtarır. Kâmil adamın
salâhı kendi yolunu doğrultur; fakat kötü adam kendi kötülüğü ile
düşer. Doğruların salâhı kendilerini kurtarır; fakat hainler kendi
fesatları ile tutulurlar. (Süleyman'ın Meselleri, Bap 11, 3-6)
Salihlerin isteği ancak iyiliktir;
fakat kötülerin beklediği gazaptır. (Süleyman'ın Meselleri, Bap
11, 23)
İyiliği gayretle arayan lûtuf bulur;
fakat şer onu arayanın başına gelir. (Süleyman'ın Meselleri, Bap
11, 27)
Rab kötü adamın yolundan ikrah eder;
fakat salâhın ardınca gideni sever. (Süleyman'ın Meselleri, Bap
15, 9)
İnayet ve hakikatla fesat örtülür;
ve insan Rab korkusu ile şerden ayrılır. Adamın yolları Rabbe makbul
olunca, düşmanlarını bile kendisi ile barıştırır. Salâhla olan az
şey, haksızlıkla olan büyük iratlardan iyidir. (Süleyman'ın Meselleri,
Bap 16, 6-8)
Şerden ayrılmak doğru adamların
büyük yoludur... (Süleyman'ın Meselleri, Bap 16, 17)
Şerir adamlara imrenme; ve onlarla
beraber olmaya arzu çekme. Çünkü onların yürekleri zorbalık tasarlar
ve dudakları kötülük söylerler. (Süleyman'ın Meselleri, Bap 24,
1-2)
Ey kötü adam, salihin oturduğu yere
karşı pusu kurma; onun yurdunu yıkma; çünkü salih yedi kere düşer
de, yine kalkar; fakat felâkette kötüler yıkılırlar. Düşmanın yıkılınca
sevinme, düştüğü zaman yüreğin mesrur olmasın; yoksa Rab bunu görür...
Kötülük edenlerden ötürü kızma; kötü adamlara da imrenme; çünkü
şerir adamın sonu gelmez... (Süleyman'ın Meselleri, Bap 24, 15-20)
Barış Yanlısı Olmak Emredilmiştir
Yahudiler de aynı Müslümanlar gibi savaş çıkmasını
engellemeyi ve öncelikle barış sağlamayı amaçlamakla emrolunmuşlardır.
Eski Ahit'e ve İncil'e göre bir Hıristiyanın nasıl bir ahlaka sahip
olmasının gerektiğinin anlatıldığı "Hıristiyan Ahlakı" isimli eserde
bu durum "Kutsal Kitap'ta bahsi geçen çatışmaların kendilerini korumak
gibi bir nedeni bulunmaktadır."25 şeklinde özetlenmektedir. Bir
savaş durumunda savunmasız çocuklara zarar vermek ise yasaklanmıştır.
Ve vaki oldu ki, kırallık kendi
elinde (İsrail Kıralı Yoahaz'ın oğlu Yoaşin) pekişince, babası kıralı
vurmuş olan kullarım vurdu; fakat Musa'nın şeriat kitabında yazılı
olduğu gibi vuranların çocuklarını öldürmedi, nasıl ki, Rab: Babalar
oğulları için öldürülmeyecekler ve oğullar babalar için öldürülmeyecekler...
(2. Krallar, Bap 14, 5-6)
Eski Ahit'e Göre Din Ahlakının
Hakim Olduğu Ortam
Müslümanlık'ta olduğu gibi Yahudilik'te de insanlara
örnek bir toplum modeli sunulmaktadır. Allah'ın insanlara rehber
olarak gönderdiği elçiler, Allah'a olan güçlü imanları, güzel ahlakları
ve Allah'ın ayetlerini uygulamadaki titizlikleriyle insanlara en
güzel örnektirler. Bu nedenle iman edenlerin öncelikle yapmaları
gereken şey, peygamberlerin ahlaklarını kendilerine örnek almak
ve onlar gibi bir yaşam sürmeye çalışmak olmalıdır. Din ahlakının
insanlara kazandırdığı tüm güzel ahlak özelliklerinin insanlar arasında
yaygınlaşması dünya üzerinde cennet benzeri bir ortam oluşturacaktır.
Böyle bir toplumda terör ve anarşi belası ortadan kalkacaktır. Çünkü
Allah'tan korkan iman sahipleri O'nun emirlerine olan titizliklerinden
dolayı her türlü bozgunculuktan, itaatsizlikten şiddetle kaçınacak,
dünya barışla, hoşgörüyle, ılımlı ve anlayışlı insanlarla dolacaktır.
Eski Ahit'te de din ahlakının hakim olduğu hayatın nasıl olacağı
bazı örneklerle tarif edilir. Bunlardan bazıları şu şekildedir:
Ozaman adalet çölde sakin olacak;
ve doğruluk semereli tarlada oturacak. Ve doğruluğun işi selâmet
olacak; ve doğruluğun semeresi ebedî susma ve güvenme olacak. Ve
kavmim selâmet yurdunda ve emniyetli meskenlerde ve rahat yerlerinde
oturacak. (İşaya, Bap 32, 16-18)
Çöl ve kurak yer mesrur olacak;
ve bozkır sevinecek ve nergis gibi çiçeklenecek. Bol bol çiçeklenecek
ve sevinçle ve terennümle sevinecek... Rabbin izzetini, Allah'ımızın
haşmetini görecekler. Zayıf elleri kuvvetlendirin ve sarsak dizleri
pekiştirin. Yürekleri korkak olanlara deyin: Kuvvetlenin, korkmayın...
O zaman körlerin gözleri açılacak, sağırların da kulakları açılacak.
O zaman topal adam geyik gibi sıçrayacak ve dilsizin dili terennüm
edecek; çünkü çölde sular ve bozkırda seller fışkıracak. (İşaya,
Bap 35, 1-6)
Hakla yürüyen ve doğru söyleyen,
gadr ile olan kazancı hor gören, rüşvet almaktan ellerini silken,
kan dökme sözünü işitmeye kulak tıkayan ve kötülüğü görmemek için
gözlerini yuman; yüksek yerlerde o oturacak; kaya hisarları onun
yüksek kulesi olacak; ekmeği verilecek; suyu emin olacak. (İşaya,
Bap 33, 15-16)
... Kötülük zincirlerini açmak,
boyunduruk bağlarını çözmek ve ezilmiş olanları hür olarak koyvermek
ve her boyunduruğu kırmak, Benim seçtiğim oruç bu değil mi? Kendi
ekmeğini aç olanla paylaşmak ve yurtsuz düşkünleri kendi evine getirmek
ve çıplağı görünce üstünü örtmek ve kendi etinden olandan kaçınmamak
değil mi? O zaman ışığın tan gibi doğar ve yaran çabuk et sürer
ve senin önünden kendi salâhın yürür; Rabbin izzeti dümdarın olur.
O zaman imdada çağıracaksın ve Rab cevap verecek; feryat edeceksin
ve: İşte, buradayım, diyecek. Eğer boyunduruğu, parmak uzatmayı
ve fesat söylemeyi ortanızdan kaldırırsan; ve canının çektiği şeyi
aç olana verirsen ve alçaltılmış canı doyurursan; o zaman karanlık
içinde ışığın doğacak ve koyu karanlığın öğle vakti gibi olacak.
(İşaya, Bap 58, 6-10)
Yeni Ahit'ten İnsanlara Sevgi
ve Barış Dolu Bir Dünya İçin Tavsiyeler
Eski Ahit'te olduğu gibi, Hıristiyanların kutsal
kitabı olan Yeni Ahit'te, yani İncil'de de, insanların zulüm ve
bozgunculuktan men edildiği birçok açıklama bulunmaktadır. İnsanlar
her zaman için affediciliğe, barışa, hoşgörü ve uzlaşıya davet edilmektedir.
Bu nedenledir ki, Hıristiyanlık ılımlı, anlayışlı, sevecen, kavga
ve çatışmadan uzak bir insan modeli öngörür. Hz. İsa'nın indirdiği
dini izleyen ve onun güzel ahlakını kendilerine örnek alan Hıristiyanların
bu ahlakları Kuran'ın Hadid Suresi'nde şu şekilde bildirilir:
Sonra onların izleri üzerinde elçilerimizi
birbiri ardınca gönderdik. Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından gönderdik;
ona İncil'i verdik ve onu izleyenlerin kalplerinde bir şefkat ve
merhamet kıldık... (Hadid Suresi, 27)
Hıristiyanlığın bu olumlu ahlakı, İncil'deki hükümlere
dayanmaktadır. Hıristiyanlar İncil açıklamalarıyla kötülüğe karşı
iyilikle cevap vermeye, insanları karşılıksız sevmekle ve ihtiyaç
içinde olanlara karşılıksız yardım etmekle emrolunmaktadırlar. Hatta
Yeni Ahit'te iman edenlerin Rabbimize ve iman edenlere karşı duydukları
"karşılıksız sevgiyi" anlatmak için özel bir kelime kullanılmaktadır.
Hıristiyan ahlakının anlatıldığı bir eserde bu durum şöyle anlatılır.
"Agape" (İncil'de) en çok kullanılan sevgi sözcüğüdür
(116 kez) Agape her zaman veren ve hiçbir zaman karşılığı beklemeyen
sevgidir. Örneğin "... Allah'ın Rabbi tüm yüreğinle,
tüm canınla, tüm anlayışınla seveceksin. En önemli olan ve başta
gelen buyruk budur. İkincisi de bununla eşit değerdedir: İnsan kardeşini
kendin gibi seveceksin." (Matta, Bap 22, 37-39) açıklamasında
sevgi kelimesinin geçtiği yerde "agape" kullanılmaktadır. Yani karşılıksız
sevgi.26
Aşağıda İncil'de insanları kötülükten ve kan dökmekten
sakındıran, güzel ahlaka teşvik eden bazı bölümlere yer verilecektir.
Karşılıksız Sevmek, Şefkatli
ve Merhametli Olmak
Size yeni bir
buyruk bildiriyorum: Birbirinizi sevin. Tıpkı Benim sizleri sevdiğim
gibi, siz de birbirinizi sevin. (Yuhanna, Bap 13, 34)
Sevginiz ikiyüzlü
olmasın. Kötülükten tiksinin, iyiliğe bağlanın. Birbirinizi kardeşlik
sevgisiyle, şefkatle sevin. Birbirinize saygı göstermekte yarışın.
Gayretiniz eksilmesin. Ruhta ateşli olun. Rab'be kulluk edin. Ümidinizi
düşünerek sevinin. Sıkıntıya dayanın. Kendinizi duaya verin. İhtiyaç
içinde olan kutsallara yardım edin. Konuksever olmaya bakın. Size
zulmedenler için iyilik dileyin. İyilik dileyin, lanet etmeyin.
(Romalılara Mektup, Bap 12, 9-14)
Birbirinizi
sevmekten başka hiç kimseye bir şey borçlu olmayın. Çünkü başkalarını
seven, Kutsal Yasa'yı yerine getirmiş olur. "Zina etme, adam öldürme,
hırsızlık yapma, başkasının malına göz dikme" buyrukları ve bundan
başka ne buyruk varsa, şu sözde özetlenir: "Komşunu kendin gibi
sev." Sevgi, komşuya kötülük etmez. Bu nedenle sevgi, Kutsal Yasa'nın
yerine getirilmesidir. (Romalılara Mektup, Bap 13, 8-10)
Rab, birbirinize
ve bütün insanlara olan sevginizi, bizim size olan sevgimiz ölçüsünde
çoğaltıp artırsın! (Pavlus'un Selaniklilere Birinci Mektubu, Bap
3, 12)
... Bir din
bilgini yaklaşıp O'na, "Tüm buyrukların en önemlisi hangisidir?"
diye sordu. İsa şöyle karşılık verdi: "En önemlisi şudur: 'Dinle,
ey İsrail! Tanrımız olan Rab tek Rab'dir. Tanrın olan Rab'bi bütün
yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle sev.' İkincisi
de şudur: 'Komşunu kendin gibi sev.' Bunlardan daha büyük buyruk
yoktur." Din bilgini İsa'ya, "İyi söyledin, öğretmenim" dedi. "'Tanrı
tektir ve O'ndan başkası yoktur' demekle doğruyu söyledin. İnsanın
Tanrı'yı bütün yüreğiyle, bütün anlayışıyla ve bütün gücüyle sevmesi,
komşusunu da kendi gibi sevmesi, tüm yakılmalık adaklardan ve sunulan
kurbanlardan daha önemlidir." (Markos, Bap 12, 28-33)
Gerçeğe uymakla
kendinizi arıttınız ve kardeşler için içten bir sevgiye sahip oldunuz.
Buna göre birbirinizi candan, yürekten sevin... (Petrus'un Birinci
Mektubu, Bap 1, 22-23)
Sonuç olarak
hepiniz aynı düşüncede birleşin. Başkalarının duygularını paylaşın.
Birbirinizi kardeşçe sevin. Şefkatli ve alçakgönüllü olun. Kötülüğe
kötülükle, sövgüye sövgüyle değil, tersine kutsamayla karşılık verin.
Çünkü kutsanmayı miras almak üzere çağrıldınız. (Petrus'un Birinci
Mektubu, Bap 3, 8-10)
Herşeyden önce
birbirinize olan sevginiz candan olsun. Çünkü sevgi birçok günahı
örter. Söylenmeden, birbirinize karşı konuksever olun. Her biriniz
hangi ruhsal armağanı aldıysanız, bunu Tanrı'nın çok yönlü lütfunun
iyi kâhyaları olarak birbirinize hizmet etmekte kullanın. (Petrus'un
Birinci Mektubu, Bap 4, 8-10)
Düşmanlarını Dahi Sevmek
'Komşunu sev,
düşmanından nefret et' denildiğini duydunuz. Ama ben size diyorum
ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin. (Matta,
Bap 5, 43-44)
… Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz,
bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile kendilerini sevenleri
sever. Size iyilik yapanlara iyilik yaparsanız, bu size ne övgü
kazandırır? Günahkârlar bile böyle yapar. Verdiğinizi geri almak
umudunda olduğunuz kişilere ödünç verirseniz, bu size ne övgü kazandırır?
Günahkârlar bile verdikleri kadarını
geri almak koşuluyla günahkârlara ödünç verirler. Ama siz düşmanlarınızı
sevin, iyilik yapın, hiçbir karşılık beklemeden ödünç verin. Alacağınız
ödül büyük olacak... (Luka, Bap 6, 27-35)
Güzel Ahlaklı Olmak
Ne mutlu merhametli olanlara! Onlar
merhamet bulacaklar. Ne mutlu yüreği temiz olanlara! Onlar Tanrı'yı
görecekler. Ne mutlu barışı sağlayanlara... (Matta, Bap 5, 7-9)
Başkasını yargılamayın, siz de yargılanmazsınız.
Suçlu çıkarmayın, siz de suçlu çıkarılmazsınız. Başkasını bağışlayın,
siz de bağışlanırsınız. Sizde olanı verin, size verilecek. İyice
bastırılmış, silkelenmiş ve taşmış, dolu bir ölçekle kucağınıza
boşaltılacak. Hangi ölçekle ölçerseniz, size de aynı ölçek uygulanacak.
(Luka, Bap 6, 37-38)
Sen neden kardeşinin gözündeki çöpü
görürsün de kendi gözündeki merteği fark etmezsin? Kendi gözündeki
merteği görmezken, nasıl olur da kardeşine, 'Kardeş, izin ver de
gözündeki çöpü çıkarayım' dersin? Seni ikiyüzlü! Önce kendi gözündeki
merteği çıkar, o zaman kardeşinin gözündeki çöpü çıkarmak için daha
iyi görürsün. (Luka, Bap 6, 41-42)
Öyleyse Allah'ın seçilmişleri, kutsal
yaşamlılar ve sevilenler olarak, sevecenlikle dolu bir yürek, iyilik,
alçak gönüllülük, yumuşak huyluluk ve sabır kuşanın. Birbirinize
karşı sabırlı davranın; birinin öbürüne karşı bir yakınması varsa,
birbirinizi bağışlayın. Bunların tümü üzerine, yetkinlik yaşamının
başı olan sevgiyi kuşanın. (Koloselilere, Bap 3, 12-14)
Özetle, kardeşlerim, aklınızı erdemli
ve övgüye değer ne varsa ona yorun: Gerçek, saygılı, doğru, pak,
güzel, onurlu olan ne varsa." (Filipililere, Bap 4, 8)
… İblis'e karşı direnin, o da sizden
kaçacaktır. Tanrı'ya yaklaşın, O da size yaklaşacaktır. Ey günahkârlar,
ellerinizi günahtan temizleyin. Ey kararsızlar, yüreklerinizi paklayın.
Kederlenin, yas tutup ağlayın. Gülüşünüz yasa, sevinciniz üzüntüye
dönüşsün. Rab'bin önünde kendinizi alçaltın, O da sizi yüceltecektir.
Kardeşlerim, birbirinizi yermeyin. Kardeşini yeren ya da kardeşini
yargılayan kimse, Yasa'yı yermiş ve Yasa'yı yargılamış olur. Ama
Yasa'yı yargılarsan, Yasa'nın uygulayıcısı değil, yargılayıcısı
olmuş olursun. Oysa tek bir Yasa koyucu ve tek bir Yargıç vardır;
kurtarmaya ve mahvetmeye gücü yeten O'dur. Ya komşusunu yargılayan
sen, kim oluyorsun? (Yakub'un Mektubu, Bap 4, 6-12)
İhtiyaç İçindekilere Yardım
Etmek, İyilikte Bulunmak
İyi ağaç kötü meyve vermez. Kötü
ağaç da iyi meyve vermez. Her ağaç meyvesinden tanınır. Dikenli
bitkilerden incir toplanmaz, çalılardan üzüm devşirilmez. İyi insan,
yüreğindeki iyilik hazinesinden iyilik, kötü insan ise içindeki
kötülük hazinesinden kötülük çıkarır. İnsanın ağzı, yüreğinden taşanı
söyler. (Luka, Bap 6, 43-45)
Sizler ise kardeşler, iyilik yapmaktan
usanmayın. Eğer bu mektuptaki sözlerimize uymayan olursa, onu mimleyin.
Yaptıklarından utansın diye onunla ilişkinizi kesin. Yine de onu
düşman saymayın, bir kardeş olarak uyarın. (Pavlus'un Selaniklilere
İkinci Mektubu, Bap 3, 13-15)
Halk ona, "Öyleyse biz ne yapalım?"
diye sordu. Yahya onlara, "İki mintanı olan, birini hiç mintanı
olmayana versin; yiyeceği olan da bunu hiç yiyeceği olmayanla paylaşsın."
cevabını verdi. Bazı vergi görevlileri de vaftiz olmaya gelerek
ona, "Öğretmenimiz, biz ne yapalım?" dediler. Yahya onlara, "Size
buyrulandan daha çok vergi almayın." dedi. Bazı askerler de ona,
"Ya biz ne yapalım?" diye sordular. O da onlara şöyle dedi: "Kaba
kuvvetle ya da yalan suçlamalarla kimseden para koparmayın, ücretinizle
yetinin." (Luka, Bap 3, 10-14)
Yaptığım her işte sizlere, böyle
emek vererek güçsüzlere yardım etmemiz ve Rab İsa'nın,'vermek, almaktan
daha büyük mutluluktur' diyen sözünü unutmamamız gerektiğini gösterdim."
(Resullerin İşleri, Bap 20, 35)
Hizmetse, hizmet etsin. Öğreten biriyse,
öğretsin. Öğüt veren, öğütte bulunsun. Bağışta bulunan, bunu cömertçe
yapsın. Yöneten, gayretle yönetsin. Merhamet eden, güleryüzle etsin.
(Romalılara Mektup, Bap 12, 7-8)
Tanrı'nın isteği, iyilik yaparak
akılsızların bilgisizliğini susturmanızdır. Özgür insanlar olarak
yaşayın; ama özgürlüğünüzü kötülük yapmak için bahane etmeyin. Tanrı'nın
kulları olarak yaşayın. Bütün insanlara saygı gösterin. İmanlı kardeşlerinizi
sevin. Tanrı'dan korkun... (Petrus'un Birinci Mektubu, Bap 2, 16-17)
... "Yaşamdan zevk almak ve iyi günler
görmek isteyen, dilini kötülükten, dudaklarını hileli sözlerden
uzak tutsun. Kötülükten sakınsın ve iyilik etsin. Esenliği arayıp
onun ardınca gitsin. Çünkü Rab'bin gözleri doğru kişilerin üzerindedir.
Kulakları onların yalvarışını işitir. Ama Rab kötülük yapanlara
karşı durur." (Petrus'un Birinci Mektubu, Bap 3, 10-12)
Kötülükten Sakınmak ve Barışçı
Olmak
Aranızdaki kavga ve çekişmelerin
kaynağı nedir? Bedenlerinizin üyelerinde savaşan tutkularınız değil
mi? Bir şey arzu ediyorsunuz, ama elde edemeyince adam öldürüyorsunuz.
Kıskanıyorsunuz, ama isteğinize erişemeyince çekişiyor ve kavga
ediyorsunuz. Elde edemiyorsunuz, çünkü Tanrı'dan dilemiyorsunuz.
Dilediğiniz zaman da dileğinize kavuşamıyorsunuz. Çünkü kötü amaçla,
tutkularınız uğruna kullanmak için diliyorsunuz. Siz ey vefasızlar,
dünya ile dostluğun Tanrı'ya düşmanlık olduğunu bilmiyor musunuz?
Dünya ile dost olmak isteyen, kendini Tanrı'ya düşman eder. (Yakub'un
Mektubu, Bap 4, 1-4)
Her tür acı söz, öfke, kızgınlık,
gürültücülük, sövücülük ve bunların yanı sıra her tür kötülük üzerinizden
gitsin. Birbirinize karşı iyi yürekli olun. Mesih bağlılığında sizleri
bağışladığı gibi, siz de sevecenlikle birbirinizi bağışlayın. (Efesoslulara,
Bap 4, 31-32)
Herkesle barış içinde yaşamak için
elinizden geleni yapın. Ey sevgililer, hiçbir zaman öç almayın...
Rab... karşılığını Ben vereceğim buyuruyor. Ama "Düşmanın acıkmışsa
onu doyur, susamışsa ona içecek ver. Çünkü bunu yapmakla, onun başı
üstüne kızgın korlar yığmış olursun" (Romalılara Mektup, Bap 12,
18-20)
Kendinize dikkat edin. Kardeşin sana
karşı günah işlerse kendisini kına. Günahından dönerse onu bağışla.
(Luka, Bap 17, 3)
|