Depremler

Fakirlik
Ahlaki Çöküş

Depremler


1995 Kobe depremi

Hiç şüphesiz tarih boyunca çok az doğa olayı depremler kadar insanlığı etkilemiştir. Her an, her yerde meydana gelebilen depremler yüzyıllar boyunca çok sayıda kişinin ölümüne ve astronomik boyutlarda maddi zarara yol açmış, bu özellikleri nedeniyle insanlar için korku kaynağı olmuştur. 20. ve 21. yüzyılın teknolojik koşulları bile depremlerin verdiği hasarı ancak belirli ölçülerde engelleyebilmiştir.

Teknolojinin, kendilerine doğaya hükmetme olanağı sağlayacağı hayaline kapılan bazı insanlara ise 1995 Kobe depremi anlamlı bir ders vermiştir. Hatırlanacağı gibi, Japonya'nın büyük endüstri ve ulaşım merkezinde yaşanan deprem hiç beklenmedik bir anda meydana gelmiştir. Bu deprem sadece 20 saniye sürmesine rağmen, Time dergisinde belirtildiğine göre, 100 milyar dolar civarında zarara neden olmuştur.12

Son birkaç yıl içinde meydana gelen büyük ve sürekli depremler, dünya kamuoyunun gündeminde devamlı olarak ilk sıralarda yer almaktadır. Amerikan Ulusal Deprem Enformasyon Merkezi verilerine bakılırsa 1999 yılında, yeryüzünde 20.832 deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerde tahmini olarak 22.711 insan hayatını kaybetmiştir.13

Tüm bu vakalar Peygamberimiz (sav)'in 1400 yıl önce söylediği şu sözleri akıllara getirmektedir:


Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır… depremler çoğalacak…
Ramuz-El Ehadis, 476/11

Kıyametten önce iki büyük hadise vardır… ve sonra da zelzeleli yıllar.

Ramuz-El Ehadis, 187/2

Depremler -hadislerde haber verildiği üzere- önemli kıyamet alametlerindendir.

Kuran'da da deprem ile kıyamet arasındaki ilişkiyi işaret eden ayetler bulunmaktadır. Kuran'ın 99. Suresi'nin adı Zelzele (büyük sarsıntı, deprem) Suresi'dir. Sekiz ayetten oluşan bu surede yerin şiddetli sarsıntısı tasvir edilmekte, bunun ardından da kıyamet günü insanların diriltilecekleri ve Allah'ın huzurunda hesap verecekleri, zerre ağırlığınca da olsa yaptıkları işlerin karşılığını alacakları anlatılmaktadır:

Yer, o şiddetli sarsıntıyla sarsıldığı,

Yer, ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı,
Ve insan: "Buna ne oluyor?" dediği zaman,

O gün (yer) haberlerini anlatacaktır.

Çünkü senin Rabbin ona vahyetmiştir.

O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye bölük bölük fırlayıp-çıkarlar.

Artık kim zerre ağırlığınca hayır işlerse, onu görür. Artık kim zerre ağırlığınca bir şer (kötülük) işlerse, onu görür. (Zelzele Suresi, 1-8)


Felaketler tüm dünyada etkili olmaktadır. Yapılması gereken ise ibret almak ve Allah'a yönelmektir.

Fakirlik

Bilindiği gibi, fakirlik, düşük gelir düzeyi nedeniyle insanın beslenme, barınma, kıyafet, sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlarından yoksun kalmasıdır. İleri teknolojik olanaklara rağmen fakirlik, günümüz dünyasının önündeki başlıca sorunlardan biridir.

Halen Afrika, Asya, Güney Amerika ve Doğu Avrupa'da pek çok insan her gün açlıkla içiçe yaşamaktadır. Sömürgecilik ve vahşi kapitalizm dünyadaki gelir dağılımının geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeler aleyhine bozulmasına neden olmuştur. Dünyada az sayıdaki mutlu azınlık ihtiyaçlarından fazlasına sahip iken fakirlik ve yoksulluğun getirdiği sorunlarla mücadele eden önemli sayıda insan bulunmaktadır.

Günümüzde dünya genelinde fakirlik çok ciddi boyutlara ulaşmış durumdadır. UNICEF'in son raporları göz önünde tutulursa, dünya nüfusunun dörtte biri "tasavvur edilemez sıkıntı ve yokluk koşullarında" yaşamaktadır.14 Bir milyar üç yüz milyon kişi günde 1 dolar, üç milyar kişi de günde 2 dolar ile geçinmektedir.15 Yaklaşık bir milyar üç yüz milyon insan temiz sudan, iki milyar altı yüz milyon insan temel sağlık hizmetlerinden yoksundur.16



Fakir-zengin ayrımına yol açan sosyal adaletsizliğin temel nedeni elbette Kuran ahlakının yaşanmamasıdır.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) 2000 yılı raporuna göre, 826 milyon insan yetersiz beslenmektedir. Diğer bir ifadeyle her altı kişiden biri açlık çekmektedir.17


Fakirler çoğalacak.

Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 455

Açlık ve hayat pahalılığı alabildiğine yayılacak.

Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 440

Gelir dağılımındaki adaletsizlik de son birkaç on yıl içinde aşırı derecede, düşünülenin çok ötesinde büyümüştür. Birleşmiş Milletler kaynakları göstermektedir ki 1960'da dünya nüfusunun en fakir %20'si ile en zengin %20'si arasındaki gelir oranı 1'e 30 iken, 1995'te 1'e 82 olmuştur.18 Sosyal adaletteki çöküşe bir örnek de dünyanın en zengin 225 şahsının servetinin dünya nüfusunun %47'sinin senelik gelirine eşit hale gelmesidir.19






Sizden, faziletli ve varlıklı olanlar, yakınlara, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere vermekte eksiltme yapmasınlar, affetsinler ve hoşgörsünler.
Allah'ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

(Nur Suresi, 22)

İstatistiklerin ortaya koyduğu bu güncel veriler aynı zamanda, Peygamberimiz (sav)'in sözünü ettiği fakirliğin artacağı haberinin de göstergeleridir. Ahir Zaman'ın ilk döneminin belirtileri olan fakirlik ve açlık hadislerde şöyle bildirilmiştir:

Ahlaki Çöküş

İçinde bulunduğumuz zamanda dünya toplumlarının sosyal yapılarını tehdit eden çok büyük bir tehlike söz konusudur. Bu tehlike insan bedenini ölüme götüren virüslere benzer şekilde sinsi bir faaliyet göstererek toplumu yıkıma sürüklemektedir. İşte bu tehlike bir insan topluluğunu ayakta tutan ahlaki değerlerin yozlaşmasıdır. Eşcinselliğin, fuhuş ticaretinin, evlilik dışı cinselliğin, cinsel suçların, pornografinin, tecavüz vakalarının ve cinsel hastalıkların artışı ahlaki çöküşün bazı önemli göstergeleridir. 

Bahsi geçen konular sürekli olarak dünya kamuoyunun gündemindedir. Pek çok insan çevresinde olup bitenlerin, tehlikenin farkında değildir veya bu olayları sosyal hayatın bir parçası olarak değerlendirme gafletine düşmektedir. Ancak istatistikler tehlikenin boyutlarının görülmemiş bir artışla her geçen gün büyüdüğünü göstermektedir.

Dini ve ahlaki değerlerden yoksun toplumlar için AIDS hızla yayılan ve başa çıkılamayan bir bela olmuştur.

Cinsel hastalık oranları insanlığın önündeki sorunların büyüklüğünü gözler önüne seren önemli bir kriterdir. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) kayıtlarına göre, cinsel yoldan bulaşan hastalıklar en çok rastlanan hastalık gruplarından birini oluşturmaktadır; raporlar her yıl tahmini olarak 333 milyon yeni vakanın meydana geldiğini göstermektedir.20 Bunlara ek olarak, AIDS büyük bir sorun olma konumunu korumaktadır. WHO istatistikleri bugüne kadar 18.8 milyon insanın bu hastalıktan hayatını kaybettiği gerçeğini ortaya koymaktadır.21 Dünya Sağlık Örgütü'nün AIDS ile ilgili 2000 yılı raporundaki şu ifadeler konuyu çok iyi özetlemektedir: "AIDS sosyal, ekonomik ve demografik yapılar üzerindeki yıkıcı etkisiyle benzersizdir."22


Son yıllarda eşcinselliğin kaydettiği hızlı artış ürkütücü gelişmelerden biridir. Bu gelişmeler 14 asır önce Peygamberimizin hadislerinde yer almıştır.

Ürkütücü gelişmeler arasında eşcinselliğin yayılışı da oldukça dikkat çekicidir. Eşcinsellerin bazı ülkelerde resmi olarak evlenebilmeleri, evliliğin getirmiş olduğu sosyal haklardan istifade edebilmeleri, dernek ve partiler kurmaları, dünya çapında yapılanmaları, kutsal inançlara karşı gelmeleri, dini değerlere savaş açmaları, Peygamberimizin döneminden bu yana geçen on dört yüzyıllık süre zarfında sadece çağımıza mahsus olaylardır.

Günümüzdeki eşcinsellerin bu cüret ve pervasızlıkları eşcinselliği ile tanınmış Lut halkının başına gelenleri düşündürmektedir. Kuran'da anlatıldığı gibi, Allah Hz. Lut'un doğru yola davetine azgınlıkla karşılık veren Lut şehri ve halkını büyük bir felaketle helak etmiştir. Bu sapık toplumdan geri kalanlar halen bir ibret belgesi olarak Lut Gölü'nün suları altında durmaktadır.

Ahir Zaman toplumlarındaki ahlaki dejenerasyonu tasvir eden hadislerin bugünün dünyasında tam anlamıyla ortaya çıktığı açık bir gerçektir.

Fuhşun utanma ve gizlemeye gerek duyulmaksızın, açıkça yapılmasının bir kıyamet alameti olduğu hadiste şöyle belirtilmiştir:
 

Fuhuş açık olmadan… kıyamet kopmaz.
Ramuz-El Ehadis, 91/7

Toplumda evlilik dışı cinsel ilişkilerin yaygınlaşmasının bir işaret olduğu da Peygamberimiz tarafından şu şekilde dile getirilmiştir:
 

Zinanın çoğalması kıyamet alametlerindendir.

Buhari, Tecrid'i 1/16

Ahlaki değerlerin, utanma duygusunun zayıflaması şöyle tasvir edilmiştir:
 





Toplumlardaki ahlaki çöküntünün birer delili olan benzer haberler her gün gazete sayfalarında yer almakta ve pek çok insan tarafından normal karşılanmaktadır.

Çok ilginçtir son dönemde TV kanallarında gizli kamerayla çekilmiş fuhuş görüntüleri yayınlanmaktadır. Yollarda insanlarla pazarlık yapan hayat kadınları herkesin gözü önünde açıkça yol ortalarında fuhuş yapmaktadırlar. Burada, hadiste kıyamet alameti olarak belirtilen bir olay daha tam dikkat çekildiği şekilde ortaya çıkmış ve milyonlarca insana bu olay gösterilmiştir. Hadisler göstermektedir ki eşcinselliğin normal bir yaşam biçimi olarak kabul edilmesi kıyamet öncesindeki dönemin önemli bir belirtisidir:
 

Kıyamet yaklaşınca… kadınla yolun ortasında cinsel münasebette bulunacak kadar haya ortadan kalkar.

Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 97


Erkekler kadınlara benzeyecek, kadınlar erkeklere   benzeyecek.

Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 451

Erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla yetindiklerinde… kıyamet yaklaşmış olacaktır.

Ramuz-El Ehadis, 448/8; Ölüm Kıyamet ve Diriliş, s. 480

NOTLAR


12 Time, 6 Şubat 1995, "Economic Aftershock"
13 US Geological Survey National Earthquake Information Center, “Earthquake Facts and Statistics”, 2000, http://wwwneic.cr.usgs.gov/neis/eqlists/eqstats.html http://wwwneic.cr.usgs.gov/neis/bulletin/1999_stats.html
14 UNICEF, "Children and Poverty: Key Facts", 2000, http://www.unicef.org/copenhagen5/factsheets.htm
15 Manufacturing Dissent, “World Statistics – The Rich and the Poor”, 1999, http://www.reagan.com/HotTopics.main/HotMike/document-8.13.1999.6.html
16 UNICEF, "Children and Poverty: Key Facts", 2000, http://www.unicef.org/copenhagen5/factsheets.htm
17 FAO, "The state of food insecurity in the world", 2000, http://www.fao.org/FOCUS/E/SOFI00/sofi001-e.htm
18 Human Development Report 1998, United Nations Development Programme, New York, Eylül 1998- www.oneworld.org/ni/issue310/facts.htm
19 Manufacturing Dissent, “World Statistics – The Rich and the Poor”, 1999,
http://www.reagan.com/HotTopics.main/HotMike/document-8.13.1999.6.html
20 WHO, “Young People and Sexually Transmitted Diseases”, Fact sheet no: 186, Aralık 1997,
http://www.who.int/inf-fs/en/fact186.html
21 WHO, "Report on the Global HIV/AIDS Epidemic", Haziran 2000, http://www.unaids.org/epidemic_update/report/
Epi_report.htm#aids
22 WHO, "Report on the Global HIV/AIDS Epidemic", Haziran 2000, http://www.unaids.org/epidemic_update/report/
Epi_report.htm#aids