Bu site HARUN YAHYA'nın eserlerinden faydalanılarak hazırlanmıştır.
 
 
ALLAH'IN GÜZELLİKLERİNDEN BİR DEMET 4

Kedilerin Özel Gözleri

Kediler karanlıkta çok iyi görebilen canlılardandır. Bunu sağlayan, kedilerin gözlerinin arkasında bulunan ve gözlerine gelen her ışını çift görmelerini sağlayan özel bir yansıtıcı yüzeydir.

http://disney.go.com/DisneyChannel/AmazingAnimals/fact6.html

Aslanların Gözleri

Mükemmel bir gece görüşüne sahip olan aslanlar bu sayede geceleri rahatlıkla avlanabilir. Karanlıkta dolaşan aslanların ışığı mümkün olduğu kadar fazla toplayabilmeleri için gözlerinde özel bir tasarım vardır. Diğer canlılara göre daha büyük olan gözbebekleri ve lensleri aslanları iyi birer avcı yapan en önemli özelliklerdendir. Allah bu canlıları içinde yaşadıkları ortama en uygun özelliklerle birlikte yaratmıştır.

Chistopher Mc Gowan, The Raptor and The Lamb, s.11

Kelebeklerin Muhteşem Kanatları

Çoğu kelebeğin kanatlarının üstünde ve altında birbirinden farklı desenler bulunur. Kelebekler bu desenleri kamuflaj yapmak için kullanır. Vücutlarının alt kısımlarında genellikle soluk renkler vardır. Saklanmak istediklerinde kelebekler bu renklerinden faydalanır. Daha parlak ve canlı renklerdeki desenlerini ise sadece gerektiği zamanlarda –çiftleşme dönemlerinde olduğu gibi- kanatlarını açık tutarak ortaya çıkarırlar.

Thomas C. Emmel, Florida's Fabulous Butterflies, s.4

Kelebeklerin Uzun Dilleri

Kelebeklerin pek çoğunun uzun bir burnu (Proboscis) vardır. Proboscis, çiçeklerin derinlerde olan nektar gibi sıvı besinlerini emmek ya da su içmek için kulanılan uzun bir dildir. Kelebekler bu uzun dillerini kullanmadıkları zamanlarda içeriye doğru sararlar. Bu dil yuvarlanarak sarılmadığı zamanlarda kelebeğin boyunun 3 katı kadar uzayabilir.

Thomas C. Emmel, Florida's Fabulous Butterflies, s.4

Kelebeklerin Zırhları

Kelebeklerin de diğer böceklerde olduğu gibi vücutlarının dışını çevreleyen bir iskeletleri vardır. Bu dış iskelet yumuşak dokuya bağlı olan sert tabakalardan oluşur ve zırhlı bir elbiseye benzer. Bu sert tabaka "kitin" denen bir maddeden oluşmaktadır. Bu tabakanın oluşumu son derece ilginç bir süreç sonucunda gerçekleşir. Bilindiği gibi kelebek tırtılları oldukça detaylı bir metamorfoz süreci geçirir. Tırtıl öncelikle bir pupa olur, daha sonra pupa bir kelebeğe dönüşür. Bu değişim süreçleri boyunca kanatlarda, duyargalarda, bacaklarda ve diğer organlarda küçük değişiklikler meydana gelir. Uçuş kasları, kanatlar gibi farklı merkezlerdeki hücreler de değişimin her aşamasında kendilerini tekrar düzenler. Bundan başka bu değişimlerle birlikte vücuttaki hemen hemen her sistem de -sindirim sistemi, boşaltım sistemi ve solunum sistemi gibi- değişim geçirir.

Thomas C. Emmel, Florida's Fabulous Butterflies, s.4

Kelebek Gözündeki Tasarım

Kelebeklerin bileşik gözleri, nesneleri tek tek parçalardan oluşan bir mozaik şeklinde görebilmelerini sağlayan pek çok gözden oluşmaktadır. Bu gözlerin her biri, resmin bütününün tek bir parçasını görür. (Bunu bir bilgisayar ya da televizyon ekranındaki resmi oluşturan noktalara benzetebiliriz.) Bu küçük gözlerin sayısı bazı kelebek türlerinde 17.000 adete kadar çıkabilmektedir.

Ne kadar çok parça göz varsa canlının gördüğü detaylar da o kadar netleşir. Kelebeklerdeki bu tasarım çeşitliliği üstün güç sahibi Allah'a aittir. Allah her canlıya ihtiyacı olan özellikleri verendir.

Thomas Emmel, Florida's Fabulous Butterflies, s.29

IŞIK SAÇAN CANLILAR

Işık saçan canlıların en bilinenleri ateş böcekleridir. Bilim adamları yıllardır sürdürdükleri araştırmalarında ateş böceklerinin ürettikleri kadar verimli bir ışık üretmeye çalışmaktadırlar. Işıktan maksimum verim elde eden ve neredeyse hiç enerji kaybetmeyen ateş böcekleri, bu özellikleri nedeniyle sürekli araştırma konusu olurlar.

Gerçekte bir canlının ışık üretmesi, aynı zamanda da bu ışığın ısısından etkilenmemesi son derece şaşırtıcıdır. Çünkü bilindiği gibi günümüz teknolojisi ile gerçekleştirilen ışık üretiminde, mutlaka bir sıcaklık açığa çıkar ve bu sıcaklık da dışarıya ısı enerjisi olarak verilir. Dolayısıyla bu durumda ışık üreten canlıların da zarar görmesi gerekmektedir. Oysa ışık üreten canlılarda kusursuz bir tasarım vardır. Kendi ürettikleri sıcaklıktan hiç etkilenmezler. Çünkü genellikle bu canlılar ışık ürettikleri sırada çok fazla miktarlarda bir sıcaklık da açığa çıkmaz. Vücut sistemleri buna uygun olarak tasarlanmıştır.

Deniz altı canlıları, böcekler ve daha pek çok canlı türü kendi ışıklarını kendileri üretirler. Her birinin ışığı üretim şekilleri, kullanım alanları, süreleri ve üretilen ışığın cinsi gibi özellikleri birbirinden çok farklıdır.

Her canlıya kullanabileceği niteliklerde ışık üretebileceği sistemi veren, bu sistemin devamlılığını sağlayan ise elbette canlıların kendileri değildir. Tesadüfler sonucunda ışık üreten organların ortaya çıkması mümkün değildir. Işık saçan tüm canlılar Allah'ın üstün yaratma sanatının tecellisidir. Allah sonsuz bilgi, akıl ve kudretinin delillerini, yarattığı canlılar vasıtasıyla bizlere tanıtmaktadır.

Işık Üreten Comb Jelly

Comb Jelly tıpkı deniz anaları ve deniz Anemonları gibi hassas canlılardandır. Genellikle mikroskobik bitkiler ve küçük deniz hayvanları ile beslenirler. Bazıları avlarını tıpkı balık oltası gibi suda hareket eden yapışkan dokunaçları ile yakalar. Bir türün ise çok geniş bir biçimde açılabilen ve diğer Comb Jellyler de dahil olmak üzere pek çok canlıyı yutabilen ağızları vardır. Comb Jelly'nin vücudunda sıra halinde ince tüyler bulunur. Bu tüylerini suda kendini ileri doğru itebilmek için kullanır. Bundan başka hemen hemen tümünün sırtında tıpkı dikiş yerine benzeyen, özel ışık üretebilen hücreler bulunmaktadır. Türlerin de kendi içlerinde ilginç özellikleri vardır. Örneğin kırmızı Comb Jelly dokunulduğunda parlar. Aynı zamanda suya parıldayan, ışıklı taneler bırakabilir. Bu, düşmanlar için kullanılan bir şaşırtma yöntemidir.

Anita Ganeri, Creatures That Glow in The Dark, s. 28

Işık Saçan Mürekkep Balıkları

Deniz diplerinde yaşayan küçük mürekkep balıklarının gözlerinin ve dokunaçlarının üzerinde ışık saçan organlar bulunmaktadır. Bu organlar bir yandan mürekkep balıklarının planktonları kendilerine çekebilmeleri için ışıldak (projektör) görevi görürken bir yandan da planktonları yakalayabilmeleri için kapan görevi görür.

Our Amazing World Of Nature, Its Marvels & Mysteries Reader's Digest, s. 153

Böceklerin Işıkla Anlaşmaları

Böceklerin kullandıkları anlaşma yollarından bir tanesi de ışıktır. Allah tarafından kendilerine verilmiş olan ışık üretme yeteneği sayesinde pek çok böcek türü ışık saçarak birbirlerine mesaj gönderir. Örneğin güneş battığında ortaya çıkan yetişkin iki erkek ateş böceği eş bulabilmek için etrafa birlikte işaretler gönderir. Bundan başka kandil böcekleri de düşmanlarını uyarmak için sürekli olarak parıldayan kuyruklarını kullanır. Mangrov ağaçlarında bulunan Pteropteryx malaccae böceklerinin erkekleri ise, bir saniyenin her dörtte üçü kadar zamanda bir kere ışık saçarlar.

Borneo, The World's Wild Places, Time Life Books, S. 46

Ateş Böcekleri

Ateş böcekleri vücutlarının içinde gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar sonucu ürettikleri yeşil-sarı ışıklarla tanınan böceklerdir. Haberleşmek ve çiftleşme mesajı verebilmek için bu ışıkları kullanan ateş böceklerinde türe göre ışıldama uzunluğu değişir. Ayrıca bazı türlerde, dişiyi cezbetmek için önce erkek ışıldarken, bir diğerinde çağrıyı dişiler yapabilir. Bazı türler ise ışıklarını kendilerini savunmak için kullanır. Saçtıkları ışık aynı zamanda tadlarının kötü olduğu mesajını da iletir. Bundan başka ateş böceklerinin sadece erkeklerinin kanatları vardır. Erkekler çiftleşebilmek için uçarak dişi ateş böceklerini ararlar. Çiftleşme gerçekleştikten sonra dişi, yumurtalarını bir kayanın ya da bitki örtüsünün altına bırakır. Beş hafta sonra, yumurtalar kırılır ve larvalar çıkar. Ateş böceklerinin başka bir özelliği de hayatlarının her safhasında gelişme halinde olmalarıdır.

Anita Ganeri, Creatures That Glow in The Dark, s. 10-11

Işıklı Demir Yolu Kurtları

Demir yolu kurdu ismini, kafasındaki parlak kırmızı ışık ve saçtığı ışıktan dolayı gece yolculuk eden bir trenin pencerelerini andıran gövdesi nedeniyle almıştır. Demir yolu kurdu, Güney ve Orta Amerika'da yaşar ve çok seyrek olarak ortaya çıkar. Sadece geceleri yiyecek bulmak için ortaya çıkan bu canlı eğer kendini bir tehlike altında hissederse, birden kafasındaki ve vücudundaki ışıkları yakar ve düşmanını uzak durması için uyarır. Bu ışık gösterisi sırasında, başı ateş kırmızısı ve vücudu da soluk yeşil-sarı gibi bir renk alır.

Normal zamanlarda demir yolu kurtlarının rengi, kütüklerin ya da kayaların altında saklanmasına yardımcı olan donuk bir kahverengidir.

Demir yolu kurdunun kullandığı ışıklar vücudunda gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar sayesinde üretilir. Demir yolu kurdunun vücudunun her bir kenarında soluk renkte yeşil-sarı ışık saçan 11 tane spot bulunmaktadır. Işıklarının tamamını bir kerede veya zaman içinde birkaç kerede yakabilir. Dişi demir yolu kurtlarının ise sadece başında parlak kırmızı bir ışık bulunur.

Dişi, yumurtalarını yerin altındaki yuvasına bırakır ve kurda benzeyen larvalar yumurtalardan çıkana kadar üzerlerine kıvrılarak onları korur. Yaklaşık bir yıl sonra larva pupaya dönüşür. Pupa evresinden sonraki bir ay içinde ise pupa yetişkin haline gelir.

Anita Ganeri, Creatures That Glow in The Dark, s. 14- 15

Mycena Cyanophos Mantarları

Mycena cyanophos gecenin karanlığında ışık saçan bir mantar türüdür. Bu mantarın solungaçları karanlıkta flaşsız fotoğraf çekmek için bile yeterli olacak kadar kuvvetli bir ışık yayar. Söz konusu mantar gibi bir canlının nasıl olup da bu kadar güçlü bir ışık yaydığı bilim adamları için cevaplanması gereken bazı sorular oluşturmuştur. Bunun üzerine mantarın ışığı nasıl ürettiğini bulmak için araştırmalar yapan bilim adamları, bazı enzimlerin oksijenle birleşmeleri sonucunda bu ışığın oluştuğunu tahmin etmektedirler. Mycena cyanophos mantarlarında enzim üreten ve seri kimyasal işlemler başlatan bir sistem vardır. Bilim adamlarının ancak uzun araştırmalar yaparak nasıl işlediğini bulabildikleri bu sistem sayesinde mantarlar ışık üretir. Böyle bir sistemin bu mantar türünde tesadüfen ortaya çıkmış olması elbette ki imkansızdır. Mantarın sahip olduğu ışık üretme sistemi bir tasarımın varlığını gösterir. Bu, Allah'ın yaratış mucizelerinden biridir. Allah herşeyi eksiksiz yaratandır.

Borneo, The World's Wild Places, Time Life Books, s. 32

Işık Saçan Mantar Türleri

Canlı ya da ölü maddelerle beslenen mantarlar yiyeceklerinin üzerini ince bir iplikle sarmalar ve besleyici kısmını emer. Mantarların tropik orman ve ağaçlıklarda yaşayan yaklaşık 40 kadar türü kendi yeşil ya da mavi-yeşil ışıklarını üretir. Bazıları geceleri parlar. Diğerleri ise ağaç dallarında ve gövdelerinde büyür ve üzerinde bulundukları ağaç kabuğunu da aydınlatırlar. Bu, sporlarını dağıtabilecek böceklerin dikkatini çekmek için kullandıkları bir yöntemdir. Örneğin bal mantarının köke benzeyen ipleri ağaca yaslandıkça parıldar. Mantarlar, mikroskopla görülebilecek küçüklükte küf üretenlerden, Armillaria bulbosa gibi kapladığı alan kilometrelerce kare olan türlere kadar değişiklik gösterebilir.

Anita Ganeri, Creatures That Glow in The Dark, s. 17

Işıklı Mürekkep Balığı

Bir tür mürekkep balığı kimyasal olarak mavi-beyaz bir ışık üretir. Vücudu ve dokunaçları mücevhere benzeyen organlarla kaplıdır. Bu mürekkep balığının özelliği; kendisini kamufle edebilmek için ışığın rengini, yoğunluğunu ve çevresini kaplayan şeye göre açısını değiştirebilmesidir. Dişi mürekkep balıklarının çiftleşmeden önce erkeği cezbetmek için ya da kendisini koruma amaçlı ışık ürettiği düşünülmektedir. Yukarıdan gelen ışığa göre ayarlama yaparak kendilerini suyun içinde düşmanlarına karşı görünmez hale getirebilirler.

Bazı mürekkep balığı türleri ise düşmanlarını şaşırtmak için suya parlak renkli bir mukus bulutu fırlatır. Bu arada yaptıkları bu hareket sayesinde kaçmak için vakit kazanırlar. Bazı türler saatte 40 km.'ye varan bir hızla mürekkep fırlatabilir.

Mürekkep balıkları güçlü ve hızlı yüzen balıklardır. Hareket etme sistemleri de son derece şaşırtıcıdır. Vücutlarından içeri-dışarı su pompalayarak hareket ederler. Buraya kadar sayılan tüm özellikleri mürekkep balıklarındaki tasarımdan sadece birkaç örnektir. Bu örneksiz tasarım tüm evreni yaratıcı olan Allah'a aittir.

Anta Ganeri, Creatures That Glow in The Dark, s. 18

Gümüş Renkli Balta Balığı

Balta balığı ismini gümüş renkli, keskin şekilli ve baltayı andıran narin kuyruğundan dolayı almıştır. Balta balıkları küçük, parlak ve gümüş renklidir. Gün ışığının az olduğu zamanlarda, suyun yaklaşık 500 m. derininde saklanırlar ama geceleri beslenme amacıyla 300 m. kadar yüzeye çıkarlar. Diğer birçok derin deniz balığı gibi, karınlarının alt kısmında ışık üreten organlar bulunur. Bu organların içerisinde, kimyasal maddeler tepkimeye girer ve dışarıya gün ışığına uygun olan ve kendisini denizin aşağı kesimlerindeki düşmanlarından saklayan soluk, mavi bir ışık verir. Balta balığı, vücudunun altında mavimsi ışık yayabilen yaklaşık 100 kadar ışık organına sahiptir.

Anita Ganeri, Creatures That Glow in The Dark, s. 22

Bakterileri Kullanarak Işık Üreten Balıklar

Bazı balıklar ihtiyaçları olan ışığı bakterilerle sürdürdükleri ortak yaşam sayesinde üretirler. Örneğin adını vücudunu kaplayan zırha benzeyen pullardan alan çam kozalağı balığı, çenesinin altındaki iki ışık organında yaşayan milyonlarca bakterinin yardımı ile ışık üretir. Bundan başka Midilli balığının da boğazının arka kısmında, bakteri dolu iki ışık bezi bulunmaktadır. Balık bu sayede ara sıra yanıp sönerek veya sürekli biçimde ışık gönderebilir.

Anita Ganeri, Creatures That Glow in The Dark, s. 12-13

Denizdeki Yakamozun Sırrı: Ostracodlar

Karayib Denizi'nde yaşayan ve ışık üreten birçok deniz hayvanından biri de, yüzlerce hatta daha fazla türü bulunan Ostracodlar'dır. Ostracodlar bir susam tohumundan daha büyük olmayan kabuklu canlılardır, fakat birçok canlının yapamadığı şeyleri yapar ve vücutlarında ışık üretirler. Ostracodlar ışık saçan zerreleri üst dudaklarının içinde bulunan bazı bezlerden bırakır. Yalnızca erkek Ostracodlar ışık üretir. Her gece güneş battıktan yaklaşık olarak 1 saat sonra yüzlerce erkek Ostracod, dişileri kendilerine çekebilmek için ışık saçmaya başlar. Erkek Ostracodlar etrafta yüzerken arkalarında parıldayan noktalardan oluşan bir iz bırakır. Yakamoz olarak adlandırılan bu iz nedeniyle Ostracodlar'ın bulunduğu sularda binlerce küçük, parlak ışık yanıyormuş gibi olur.

Dolphin Log, May 94, s. 6

Korunmak İçin Işık Üreten Canlılar

Deniz yıldızları, denizkestaneleri, tüylü yıldızlar gibi canlılar "dikenli hayvanlar" olarak adlandırılır. Bu hayvanların birçoğunun derisi savunma amacıyla kullandıkları keskin dikenlerle kaplıdır. Deniz kıyılarında, mercan kayalıklarında ve deniz yataklarında yaşarlar.

Bu canlılar düşmanlarından korunmak için kendi ışıklarını üretir. Parlak kollara ya da omurgalara sahip olan bu canlılar kendilerine saldırı olduğunda suda ışık bulutları oluşturabilir.

Korunmak için ışık üreten canlılara başka bir örnek olarak da bir denizyıldızı türünü verebiliriz. Bu denizyıldızı denizin yaklaşık 1000 m. dibinde yaşamaktadır. Kollarının ucundan parlak yeşil-mavi ışıklar saçar. Işıklı uyarısı düşmanlarına kötü bir tadı olduğunu bildirmek içindir. Yine başka bir denizyıldızı türü ise kendisine saldırıldığında parlamaya başlar ve düşmanı uzaklaştırmak için kollarından birini düşmana doğru fırlatır. Bu, denizyıldızının kullandığı önemli bir savunma taktiğidir. Kopan kolun beyaz ışık saçmaya devam etmesi düşmanın dikkatini kola yöneltir. Denizyıldızı da bu sırada kaçar.

Anita Ganeri, Creatures That Glow in The Dark, s. 16

El Feneri Balığı

Gece olduğunda, el feneri balığı kayalıklarda ya da mercanların arasında saklandığı yerinden çıkar. Herhangi bir ışığa karşı çok dikkatlidir ve eğer ay ışığı çok parlaksa ya da herhangi bir dalgıcın ışığını görürse hemen saklanır. Karanlığın sağladığı emniyetle birlikte el feneri balığı ışığını, avını bulabilmek, düşmanlarını şaşırtabilmek ve türdeşleri ile iletişim kurmak için kullanır. Parlak ışıklar, gözlerinin altındaki büyük organlar tarafından üretilir. Bu organlar, balığın kanına karışan oksijen ve şekerle beslenen ışık saçan milyonlarca bakteriden oluşur. Balık ışığı açıp, kapatabilir ve yiyecek ararken istediği yöne çevirebilir. Ürettiği ışık o kadar güçlüdür ki, otuz metrelik mesafeden bile görülebilir. Aslında, tek bir el feneri balığından gelen ışık bile küçük bir odayı aydınlatmak için yeterlidir. El feneri balığı bir çeşit kepenk görevi gören göz kapakları sayesinde ışığını yakıp, kapatabilir.

Anita Ganeri, Creatures That Glow in The Dark, s. 12-13

CANLILARDAKİ SAVUNMA TEKNİKLERİ

Doğadaki canlılara baktığımızda çok farklı savunma şekilleri kullandıklarını görürüz. Öldürücü zehirler, korkutucu dış görünümler ve uyarı sistemleri bunlardan yalnızca birkaçıdır. Bu bölümde ise savunma sistemi olarak kötü tad ve zehir kullanan canlılardan bahsedilecektir.

Bu tür canlılar zehirli olduklarını düşmanlarına dış görünümleri ile haber verirler. Dikkat çekici parlak ve canlı renkleri gerçekte bir uyarı niteliği taşımaktadır. Burada ilginç olan nokta, bu canlıları tehlikeli kılan kimyasalların ve zehirlerin oluşum şekilleridir. Kimileri yedikleri besinler sayesinde bu zehirleri elde ederken kimileri de vücutlarındaki sistemler sayesinde zehir üretirler. Her iki durumda da zehir, canlıların kendilerine zarar vermez. İşte bu noktada sorulması gereken bazı sorular vardır. Bu canlılar hangi bitkide zehir olduğuna, ne tür zehirin kendilerine zarar vermeyeceğine nasıl karar vermişlerdir? Vücutlarında zehir üretmelerini, biriktirmelerini, bunlardan etkilenmemelerini ve gerektiğinde kullanmalarını sağlayan sistem nasıl oluşmuştur?

Bir canlının, hangi zehirli bitkiyi yediğinde etkilenmeyeceğini kendi kendine öğrenmesinin imkanı yoktur. Bu bilgileri başka bir şekilde edinmesi de mümkün değildir. Zehirli bitkiler içinden kendi vücudunun etkilenmeyeceği türü, deneme yaparak bulmaya çalışan bir canlının uzun süre yaşaması elbette ki olanaksızdır. Bu durumda ortaya tek bir sonuç çıkmaktadır. Söz konusu canlılar bu özellikleri ile birlikte Allah tarafından yaratılmışlardır.

Zehirli bitkiyi, bitkide oluşan kimyasalları, onu yiyip de etkilenmeyecek olan canlıyı, bu canlıdaki her türlü koruyucu sistemi yaratan Allah'tır. Allah tüm canlılar arasında kusursuz bir düzen kurmuştur.

Düşmanı Uyarmak İçin Kullanılan Renkler

Katydid, çekirge benzeri bir canlıdır. Alttaki resimde görülen Crayola Katydid'i iri gözleri ve rengarenk vücudu ile düşmanları açısından korkutucu bir dış görünüşe sahiptir. Dikkat çekici renkleri, onu avlamak isteyen düşmanlarına kötü bir tadı olduğu mesajını verir. Bu Katydid türünün vücudundaki kimyasal maddeler, tadını kötü hale getirmektedir. Katydid bu zehirli kimyasal maddeleri yediği yapraklardan almaktadır. Dikkat çekici renkleri ile de düşmanlarına bu durumu haber verir.

International Wildlife, May-June 1998, s. 24

Stargazer Balıkları

Stargazer balıkları tropikal veya yarı tropikal bölgelerin sığ ve derin sularında yaşar. Yüzgeçleri, solungaçları, göz yapıları, dudakları kısacası bütün vücut organları yaşadıkları ortama uygun yaratılmıştır. Örneğin Stargazerler'in başlarının üzerinde bulunan geniş gözlerinin yanında 50 voltluk elektrik üreten organları vardır. Bu güçte bir volt Stargazer'e dokunan balıkları geriye doğru fırlatacak kadar güçlüdür.

Bundan başka Stargazer'in göğüs yüzgeçlerinin üstünde zehir dikenleri de vardır. Zehir dikeni balığın ikinci savunma mekanizmasıdır ve insan için de ölümcül olabilir. Stargazer'in bedeninin rengi donuk kahvedir, üzerinde ise beyazımsı lekeler veya çizgiler bulunur. Her iki renkte de balık çamur veya kumda göze çarpmaz. Stargazerler göğüs yüzgeçlerini kürek gibi kullanarak ve sağa sola doğru kıvranarak bedenlerini kumun veya çamurun içerisine gömer. Sadece gözlerini ve burun deliklerini dışarı çıkarırlar. Kuma gömüldükten sonra çok az hareket ederek düşmanlarının dikkatlerini çekmemeye çalışırlar.

Stargazer'in aynı zamanda ağzının içinde kurtçuk benzeri etli bir yapı bulunur. Bunu dışarı çıkarıp sağa sola salladığında meraklı balıkların dikkatini çeker ve bu şekilde onları avlar. Görüldüğü gibi bu canlıda son derece detaylı bir tasarım vardır. Her özelliği yaşadığı yere uygun olacak şekilde yaratılmış olan bu canlı, Allah'ın yaratma sanatının tecellilerinden bir tanesidir.

International Wildlife Encyc., Volume 21, s. 2382

Aslan Balıklarının Dikenleri

Zehirli olan pek çok canlı aynı zamanda son derece çekici renklere sahiptir. Bu renkler çevreye tehlike mesajı vermek için kullanılmaktadır. Örneğin resimde de görüldüğü gibi çok güzel bir görüntüye sahip olan aslan balığı aynı zamanda öldürücüdür de. Aslan balığının bir insanı öldürebilecek güçte zehirli dikenleri vardır .

Our Amazing World Of Nature, Its Marvels & Mysteries Reader's Digest, s. 143

Mercan Polipleri

Mercan poliplerinin gözleri ve beyinleri yoktur. Gün boyunca gizlenirler ve sadece gece avlanmak için dışarıya çıkarlar. Yiyeceklerini yakalayabilmek için ağızlarını çevreleyen dokunaçlarından zıpkın benzeri zehirli oklar fırlatırlar. Son derece etkili bir savunma aracı olan oklardaki zehir poliplerin vücudunda üretilmektedir. Mercan poliplerinin bir özelliği de küçük yeşil deniz bitkileri ya da alglerle birlikte yaşamalarıdır. Mercan polibi, algin güvenliğini sağlar, onu düşmanlarından korur ve besler. Buna karşılık bitki de mercanlar için besin üretir. Bütün yarattıklarından haberdar olan Allah bu canlıları ihtiyaçları olan özelliklerle birlikte ve birbirlerine uyumlu bir şekilde yaratmıştır.

Dolphin Log, May 1994, s. 5

Thosea Tırtılının Yanıltan Görüntüsü

Dikenli Thosea tırtılının vücudunda parlak mavi işaretler vardır. Bu, yırtıcı hayvanların tırtılı farketmeleri için özel olarak hazırlanmış bir uyarı işaretidir. Çünkü tırtılın içi boş tüyleri aslında son derece tehlikelidir. Tüylere yanlışlıkla değen bir canlı son derece güçlü ve tahriş edici bir zehirle karşılaşacaktır.

Küçük bir tırtılın kendi kendine vücudunda bir zehir oluşturması, daha sonra bu zehiri renklerini kullanarak düşmanlarına bildirmesi, bu zehirin kendisine zarar vermemesini sağlayacak sistemi vücudunda oluşturması elbette ki imkansızdır.

Böyle bir tasarımın tesadüfen oluştuğunu iddia etmekse son derece anlamsız bir iddiadır. Tırtılı zehirli tüyleriyle ve sahip olduğu tüm özellikleriyle birlikte yaratan Allah'tır. Tüm alemlerin Rabbi olan Allah yarattığı canlılardaki tasarımlarla bize yaratma sanatındaki benzersizliği tanıtmaktadır.

Borneo, The World's Wild Places, Time Life Books, s. 66

DOĞADAKİ KAMUFLAJ USTALARI

Bu bölümde renk değiştiren bitkilerden ve hayvanlardan bazı örnekler verilecektir. Bir canlının yer değiştirmesi ile birlikte, bir süre sonra vücudunda fark edilemez hale gelmesini sağlayacak işlemler yaşanması elbette ki üzerinde düşünülmesi gereken bir olaydır.

Bazı canlılar bulundukları ortamdaki renk değişikliklerine uyum sağlama özelliğine sahiptir. Söz konusu canlılar vücutlarında gerçekleşen çeşitli kimyasal olaylar sonucunda fiziksel olarak birtakım renk değişikliklerine uğrar. Bu sayede düşmanlarından kolaylıkla gizlendikleri gibi karşılarındaki canlılara da istedikleri mesajları göndermiş olurlar. Dişileri cezbetmek ya da düşmanları korkutmak bu mesajlardan başlıcalarıdır.

Bu canlılarda görülen amaca yönelik hareketler ve isabetli renk değişimleri, var olan bir şuurun açık göstergelerindendir. Peki bir kar tavuğunun ya da bir bukalemunun, denizin altında yaşayan herhangi bir canlının renk kavramından haberdar olması ve kendinde böyle bir sistem oluşturması, böyle bir kararı kendisinin vermesi mümkün müdür? Böyle bir şey elbette ki mümkün değildir.

Renk değiştirme işleminin gerçekleşmesini sağlayan sistemin bu canlılarda tesadüfen ortaya çıkmış olamayacağı çok açık bir gerçektir. Böyle bir sistemin tasarlanması, nesilden nesile aktarılması için genlerde düzenleme yapılması ve bu bilgilerin canlıların hücrelerine kodlanması ancak çok üstün bir güç sahibi tarafından yapılabilir.

Bu üstün güç sahibi Allah'tır. Tüm bu canlıları yaratan Allah'tır. Renk değiştirerek kendilerini savunabilecekleri ya da mesaj gönderebilecekleri sistemleri de onlara veren Allah'tır. Çünkü Allah herşeye güç yetirendir. İşte renk değiştiren canlılardan birkaç örnek…

Güvelerin Kamuflaj Yetenekleri

Aşağıdaki resme bakıldığında kamuflaj yapan canlılardaki renk değiştirme sisteminin ne kadar kusursuz bir işleyişinin olduğu hemen anlaşılmaktadır. Üzerinde bulunduğu ağaç gövdesini, ağaçta bulunan likenlerin desenlerine kadar aynı olacak şekilde taklit eden bu canlı elbette ki derisinin yapısını, hücrelerindeki pigmentlerin ne gibi özelliklere sahip olacağını kendi kendine tasarlamamıştır. Tesadüfen gerçekleşecek kimyasal işlemlerin ya da herhangi başka bir etkinin de resimdeki güvenin vücudunda kamuflaj yapacağı sistemleri oluşturması imkansızdır. Bu canlı üstün bir ilmin sahibi olan Allah tarafından bu özelliklere sahip olarak yaratılmıştır. Allah her türlü yaratmayı bilendir.

Marco Ferrari, Colors for Survival, s. 85-86

Kaya Balıkları

Bazı balıklar bulundukları ortamda görünmez olabilirler. Resimdeki kaya balığı düşmanlarından mükemmel bir şekilde korunmaktadır. Tam anlamıyla bir kaya gibi görünmünde olduğu için düşmanları ilk bakışta onu farkedememektedir. Ancak kaya balığının tek savunma yöntemi kamuflaj yeteneği değildir. Bundan başka dikenleri de çok güçlü bir zehir taşımaktadır. Bazı kaya balıklarının dikenleri sırtlarındaki düz bir hat üzerinde yer alır ve ustura gibi keskindir.

Our Amazing World Of Nature, Its Marvels & Mysteries Reader's Digest, s. 140

Hayalet Yengeci

Hayalet yengeci doğal kamuflaj yöntemiyle savunma yapan canlılara güzel bir örnektir. Hareketsiz bir şekilde dururken, kumlu rengi sayesinde sahilde görünmez hale gelir. Başka bir hayalet yengeç yuvasına yaklaştığında, onu uzaklaştırmak için uyarı mahiyetinde bir sürtünme sesi çıkarır. Hayalet yengecinin ilginç özelliklerinden bir tanesi de yuvasını terk ettiğinde orada yaşamış olduğunu belirtecek işaretleri ortadan kaldırmak için yuvanın boşluklarını kapatmasıdır.

Our Amazing World Of Nature, Its Marvels & Mysteries Reader's Digest, s. 137

Fiddler Yengeci

Bilindiği gibi pek çok canlı renk değiştirme yeteneğine sahiptir. Fiddler yengecinin renk değiştirme mekanizması ise diğerlerinden çok farklıdır. Fiddler yengeçleri çamur oyuklarında yaşarlar ve günlük olarak renk değiştirirler. Akıntıların durumu, gece ve gündüz gibi etkenler yengeçlerin renk değiştirmesinde rol oynar.

Yengeçler, gece olduğunda cansız ve solgun bir renk alırlar, gündüz olduğunda ise renkleri koyulaşır. Çünkü gündüz vakitlerinde dışarıda hareket eden yengeçler için koyu renk, çamurda rahatlıkla kamufle olmalarını sağlayacak bir yardımcı olacaktır. Bu, Allah'ın sanatıdır. Allah herşeyden haberdar olan, sonsuz güç sahibi olandır.

Michael Scott, The Young Oxford Book of Ecology, s. 126

Ortama Göre Renk Değiştiren Canlılar

Yaz mevsiminin bitimiyle birlikte birçok bitki yavaş yavaş kurur ve renkleri yeşilden kahverengiye döner. Bu bitkilerle birlikte yaşayan bazı böcekler de bu duruma uygun olarak renk değiştirirler. Öyle ki bu böcekler bir zeminden diğerine geçtiklerinde bile renklerini hızlı bir şekilde değiştirebilir. Üstelik bu hızlı renk değişimi sadece ergin canlılara ait bir özellik değildir. Kelebek pupaları ve tırtılları da ortama göre renk değiştirebilecekleri kompleks sistemlerle Allah tarafından donatılmışlardır. Örneğin baykuş kelebeklerinin tırtılları yaz başında yeşil renklidirler, fakat yazın sonlarında tüylerini döktükleri için yeni derileri kahverengi olur. Başka bir örnek olarak çatal kuyruklu kelebekler ve beyaz kelebekler yazın başlarında ortamın yeşil rengine uygun yeşil renkli pupalar üretirken, yazın sonlarında ise kahverengi pupalar üretirler.

Jill Bailey, Anticipating The Seasons, Nature Watch Series, s. 53

Bitki Görünümlü Hayalet Balıklar

Resmin üst kısmında görülen ve hayalet boru balığı olarak adlandırılan bu deniz altı canlıları olağanüstü kamuflaj yetenekleri sayesinde bulundukları yerde hemen hemen hiç fark edilemeyen canlılardır. Görüldüğü gibi hayalet boru balığının bu türü resmin altındaki bitkiye hem şekil hem de renk olarak tıpatıp benzemektedir. Bu canlılar düşmanlarından kurtulmak için krinoidler (zambak şeklindeki deniz hayvanları), yumuşak mercanlar ve deniz otları gibi farklı birçok türdeki organizmanın arasına karışarak onlarla adeta bir bütün haline gelebilirler.

Roger Steene, Coral Seas, s.99

İnce İğne Karidesinin Usta Kamuflajı

Resimde görülen ve dış görünüş olarak birbirlerine tıpatıp benzeyen bu canlılar gerçekte birbirlerinden çok farklı türlere aittir. Görüldüğü gibi üstteki canlının alttaki canlının bir parçası olmadığını, tamamen bağımsız bir canlı olduğunu söylemek son derece zordur. İnce iğne karidesinin şekli desenleri ve renkleri siyah mercanların ve deniz kamçılarının dallarının oluşturduğu ortama çok büyük bir uyum sağlamaktadır. Allah deniz altında yarattığı canlılardaki renk ve desen çeşitliliği ile bize benzersiz renk sanatını tanıtmaktadır.

Roger Steene, Coral Seas, s.83

Taklitçi Katydidler

Katydidler cırcır böceği ve çekirge benzeri canlılardır. Allah bu canlıları kendilerini başka canlılara benzeyerek koruyacakları özelliklerle birlikte yaratmıştır. Cycloptera türündeki Katydidler kanatları, damarları ve üstlerindeki diğer şekillerle tam anlamıyla bir yaprak görüntüsündedirler. Bu canlıların bacakları da ağaçların gövdelerine ve dallarına benzemektedir. 6 bacaklı olan Katydidler'in yarasa ve kuşlardan, yılan ve çayır farelerine kadar, keskin görüşe sahip pek çok düşmanı vardır. Buna karşılık -düşmanlarının çokluğu ile doğru orantılı olarak -Katydidler son derece kapsamlı savunma taktiklerine sahiptirler. Örneğin Katydidler'in "korkutma gösterileri", saldıran hayvanların uzun bir süre duraksamasına sebep olur. Bu sırada Katydidler, kaçıp uzaklaşabilecekleri kadar zaman kazanmış olur.

Yaban arısı Katydidler'i kısa antenleri, neredeyse saydam, zarımsı ön kanatları ve dar karın bölgeleri ile en ince detayına kadar yaban arılarını taklit eder. Gerçek yaban arılarından tek farkları iğnelerinin olmamasıdır. Hatta duruşları bile gerçek yaban arılarından farksızdır. Taklit o kadar başarılıdır ki avcı hayvanlar bu canlılara yaklaşmaya cesaret dahi edemezler.

Onları diğer böceklerden ayıran özelliklerinden biri de vücutlarından 3 kat daha uzun boyu olan antenleridir. Bu antenler, Katydidler'in karanlıkta yollarını bulmalarını sağlayacak olan özel duyu reseptörleriyle (alıcılarla) kaplanmıştır.

International Wildlife, May/June 1998, s.24-28

Deniz altında Binbir Surat Bir Ahtapot

Deniz altı canlılarının tümü birbirinden ilginç özelliklere sahiptir. Örneğin bilim adamları tarafından yakın zamanlarda keşfedilmiş olan fakat hala ismi olmayan bir ahtapot türü, mükemmel bir gizlenme örneği sergilemektedir. Bu ahtapot türü denizin kumlu diplerinde yaşamakta ve birbirinden çok farklı hayvanların şekillerini rahatlıkla taklit etmektedir. Bu canlı, resimlerde gösterilenlere ek olarak aynı zamanda bir Hermit yengecini, bir Nudiranch'ı, bir denizatını ve Mantis karidesini de aynı şekilde taklit etmektedir. Öyle ki bu canlı taklit ettiği canlıların bütün hareketlerini de aynen kopya etmektedir.

Taklit yeteneği, gözlem, teşhis ve sonuç çıkarma gibi akıl gerektiren özellikler sonucunda ortaya çıkan bir yetenektir. Bu durumda akla ahtapotun taklit yeteneğinin nasıl ortaya çıktığı sorusu gelecektir. Taklitçi ahtapotun çevresindeki canlıları gözlemleyerek, teşhisler yaptığını, taklit ettiği türdeki canlılara ait davranış şekillerini aklında tutarak tıpatıp aynısını yaptığını iddia etmek akılcılıktan son derece uzak bir davranış olacaktır.

Allah bu canlılara yapmaları gerekenleri öğretendir. Allah'ın ilhamıyla hareket eden bu canlılar da yeryüzündeki diğer canlılar gibi Allah'a boyun eğmişlerdir.

Roger Steene, Coral Seas, s. 24-25

DENİZ CANLILARININ FEDAKARLIKLARI

Bu bölümde verilecek olan örnekler deniz altı canlılarının yavrularına karşı gösterdikleri fedakarlıklarla ilgili olacaktır.

Bilindiği gibi fedakarlık bir canlının başka bir canlı için özverili davranışlarda bulunması demektir. Örneğin bir canlının yavrusunu korumak için kendini tehlikeye atması ya da onun bakımını yapabilmek için günlerce aç kalması, hiç hareket etmeden ısınmasını sağlaması fedakar davranışlardır, özveri gerektirirler. Özveri ise bir şuurun ve aklın var olması anlamına gelir. Bu da fedakarlık yapan canlının düşünmekte, yavrusunun ihtiyaçlarını tespit etmekte, bu ihtiyaçlara göre kararlar vermekte ve bu kararları uygulamakta olduğunun kabul edilmesi demektir.

Bir balığın, bir yengecin ya da başka herhangi bir canlının yukarıda sayılanları kendi iradesini kullanarak yapması mümkün müdür? Elbette ki bu mümkün değildir. Bu durumda karşımıza cevaplanması gereken bazı sorular çıkacaktır:

Bu canlılar nasıl hareket edeceklerini nereden öğrenmişlerdir? Neden çoğu zaman bir daha hiç görmeyecekleri yavrularını, ölümü bile göze alacak şekilde savunmaktadırlar? Bu canlılar, kendi isteklerini gözardı ederek, fedakarlık yaptıkları canlının ihtiyaçlarını ön plana alacak bir iradeye nasıl sahip olmuşlardır? Bunların ve benzer soruların ortak cevabı bu canlıların sayılanları yapacak irade ve şuura kendi kendilerine sahip olamayacaklarıdır.

Bu canlılar yaratıcıları olan Allah'ın emriyle hareket etmektedirler. Allah yapmakta olduklarını onlara ilham etmektedir.

Yavrularını Karınlarında Taşıyan Yengeçler

Harlequin yengeçleri yumurtalarını karın bölgelerinin alt kısmında yer alan bir bölümde taşır. Yengeçler bu dönemde kıskaçlarını açarak düşmanlarına karşı saldırgan bir hava vermeye çalışır. Alt soldaki resimde yengeç tarafından çok dikkatli bir şekilde karın bölgesinde korunan sarı yumurtalar görülmektedir. Aynı şekilde Trapez yengeçlerinin dişileri de yumurtalarını karınlarında bulunan koruyucu bir kapağın altında taşır. Sert mercanlarda yaşayan bu canlılara yavrularını koruyabilecekleri vücut yapısını ve yavrularını koruma içgüdüsünü veren Allah'tır.

Roger Steene, Coral Seas, s.19-21

Yavrularını Ağızlarında Taşıyan Balıklar

Banggai Kardinal balığı hem yumurtalarını, hem de zamanı geldiğinde yumurtadan çıkan yavrularını ağzında taşımaktadır. Yumurtalar ve yavrular ağzından çıkana kadar bekleyen Banggai balığı önemli bir fedakarlık gösterisinde bulunmaktadır. Büyüyen yavrular birkaç hafta içinde bu korunaklı yuvayı bırakarak terk eder. Yavruların bundan sonraki sürekli barınma yerleri deniz kestanelerinin bulunduğu yerler olacaktır.

Roger Steene, Coral Seas, s.23



GERİ İLERİ
Bu sitedeki tüm materyali, hakikatler.com sitesini referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin çoğaltabilirsiniz.